AYNI OYUN: (AB’NİN EMRİ: SORUNU ÇÖZ DE GEL.) - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

AYNI OYUN: (AB’NİN EMRİ: SORUNU ÇÖZ DE GEL.)

Eğer “bölge” dediğimiz Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’de  yaşanmakta olan  savaşlar olmasaydı, Kıbrıs siyasi sorununa yönelik çözüm arayışları hem AB ülkelerinin hem de BM’lerle Amerika ve Rusya’nın “ilgi alanlarındaki odak noktası” olurdu.. Oysa şimdilerde çevresi yedi düvelin savaş gemileri ile sarılmasına, Rus denizaltılarından atılan füzeler üzerinden vızır vızır geçmesine,  İngiliz savaş uçakları bombardıman için üssünden kalkmasına karşın,  kimseler Kıbrıs’ı görmüyor!  Zaman zaman müzakerelerde ne olup bittiğini öğrenmek için Lefkoşa’ya uğrayan Kerry, Lavrov, Hommand  gibi büyük ülkelerin Dışişleri Bakanları da olmasa  sanırdınız müzakereler kim kime dumduma unutmuşluklarında devam ediyor! 
“SORUNU ÇÖZ” EMRİ: Müzakereler  bu çok talihsiz koşullarda başladı ve  bölgede olagelen savaşlarla dalaşmaların gölgesinde kaldı! Nitekim artık soruna taraf olanlardan hiçbir ülke “nasıl bir çözüm” sorusuna kafa yormuyor!  Tek söyledikleri ve Türkiye’yi işaretleyerek emrettikleri şu: “Kıbrıs sorununu çöz!” Fakat Güney Rum Yönetimine “Kıbrıs sorununu çöz” emrini vermiyorlar! 
Çünkü Suriye’yi ve bölgeyi İşid belasından kurtarmak bahanesi ile Doğu Akdeniz’e inen  güçler için şu anda Güney Rum Yönetimi de ayni blokta yer almaktadır.
Çünkü Rum Yunan propagandaları ile yaratılan ve kabul gören siyasi kanaate göre Türkiye Kuzey’de işgalci  konumundadır!
Çünkü  Kuzey’deki Rum mülkü Türkler  tarafından gasp edilmiştir, eğer çözüm isteniyorsa bu mülk sahiplerine iade edilmelidir!
Çünkü AB ve BM’ler üyesi olan Güney’deki halk hâlâ mazlum taraftır.
AB’NİN GÖRÜŞÜ: Bu nedenlerden dolayı geçtiğimiz günlerde Rum’un vetosuna karşılık AB Komisyonu Başkanı Junker’in Türkiye’nin üyelik müzakerelerinde önemli olan 5 Başlığı açma kararına Kıbrıs sorunu da sıkıştırıldı. Sıkıştırılmadı “emredildi!” Nitekim “Enerji, Yargı ve Temel Haklar,” “Adalet Özgürlük ve Güvenlik,” “Eğitim ve Kültür,” “Dış Güvenlik ve Savunma politikasını” içeren bu başlıkların açılması Kıbrıs sorununun çözümüne bağlandı! Yani tarih bir kez daha tekerrür etti ve aynen Annan planında olduğu gibi “Türkiye’nin AB’ye üye olması koşulu Kıbrıs sorununun çözümü ile ilintili hale getirildi!
ÖYLE AMA: Rum tarafının çözüm için Türk tarafından istediği ödünlerin ki artık açık seçik ortalarda salınıyorlar,  bir teki bile kabul görse aleyhimize olacak! Buna karşılık AB Türkiye’ye “sorunu çöz de gel”  emrini vermeye devam ediyor! Ve kaderimiz yine Erdoğan’nın iki dudağı arasından çıkacak “evetle hayıra” kalıyor!
    **********       DÖNME DOLAP OLDUK: (SENDiKACILARIN HAKLI OLAN YANLARI.)
“Suyu” kapatıyoruz “belediyeler” sorununu açıyoruz!          Belediyeleri zaten halledemiyoruz, bir kenara iterek yerine “engelli kardeşlerimizin” sorunlarını koyuyoruz.       Onun da ömrü bir gün! Ertesi gün gündeme Anastasiadis’in Kuzey’e layık gördüğü çözüm koşulları geliyor millet hop kalkıp hop otururken kimileri gidişattan memnun  “oh olsun” diyerek ellerini ovuşturuyor, kimileri “işte şimdi ayvayı yedik” diyerek karalar bağlıyor! 
Kısaca  Sorunlar rutine bağlanmış! Dönüşümlü olarak biri giderken diğeri geliyor! Tutun  ki dünyanın kendi ve güneş etrafında dönerken olagelen gündüzler akşamlarla mevsimler sıralaması! Sırası gelen yerli yerine kuruluyor, vadesi doldu mu yerini ardından gelene bırakıyor! Dön baba dönelim hacılara gidelim!
Ve tam bu sırada “merhemi olsa başına sürer” dediğimiz hükümet’i alîlerimizi boş böğründen vuran Sendikalar bir eylem yapıyorlar ki dillere destan. İsteklerine bakarsanız Hükümet Karun’un hazinesine sahip olsa yine ödeyemez! İstenilen haklar hukuklar da gırla!
DÜNKÜ EYLEM: Önce şunu yazayım. Hani şu “sosyal medya” dedikleri aslında feyisbuk denilen “ağlama yahut sövüp rahatlama” duvarı var ya! Orada her gün yüzlerce insan birbirleri ile mesajlaşırken, memleket sorunlarını da seslendiriyorlar. Mesela diyor birisi “Meclise devam etmeyen milletvekilleri devam edenlerden daha çoktur! Dışarıda iş kovalamaktan fırsat bulup oturumlara katılamıyorlar!”
Baktım geçen günkü eylemde, “işte bu ciddiyetsizlikle gitgide yozlaşan politikacı tiplerinin sayesinde katmerlenerek büyüyen bozuk düzenler, sendika Başkanlarının dillerine pelesenk olmuş! Her ne kadar “İsteklerine yönelik eylemlerini” bu parasız ve çaresiz hükümetin yerine getirmesinin mümkün olmayacağı gerçeklerde beğenmemiş olsam da  “Sendikacıların feryatlarını  yabana atamadım!” Nitekim bakın KTAMS  Başkanı Ahmet Kaptan meydan konuşmasında kısaca ne söyledi: 
“KAPTAN’IN SÖYLEDİKLERİ: “Yüzünü halktan kaçırıp TC Elçiliğine dönenlerden, emekçiye, narenciyeciye, memura, öğretmene, doktora ve halka “yok” diyerek sermayeye kapı açanlara hesap sorulacak gün gelmiştir… 70 saat çalışan emekçiyi aramayan Çalışma Bakanını gece 3.30 da hastanede sıra numarası almak için bekleyen yaşlı insanları sormayan Sağlık Bakanını, Ekonomiyi düzenleyeceğim diyen Ekonomi Bakanını… Ve bunları bir araya getiren Başbakanı bulacak ve nerede olduklarını soracağız… 
DİKKAT: Yöneticileri bu serzeniş ve töhmet altına sokan sendikacıların altını çizdiği şudur! “En azından bu memleket için can’ı gönülden çalıştığınızı gösterin…”             **********
KISACA TAKILDIĞIM. (KURUMLAR DÖKÜLÜYORSA DEVLET DE DÖKÜLÜR.)
Belediyeler sorunları ile sürünüyorlar! Geçmişte “borçları”  ve fazladan istihdamları ile  gündeme gelirlerken şimdi Meclis üyelerinin  birbirleri ile nasıl kapıştıkları  haberleri geliyor!
KKTC’de kurumların döküldüğü bir gerçektir. Oysa 1974’den hemen sonra o günlerdeki yönetim kadroları bu kurumları oluştururlarken Devleti çekip götürecek organlarını yaratmış oldulardı. Eğitiminden sağlığına, belediyelerden turizmine kadar… Zaman içinde yaşlandıkça dişleri saçları dökülen insanlar gibi devletin tüm bu organları da dökülüp gidiverdiler!  Geriye cascavlak “başlarlardan” başka hiçbir şey kalmadı. KKTC’nin insanları koşarken, hükümet hep geride kaldı! Ki  40 yıl önce  yine “Köşemizde” “bu memlekette milletvekili seçilmek fantastik bir gösteri oldu, üstelik Devleti yücelteceklerine kendilerini yüceltiyorlar” diyorduk!  Ol alem devam ediyor!

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar