Başbakan rahat değil ama çaresiz... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Başbakan rahat değil ama çaresiz…

Köş, MoreketMehmet Moreket

UBP Genel Başkanı bu sefer kaçamadı…

Geçen defa aynı hodri meydanı çektiğinde, “yasa hazır değil” gerekçesinin arkasına saklandı, CTP’nin Temmuz önerisini görüşmedi. İstense belki de Meclis’in yaz tatiline de bir çare bulunur, çalışmalar sürdürülür, Temmuz değilse bile, 2017 içinde bir başka tarih belirlenebilirdi.


Yapmadı…

Aynı şeyi ikinci defa yapınca ve CTP de yeni bir tarih verince, mecburen “hayırlı olsun” demek zorunda kaldı. Gerçi hala kesin bir şey yok ama,  “erken seçim”in, kendisine tek seçicilik yetkisi veriyor olması da az buz bir avantaj değil…

Siz anketlere bakmayın, Başbakan “hayırlısı” dese de, hiç rahat değil.

CTP’nin 7 Ocak önerisi yine de bir baskın seçim olur onlar için.

Hem UBP, hem DP için…

DP’nin ne dediğinin bir önemi yok. Çünkü kendi verdiği tarihten caydı…

Diğer taraftan Başbakan, kendisini İrsen Küçük’e benzetenlere fena bozuluyormuş. Ama ne yalan söyleyelim, icraatsızlığı, kötü yönetimi falan bir tarafa bırakın, partisinin içinde yaratılan çalkantılar da,en az Küçük dönemi kadar ciddi…

Başbakan etrafına öyle tipler almış ki, kendisini sürekli gofa getirip, partide birilerine düşman ediyorlar…

Onlar bu işleri yaparken görünmez olduklarını sansalar da, sokakta herkes isim isim biliyor…

O tiplerin yaptıkları da, parti içinde doğrudan Genel Başkan’a malediliyor.

Bir seçim öncesinde, bir parti başkanının böyle bir lüksü var mıdır..?

Sonra, hedef, sadece kendisinin sandıktan çıkması mıdır..?

Eğer öyleyse bu, hedefin küçültülmesidir…

Yok eğer, hedef bir bütün olarak UBP’nin gücünü arttırmaksa, bir genel başkan bu şekilde bencillik, adamcılık yapamaz. Kavgaların başını çekemez, körükleyemez…

Milletvekilleri, hatta kabine üyelerinin birbiriyle küs olduğu, herkesin şimdiden çok vahşi bir şekilde birbirinin altını oymaya çalıştığı bir ortamdan nasıl bir başarı çıkabilir ki..?

Bu tek bir doğruya delalet eder, o da otorite yokluğu…

Parti Başkanı önce kendinden emin olacak ki, otorite kurabilsin…

Eğer bugünkü minvalde seçime gidilecekse, bu da UBP için bir felaketin habercisidir…

 


 KKTC’NİN HALLERİ…

Bir tecavüz iddiası; bir kötü, bir de iyi olay…

Adam tecavüz ve darp iddiasıyla tutuklanmış.

Oooo bir de bakmışlar ki, 2000 yılından beri tam 12 ayrı ceza davasından yargılanmış, bazı davalardan da cezaevinde yatmış…

Bu davalar bittiği için artık rahatlıkla yazabiliriz, adam tam bir kriminal…

Öte yandan, şu da açık ki, ne yargı kararları, ne cezalar caydırıcı olamamış. Çıkmış, şimdi de bir başkasının canını yakmakla suçlanıyor.

Aynı gün tam üç haber daha… Bir tanesi adaya geldiği günden ev açmaya başlamış. Bir başkası,  Güney’de cinayet zanlısı olarak aranırken, KKTC’den sınır dışı edilmiş ama, nasıl bir cesaretse, geri gelmiş ve yakalanmış. Üçüncüsü yine Güney’de cinayet işlemiş, Kuzey’e kaçmış, yakalanmış.

İşte çaresizliklerimizden biri.

Suç makineleri bu ülkeyi kendilerine uygun ortam olarak görüyor…

Sokaklarda artan asayişsizlik olaylarına bakınca da zaten anlaşılıyor, suçu önlemede başarılı değiliz. Yeni yasayla cezalar artırılmış olsa da, tek başına bunun suç oranını azaltacağına inanmıyorum.

İkincisi, bunca karanlık geçmişi olduğu halde, başta bahsettiğim tecavüz zanlısı, tutuksuz yargılanma talep etmiş.

Teminatı da, geliri buna hiç uygun olmayan birinin ödeyeceğini söylemiş.

Tam da bu noktada hakim, teminat gösterilen kişinin böyle bir parayı nereden bulmuş olabileceğinin araştırılması için, Mali Şube Amirliği’nin soruşturma yapması emri vermiş. Nitekim hemen derinleştirilen soruşturmada, korkunç bağlantılar ortaya çıkmış. Kefil girmek isteyen, kara para iddiasıyla tutuklanmış.

İşte bu bir ilk sanırım. Hakimin kararı çok doğru ve yerinde… Ben bunca senedir böyle bir karar daha  duymadım.

Ve bu davayı, KKTC’nin hal ve gidişi bakımından yakından takip edeceğim. Size de tavsiye ederim…

 

 

 

 


 

 

YERİN KULAĞI VAR

HAZIR OLANLAR ELLERİNİ KALDIRSIN:

Neredeyse bütün partiler erken seçim konusunda oldukça havesliydi. Şimdi iş ciddiye biniyor gibi, hergün “biz seçime hazır” diyen partileri bir telaştır aldı. Hele de seçim Ocak ayında yapılacaksa partilerin aday yoklamaları, listeleri hazırlamaları, gücenenleri ikna etme turları için zaman kısıtlı. Hangi parti baskın bir seçime hazır göreceğiz.

 

ÜZÜLEN ÇOK OLACAK:

Siz bakmayın partilerin kendilerini yapılmayan seçimin galibi ilan etmelerine. Sandıklar açılmadan kimse ne olacağını bilmez. Hele de bu kez çok farklı bir seçim süreci yaşayacağımız düşünülürse. Daha düne kadar selam vermeyi zul sayanlar, yarın tüm ada çapında peşinizde koşacaklar. Ne sevinçler, ne hüzünler, hayal kırıklıkları yaşanacak sandıklar açılınca. Bu kez ummadık taşlar çok başlar yaracak…

 

İNSAN İSYAN EDİYOR:

Cumhurbaşkanı Akıncı, Merkez Bankası Başkanlığına bir Kıbrıslı Türkün atanmasını savunurken, öyle bir ifade kullandı ki, düşününce insanın isyan edesi geliyor. “KKTC vatandaşlarının gelemeyeceği bir makam olduğunu düşünemem”. Ama maalesef var. Ağzınızla kuş tutsanız, o makama bir Kıbrıslı Türkü atayamazsınız. Hem de bu makamlar bir tane değil…

 

“BENİ TÜRK DOKTORLARA EMANET EDİN”:

Askeri yasak bölgeyi ihlal ettiği için hakkında yurt dışına çıkış yasağı bulunan Erkan Eğmez, güneyde tedavi göreceği gerekçesiyle mahkeme, iki ay süreyle bu yasağı kaldırmış. Mesele sağlık olunca insanın söyleyecek sözü olmaz ama, Eğmez, millete milliyetçilik dersi verirken mangalda kül bırakmaz ya, keşke tedavi için de Türk doktorlara güvenebilseydi…

 

FACEBOOK’TAN ALINTI:

“Yahu bu ülkeye hiç doğru dürüst turist gelmeyecek mi ? Adam turist olarak geldi, ama asıl amacı hırsızlık. Gelir gelmez üç gün içinde, Girne ve Lapta’da 8 eve girerek , 6000 TL değerinde soygun yapmış. Memleket ‘sorma gir hanı’na dönmüş, hala daha kontrol yok, cebine kimliği koyan geliyor. Girerken ‘turist’ olarak geldim diyor. Cebinde kaç para var, nerede kalacak diye soran yok, hükümetlerde uyku çok !!!…”

 

DEVLETİN HATASI:

“90’lı yılların vergi borçları hala duruyor” diyen Vergi Dairesi Müdürü Özdemir Kalkanlı, “Cep telefonunuzun faturasını bir ay ödemeyin hemen ikaz edilirsiniz. Devlet bugüne kadar buna benzer bir uygulama yapmadı. Dolayısıyla 90’lı yılların borçları hala duruyor. Üzerlerine gecikme zammı da eklendi. Vatandaş da ihbar gönderilerek haberdar edilmedi. 10 bin lira borcu olanın 80 bin oldu. Burada devletin de hatası var…” diyor. Sizin anlayacağınız, devletin sorumsuzluğunun cezasını yine  vatandaş çekiyor…


ZİRVEDEKİLER

Hüseyin Ekmekçi: “Bir ülkede 42 okulda çocuklar kolibasili içeren su içecek…Yüzünü yıkayacak…E?

Sorumlusu yok…Kim üstlenecek? Eğitim bakanı suçlu değil…Müsteşar Suçlu değil…Ortaöğretimin zaten müdürü yok…İlköğretimin de müdürü suçlu değil.Okul müdürleri de suçlu değil…E kim suçlu?

Kim kimden hesap soracak? Toplum kime soracak bunun hesabını? Hadi canım…Ne güzel yuvarlanıp gidiyoruz işte…Okullardaki hademelerden sorun hesabını, olup bitsin”…


DİPTEKİLER

Rum Gaspçılığı: Durun hemen tepki göstermeyin, barış dilini falan da hatırlatmayın lütfen. İngiliz üsleri bu ülkede bizim de imzamızla duruyor. O imza ortadan kalkmadı. Kalkarsa zaten üsler de yasa dışı olur. Böyle bir durumda Kıbrıs Türk tarafının “üslerin geleceği hakkında söz hakkımız var” demesini komik bulan Rum basınına ne denebilir? Gaspçılık değil de nedir bu? Basının bu yorumları, Güney Kıbrıs’a hakim olan siyasi iradenin bir yansımasıdır. Kıbrıs meselesine bakış açıları bu…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar