“Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz”... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

“Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz”…

Ne güzel, ne doğru bir söz.
Lafa üretmek kolay.
İdeal olanları sıralamak da.
Hatta uygun yasalar çıkartmak da.
Ama ya uygulama?
Yasaları bypass ederek yönetilen bir ülkede, dünyanın en iyi yasasını da çıkartsanız, yine etrafından dolanacak bir yol bulunacaktır. 
Şimdi kamu reformu denilen yeni Kamu Görevlileri Yasası Meclis Komitesi’nde görüşülmekte.
Bir propaganda, bir propaganda.
Aman Allah’ım her şey güzel olacak.
Üçlü kararnameler daraltılacak, “Liyakat” her şeyin başı olacak…
Peki bu yasa değişikliğini Meclis’e getirmeye hazırlanan hem iktidar hem de yılların muhalefeti UBP, madem bu ilkelerin doğruluğuna inanmaktaydı, neden uygulamada tersini yaptı yıllardır?
Yasal değişiklikler hayata geçmeden de uygulanması pekala mümkündü, niye yapılmadı da, yasal boşluklar kullanılarak sistem daha da bozuldu?
İrsen Küçük dönemini sahiplenmezler. Sanki İrsen Bey ne yaptıysa kendi başına mı yaptı? Bakanlıklara geçicileri doldururken itiraz eden tek bir milletvekili ya da bakan duydunuz mu?
Ya da onu bunu görevden alıp müşavir diye kapıya yığan sadece İrsen Bey miydi?
UBP tarihi İrsen Küçük’ten ibaret değil ki. O da ne gördüyse onu sürdürdü.
Diğer taraftan, bu yasayı en büyük seçim vaadi olarak sunan, ama göreve geldiği andan itibaren tersini yapan şu andaki hükümet…
Geçici istihdamı yapılmadı mı bu hükümet döneminde…
Üçlü kararname sistemi dibine kadar istismar edilmedi mi…
Müşavir sayısı neredeyse ikiye katlanmadı mı…
Hatta kendi atadıklarını bir kaç ay içinde görevden alıp, yeni müşavirler yaratmadılar mı…
Ya liyakat…
Neredeyse tüm bakanlıkların müdürlük mevkilerine öğretmenler atanmadı mı…
Onu da geçtik, hapishaneden müdür bile atandı da, onca eleştiriye rağmen koltuğu tutmaya devam ediyor…
Liyakatin en birinci göstergesi ücretse, son HP uygulamasıyla bu da bozuldu…. Hangi liyakat…
Bu ülkede siyasete de siyasetçiye de güven böyle yokoldu…
Ya göründüğünüz gibi olacaksınız, ya olduğunuz gibi görüneceksiniz.
Yani yasa değişikliğine gidince bir anda değişecek misiniz?
Önceki yasa kötüydü de, niye o kötü maddelerinden nemalandınız?
Bir buçuk yılda kamuyu daha da kötü hale getirdiniz.
Kısacası ne yasa yapılırsa yapılsın, uygulanacağına inanamıyorum. Çünkü samimiyetlerine inanmıyorum.
Aynen siyasal partiler yasası meselesi gibi.
Komitede milletvekillerinin parti değiştirmesini yasaklamayı konuşanlar, aynı anda, ha bire başka partilerden adam almaktalar.
Karakolda doğru söyler, mahkemede şaşarlar.
Bundan önceki yasalar da iyi niyetlerle yapılmıştı. Hiç kötü niyetle yasa yapılır mı…
Ne oldu sonra, orasından burasından ellendi, bu hale geldi.
Bize yasa değil, inandığını hayata geçirebilecek cesarette, özü sözü bir insanlar lazım…

 


YERİN KULAĞI VAR
ANKETLER YAYINLANMAYA BAŞLADI:
Ülke seçim havasına girdi ya, anketler de yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Her aday kendisini önde gösteren anketleri bir şekilde basına sızdırıp, kendi lehine bir algı yaratmaya çalışıyor. Hepsinden önemlisi bu ülkede seçimlerin son gece kazanıldığı düşünüldüğünde, anketlerin nasıl ters yüz olduğunu çok kez gördük. Hele de, son 5-10 yıldır ülkede yayınlanan anket şirketlerinin seçim sonuçlarını doğru okuyamadığını düşünürsek. Ya o kararsız oyların eşit dağıtılması. Neresinden bakarsan bak, sadece gerçeklerle alakası olmayan algı yönetimi…

SİSTEMİ KİM YARATTI:
Cumhurbaşkanı Eroğlu mevcut sistemin sürdürülemez olduğunu belirterek, başkanlık sistemine geçilmesini önermiş. İyi de kırk yıldır sürdürülen vurgun ve talan üzerine kurulu bu düzenden hiç bir şikayeti yoktu. Aksini söyleyenlere de bin bir argümanla çatardı. Yıllardır o makamlarda oturma nedeni de zaten o düzen değil miydi? 

YENİ ŞARTLAR BULMAYA ÇALIŞIYORLAR:
Doğal gaz diye diye hava gazına kavuşan Güney Kıbrıs, Türkiye ile Yunanistan arasında stratejik işbirliği hazırlıklarını gördükçe, iyice sertleşiyor. Masaya dönme konusunda, Yunanistan aracılığıyla Türkiye’ye görüş bildiren Rumlar, aldıkları yanıtlardan hoşlanmadılar ve Yunanistan’a “arabuluculuğa son ver” dediler. Şimdi de, masadan kaçan kendileri değilmiş gibi, dönmek için şartlar öne sürecekler. Böyle bir ortamda da arabuluculuğa ihtiyaçları yok artık…

BİR TRAMVAYIMIZ EKSİKTİ:
Hiç kuşkusuz geride bırakmaya hazırlandığımız yılda siyasilerimiz tarafından söylenen birkaç önemli vaatten birisi de, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hasan Taçoy’un, “tramvay projesi”ydi. Bilmem hatırlar mısınız, bir ara da adayı “Bilişim Adası” yaptıydı Sayın Bakan. Hatta, “Gelecek Bilişimle Gelecek “ diye slogan bile bulmuştu… Yollarımız can pazarı, her yıl trafiğe onlarca can veriyoruz. Ama basit işler yerine, mega projelerle uğraşıyor bizim Ulaştırma Bakanımız…

VARDIR BİR HİKMETİ:
Her yıl olduğu gibi bu yıl da ülke sanatçı akınına uğradı. Türkiye’de sahneye çıkaracak sanatçı kalmadı, şükür olsun hepsi burada. İyi de bu sanatçılar niye Türkiye’de değil de, burada sahne almayı tercih ediyorlar dersiniz? Çok basit, hem aldıkları paralar astronomik, hem de vergi falan da vermiyorlar. Buz gibi para, niye gelmesinler ki..? 

HER ŞEYİN BAŞI PARA:
Vatandaşın yeni yıl beklentilerini okuyorsunuz gazetelerde. Hemen hemen herkes “sağlık ve mutluluk” temennisinde bulunuyor. Aslında onlar da biliyorlar ki, her işin başı para. Artık dünyada, sağlığın da, mutluluğun da formülü para. O olmadan ne sağlık, ne de mutluluk olmuyor… 

 

ZİRVEDEKİLER
Ünal Akifler: “Adaletsizlikle, üretkenliği engellersiniz. Hep partililer alınıyor işe. Adalet ve liyakat olmaması en önemli sorun. Hükümet her tarafa sübvanseye vermemeli. Tüm terfilerde, tüm ülkede, özele karşı, her tarafı içeren adalet şart bu ülkede. Toplumun önüne gelir dağılımını bozmadan, üreten siyaset konamadı. Sistem hatalı deniyor, artık kafalar sisteme uyar oldu…” .

DİPTEKİLER                                                                                                                                                         Ekonomide Sanal Büyüme: DPÖ verilerine göre, ekonomi yüzde 2,9 büyüme göstermiş. Ancak aynı zamanda kişi başına düşen milli gelir 665 dolar düşmüş. Bu ne demek, büyümenin vatandaşa bir faydası yok. Aslında sanal bir büyüme var. Demek ki, yatırımlar ve dönen para milli gelire yansımıyor. Yeterli ve güvenceli istihdam yaratmadığı gibi, mevcut gelir ve servet adaletsizliklerini arttırıyor. Etrafınıza bir bakın, kaçağın nerede olduğunu göreceksiniz…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar