Anastasiadis, doğal gaz, taksim... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Nisan 24, 2024
Köşe Yazarları

Anastasiadis, doğal gaz, taksim…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Yunanistan ve Türkiye Dışişleri Bakanları bugün Antalya’da bir araya geliyor.

Görüşme öncesi Yunan Bakan Katrugalos, doğal gaz konusuna değinerek, “Türkiye’nin dahil olmasını olumlu karşılarız. Akdeniz’e kıyısı olan Türkiye’yi biri bu bölgeden nasıl dışlayabilir? Kimse bunun aksini iddia etmiyor” dedi.


E, iyi güzel de yapılanlarla söylenenler birbirini tutmuyor ki…

Aslına bakarsanız, ben bu doğal gaz meselesiyle adanın bir kez daha fiilen bölündüğünü görüyorum.

Adam adanın etrafındaki doğal kaynakları, kendi ekonomisine aktarmaya çalıştığı yetmezmiş gibi, çözüm sonrasında bile “sizin söz hakkınız yok” diyor açık açık.

Diyorlar ki, “uluslararası meselelerde böyle kozlar kullanılır”.

Bu koz değil artık.

Yaptığı ihalelerin bedellerinin üstüne oturdu mu oturmadı mı…

Bizim de hakkımız olan bir kaynağı başkalarına pazarlıyor mu pazarlamıyor mu…

Türk tarafı aleyhine olabilecek her türlü ittifakın içinde mi değil mi…

İşte dün de İsrail-Yunanistan-Güney Kıbrıs zirvesi vardı.

E daha ne olsun.

Anastasiadis kafasında taksimi kesinleştirmiş.

Her adımda Türk tarafını suçlayan arkadaşlar, bu gerçekleri nasıl görüyorlar acaba, gerçekten merak ederim.

 

 

RESMEN UYUMUŞUZ…

KKTC’de polis sayısı 1200…

Şimdi 87 polisin, FETÖ terör örgütünün KKTC bacağı soruşturmasında, savunmaları istenmiş.

Benim bildiğim, 2017 Nisan ayında basına düşen bir idari soruşturma vardı.

O kapsamda KKTC Başsavcılığı, FETÖ soruşturmasında, polis teşkilatı içinde 3’ü üst düzey 53 polisin FETÖ ile bağlantılarının saptandığını ve derhal görevden alınmalarını istemişti.

Akıbetlerini bilmiyoruz, tutuklandılar mı, ihraç edildiler mi…

O zaman gerekçe olarak terör yasasının olmadığı öne sürülmüştü.

O liste bir yana, bu son çıkan sayı yeteri kadar korkunç.

Her yüz polisten 7’si.

Aralarında polis subayları da var.

Nasıl olmuş bu iş?

Neden kimse fark etmemiş?

Bu son operasyonun, 2017 soruşturmasıyla ilgili olmadığı yönünde haberler var.

Şimdi o soruşturulan 53 polise, 87 tane daha mı eklendi?

Havadis’in elde ettiği bilgiye göre sayı 120…

Ne isterse olsun, böyle bir soruşturma nasıl olur da kaplumbağa hızında devam eder?

Yani şimdi bunlar resmen en hassas noktamızın içine mi sızmışlar?

Bir istihbarat kurumu olan polis, kendi içindekileri görememiş mi?

Akıl alır gibi değil.

Hassas bir konu.

Artık Başsavcılık mı, Başbakanlık mı, en yetkili ağızdan net bir açıklama duymak istiyoruz.

Türkiye’de darbe girişimi olalı 6 sene, soruşturma başlatılalı 2 sene geçmiş. Hala savunması istenenler var.

Ben başka ülkelerde ne olup bittiğine bakmam, KKTC’ye bakarım. Polisime bakarım.

Böyle zafiyet olur mu?

YERİN KULAĞI VAR

 AB’YE KARŞI ASKERİ İTTİFAK:

Dün İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs, ABD Dışişleri Bakanı’nın katılımıyla sözde doğal gaz konusunda strateji toplantısı yaptılar. Ama toplantı öncesi gelen haberler, aynen tahmin edildiği gibi, doğal gaz bahanesiyle askeri ittifak hazırlıkları olduğunu gösterdi. ABD’nin yavrusu İsrail ve yeni evlatlığı Yunanistan’ın Girit adasına radar kurma kararı, başka türlü izah edilebilir mi? Olayın aynı zamanda AB ordusu fikrine karşı da olduğu iddiaları var. İttifakın içinde de iki AB üyesi. İlginç…

 ÇOK ÇETİN GEÇECEK:

Kim ne derse desin. Ülke bir yıldan fazla bir zaman olmasına rağmen cumhurbaşkanlığı seçimlerine kilitlendi. Kimlerin aday olabileceği üç aşağı beş yukarı belli. Son günlerde en çok konuşulan konulara bakın, hepsinin altında seçimlere yönelik mesajlar görürsünüz. Hükümette yaratılmak istenen krizin de temelinde 2020 cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hesabının yattığını göreceksiniz…

BİR KAŞIK SUDA FIRTINA KOPARANLAR:

Akıncı’nın “dostluk maçına” katılmaması toplumu yine böldü. Bu konuda Akıncı’yı eleştirenler kadar doğru bulanlar da var.  Ama kimse çıkıp da korumak amacıyla adada bulunan Birleşmiş Milletlerin koruma zaafiyetinden bahsetmiyor. Öyle bir hava yartatılıyor ki, sanki iki takımın buluşması değil de, liderlerin buluşması engellenmiş gibi. Eleştirelim ama,biraz insaf be kardeşim…

 

TAMAMEN SİYASİ:

Cumhurbaşkanı Akıncı, “siyasi eşitliğimizin olmadığı yere gitmem” dedi ya, fanatik milliyetçiler bunu da beğenmediler. Neymiş, inandırıcı değilmiş, tutarsızmış falan. Böylece, Akıncı’ya yönelik saldırıların  asla ideolojik olmadığı, sadece cumhurbaşkanlığı seçimleri odağında, düzeysinz bir siyaset olduğu da ortaya çıkmış oldu. O cepheden Oğuzhan Hasipoğlu’nun “spor kazandı, siyaset kaybetti açıklaması” başka nasıl değerlendirilebilir. Ezberleri bozuldu, resmen kendi kendilerini ele verdiler…

 

KRİZ BÜYÜYOR:

Hükümet, ortaklar arasında var olan farklı görüşlere rağmen bugüne kadar geldi. Ancak öyle görünüyor ki HP, bu koalisyondan rahatsız olmaya başladı. Başta Kıbrıs konusu olmak üzere bazı konularda farklı bir duruş sergileyen HP, son olarak “3’lü tarife” konusunda rahtasızlığını açık açık dile getiriyor. Serdar Denktaş’ın Meclis kürsüsünden, “konu Bakanlar Kurulunda görüşülerek hayata geçirlidi” sözlerine Kudret Özersay’ın, ‘Bakanlar Kurulu’nda yeniden görüşeceğiz’ çıkışı ise krizin sanıldığı kadar küçük olmadığını gösterdi…

 

KEŞKE HEP BÖYLE OLSALAR:

DP Başkanı Serdar Denktaş ile UBP Başkanı Ersin Tatar’ın “Yenicami gecesindeki atışmaları” geceye damgasını vurdu.  Serdar Denktaş’ın, “Mecliste konuşuyoruz. Konuşurken, Ersin Tatar bize kızıyor. Şimdi yine konuşursam bakarsınız yine kızar” demesine, Tatar’da “Tabi yapılanlara baktıkça kızarım. Ben Başbakan olacağım. O zaman daha çok kızacağım” demesi üzerine Serdar Denktaş, “Sen Başbakan olunca, bende Cumhurbaşkanı olacağım. O zaman yine bana kızamayacaksın” diyerek kahkalara neden oldu. Keşke tüm siyasilerimiz birbirlerine karşı böylesine hoş görülü ve espirili olmayı başarabilseler. İnanın ülke çok daha başarılı olur…

 

ZİRVEDEKİLER

Başaran Düzgün: “Nea Salamina uluslararası futbol kuruluşlarına üyedir. Biçare MTG ise sınırları KKTC ile çevrili bir alanda top koşturtmaktadır. Fakat ortada şöyle bir gerçek vardır; uluslararası tanınmışlık olsa da mevcut statüko kabul görmemektedir. Kabul görseydi eğer 50 yıldır toplumlararası görüşmeler yapılmazdı. BM Genel Sekreteri dahil tüm uluslararası güçler ‘bu statüko sürdürülebilir değildir’ demezlerdi. Ve bunu sadece KKTC veya Kıbrıslı Türklerin içinde bulundukları statü için söylemiyorlar, üye kabul ettikleri Kıbrıs Cumhuriyeti için de söylüyorlar. ‘Her ne olursa olsun barış’ romantiklerinin de bu noktayı çok ama çok iyi anlamalarının vakti gelmiştir”…

 

DİPTEKİLER

Oğuzhan Hasipoğlu: “Beş yıldır ara bölgede bayraksız nasıl görüşüyor iseydiniz veya gerek Akıncı gerek Anastasiadis kuzeyde ve güneyde yer alan kültürel etkinliklere hangi formatta katılıyorsaydı, bu maça da bu şekilde katılması gerekirdi…” demiş. Görüşme heyetinde bulunmuş biri olarak, iki liderin kuzeye ve güneye yaptıkları karşılıklı ziyaretlerin eşit statüde ve sivil araçlarla yapıldığını resmi görşümelere ise her iki liderin de kendi makam araçları ve forslarıyla gittiğini, en iyi bilenlerdendir.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar