Arz-talep dengesine uygun değil... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Köşe Yazarları

Arz-talep dengesine uygun değil…

Köş, MoreketMehmet Moreket

İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, “6 ay boyunca  yabancıların konut ve daire alımını 3’e çıkarılmasına ve bu  sürenin  Aralık ayına kadar uzatılmasına rağmen bu,  ciddi satış rakamları ve ekonomik getiriye dönüşmedi” diyor.

Belki bir miktar dövizin yükselmesinden kaynaklanıyor olabilir ama, asıl nedeni görmek lazım.


Bence o da, ihtiyacın çok ötesinde emlak arzı bulunmasından.

Resmen bir inşaat enflasyonu yaşanıyor.

Girne kenti betonlaşmaya başladığında, özel emirnamelerle betonlaşmanın yolu açıldığında, kimse bu işin tıkanacağını düşünmedi.

Ama o kadar açıktı ki.

Zamanında “inşallah yanılırım” diyerek yazmış, “Girne yakında kapalı Maraş’a dönerse şaşmayalım” demiştim.

Korkarım o günlere çok çabuk geldik.

Şimdiden ortalık bomboş satılmayan binalarla doldu.

Bir sektöre destek verirken diğerlerini katletmek nasıl olur denirse, en iyi örnek Girne olacaktır.

Emlak, inşaat sektörüne hesapsız destekler verilerek, Girne’de turizm bitirildi.

Neresinden bakarsanız, plansızlık, programsızlık, ranta kurban gitme durumu.

Bundan sonra kurtulur mu?

Sizce mümkün müdür?

Son söz; emlak sektörüne daha da kolaylıklar sağlayarak, “adanın turizme açılan yüzünü” nasıl koruyabilirsiniz Ayşegül hanım?…

“NÜFUS” DEYİNCE KIZIYORLAR…

Açıklanan nüfus rakamlarına bir parça eleştiri geldi, kıyamet koptu.

Oysa herkesin şikayet ettiği, kayıt dışılık ve suç oranlarının artmasıydı. Tamam, devir değişti, heterojen bir nüfusla yaşamaya alışacağız ama en azından devletimizin bu insanlardan haberi olduğundan emin olmak istiyoruz. Yani kendimizi güvende hissetmek istiyoruz. Kayıt dışılık önlenemediği sürece, karşımıza çıkan yabancılara güvenmeyeceğiz. Birileri bu tutumu “ırkçılık” olarak suçlamaya kalksa da, asla değil, ben karşıma çıkan yabancının devletin kontrolünde olduğunu bilirsem, neden korkayım? İşte önceki gün cesedi bulunan Afrikalı’nın kimliği tespit edilemedi. Geçen yıl öldürüldüğü tahmin edilen ve birkaç ay önce cesedi bulunan Vietnamlı kadının da öyle…

Girne ve Akdoğan’ta, sadece bir günde 16 kaçak tespit edilmiş. Hatta aralarında 5 yıldır kaçak yaşayan da var.

3 Nisan’da polis sokakta devriye yaparken, 2 kaçak yakalamıştı.

Mart ayının son günlerinde Girne’de 12, Mağusa’da 7 kişi yakalanmıştı.

Biraz daha geriye gidelim, 2018’in Kasım ayında tek bir gecelik operasyonda tam 29 kaçak tespit edilmişti.

2018’in ilk 9 ayında yakalanan kaçak sayısı 407’ydi.

Bunlar benim basından taradıklarım. Çalışma Bakanlığı denetimleriyle yakalananlar ayrı.

Nasıl bir rahatlık görüyor musunuz.

Kaçak çalıştıranın cezası, sadece 1 asgari ücret… Şaka gibi… Bu cezanın da artması şart.

2012’de kaçak affının ardından yürürlüğe giren yasa değişikliği tasarısında, kaçak çalıştıran işveren için öngörülen ceza 5 asgari ücrete çıkarılmışsa da, sonradan Komite’de bu miktar, bir asgari ücrete düşürülmüştü.

Yani gereken cesaret gösterilememişti. İşte cezasını hep birlikte çekiyoruz.

Diğer yandan, hepsinde bir af beklentisi var. Ne de olmasa dönem dönem hangi iktidar olursa olsun, bir af çıkıyor. Öyle olunca da kayıt dışılık resmen besleniyor.

Muhaceret sistemi adam gibi olmadığından, kapıdan gelene “geç” dendiğinden, iş polise düşüyor. Ve polis elini sallasa kaçağa değiyor. Tüm mesaisini kaçak yakalamaya ayırsa, bitmez.

Ya kayıt dışılıkla suç bağlantısı… En büyük asayiş sorunumuz değil mi?

Saçma sapan tartışmalar yerine, bu işlere yoğunlaşmak, en azından nüfusu kayıt altına almak, kaçak çalıştıranın cezasını artırmak başlıca gailemiz olmalı.

Emin olun asayiş sorunları da o nispette azalacaktır…

YERİN KULAĞI VAR

ZÜRİH’İN DE GERİSİNDE:

AKEL Polit Büro Kıbrıs Masası Şefi Tumazos Çelebis, Kıbrıs müzakere prosedürü başlasın ya da başlamasın fiili durumun değişeceğini öngörüyor. Çelebis, gidişatın ayrılık yönünde olduğunu da söylemiş. Buna neden olanın da Anastasiadis’in Zürich’in de gerisine giden bir adım atarak, Kıbrıslı Türklerin en kötü kâbusu olan, siyasi eşitliklerini iptal etmesi ve azınlığa dönüştürmesi olduğunu vurguluyor. Güneyde Anastasiadis’in politikalarını onaylamayan kitlenin yüzde 54 olduğu düşünülürse, kendi halkının da canını sıktığı anlaşılıyor…

İŞİNİZ ZOR:

Yeni Kamu Görevlileri Yasasıyla ilgili toplantıda konuşan Başbakan Erhürman, “bozulanları düzeltmeye çalışıyoruz” dedi. Vallahi yılların yanlışlarını, bozulan sistemi düzeltmek o kadar kolay görünmüyor, Helede mevcut statükodan beslenenler bu kadar çok iken işiniz çok zor…

NİSAN OLMADI, MAYIS’TA TAMAM:

Haftalardır hükümet senaryoları üzerine yazılan ve konuşulan, “Özersay Ankara’ya gidecek ve dönüşte hükümeti bozacak” senaryoları şimdlik boş çıktı. Geçenlerde de bu konuyla ilgili olarak bu dedikodukların kaynağının muhalefet olduğunu yazmıştım. Özersay Ankara’ya gitti ve geldi ancak, havada öyle bir “istifa” kokusu yok. Bu senaryoları yazıp çizenler, hatta olası kabineyi bile yazan arkadaşların yeni malzemesi, “Nisan’da olmadı ama, Mayıs’ta kesin bozulur” dedikodusu…

SİBER’E AYIP ETTİLER:

Kermiya’da yapılacak olan Doğal Park projesi bile Lefkoşalı’yı heyecanlandırmaya yetti. Hayata geçer mi, geçerse de kaç yılda geçer onu bilemeyiz ama temennimiz, projenin hızla hayata geçrilmesidir. Hoş, maaşları bile ödemekte zorlanan hükümetin ve belediyenin böylesi büyük bir proje için nasıl kaynak bulacağı da ayrı bir konu. Yalnız, askerin bu alandan çekilmesiyle, araziyi kamuya kazandıran dönemin Meclis Başkanı Sibel Siber’in katkısını unutmamak lazım. Keşke yapılan açıklamalarda, Siber’e de bir teşekkür edilseydi çok daha anlamlı olurdu. “Ben, sen yok, biz varız” diyorsunuz ama, “ben” merkezli icraatlara imza atmaktan da geri durmuyorsunuz…

TEK BAŞINA BELEDİYE YAPAMAZ:

Park konusunda çok yazıldı çizildi de, sen-ben çekişmesi dışında en çok dikkatimi çeken, Cumhuriyet Meclisi eski Müdürü, çevre uzmanı Doç. Dr. Serkan İlseven’in açıklaması oldu. İlseven “Bu kadar büyük projeyi belediye yapamaz” dedi. Yapmamalı da. Bu bir devlet projesi olmalı, finans ya da yönetim sorunlarına kurban edilmeden sonuçlanmalı. Belki kurumlar arası bir ortak komite tarafından yürütülmeli, ancak tek başına belediyeye bırakılmamalı…

DİYALOG ŞART:

Son günlerin tarışma konusu Karpaz Marina oldu. Yenierenköy Belediyesinin “çalışma ruhsatı” olmadığı gerekçesiyle mühürlediği işletme ve belediye arasında halen sürmekte olan bir dava süreci var. Kim haklı kim haksız konusunda toplum ikiye bölündü. Diyalog yoluyla çözülebilecek bir konu ne yazık ki yine herkesi germeye yetti. Halbuki hem toplum olarak, hem de ekonomik açıdan bugünlerde  barışa ihtiyacımız var…

ZİRVEDEKİLER

Sami Özuslu (KTGB Başkanı): “Yeni gazeteler, web siteleri, televizyonlar açılıyor. Bunlar, günü geldiğinde kendi çıkarları yanında dönemin hükümetlerine veya muhalefete vurmak hedefindedirler. Bu çok açık nettir. Ya yeni medya kuruluşları açılıyor ya da olanlar el değiştiriyor. Sermayenin nerede olduğunu ya da hangi sektörlerde olduğunu ise tekrar etmeye gerek yok. Kimlerin yüksek karlarla çalıştığını herkes biliyor. Bu durum da çok sesliliğin yok olmasına neden olacaktır. Kıbrıslı Türklerin kültürünün geliştirilmesi mümkün kılınmayacaktır”…

 DİPTEKİLER

Ne Mesaj Verilmek İstendi: Özel bir kolejde 23 Nisan etkinliğinde çocukların gösteri olarak lüks bir arabayı boyamaları tepkiye neden oldu. Çocuklara etrafa zarar vermemeyi, temiziliği, kuralları öğretmek yerine, yıkıcı olmayı öğreten bu davranış “eğitim”le bağdaşmaz. Arabaları boyamak, bir mala zarar vermek o yaştaki çocuklara “ normal bir davranış” olarak öğretilebilir mi? Verilmek istenen masajın –reklam dışında- ne olduğunu çok düşündüm ama anlayamadım…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar