Ambargoya Karşı Topyekun Bir Kalkışma... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Ambargoya Karşı Topyekun Bir Kalkışma…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Güney Kıbrıs Yönetimi’nin, Kuzey’e geçecek AB ülkeleri dışından gelen turistleri yasaklama kararı, Rum basınına göre 50 gün, bizimkilere göre 15 günlüğüne askıya alınmış…

Dün de yazmıştım, iyiydi, güzeldi, keşke devam edebilseydi.


Ama bir öngörüsü, bir stratejisi yoktu. Sadece bir denemeydi.

Ama devlet önünü görmeden teşvik verdi, turizmci korkunç bir zararın eşiğinde.

Onu da geçtim, turisti cezbedecek yerde, caydıracak bir duruma geldik.

Diyorum ki, saçma sapan işleri bıraksak, maddi, manevi tüm gücümüzü şu uçuş ambargosuna yoğunlaştırsak…

Yani Ercan’ın uluslararası uçuşlara açılmasına…

Bu bir insanlık suçu…

Diğerleri gibi, posta, telefon, ihracat, daha bir çok şey gibi…

Bir halkın 40 yıldır cezalandırılıyor olmasını güçlü bir şekilde dünyaya duyursak…

Herşey siyaset değil ki, bu sesi duyacak, anlayacak olanlar olacaktır.

Ayrıca, kazançlı bir iş olarak görüp destekleyen de…

Mesela şu anda İsrailli turizm acentalarıyla sıkı temasta olmamız gerekir. Ama görüyorum ki, bu iş tur operatörlerine bırakılmış durumda. Bir kriz masamız bile yok…

Turizm Bakanı’na bakıyorum, şaşkın… Hem de çaresiz… Ağzından çıkanlar çareyi değil, sorunu anlatıyor…

Yahu kardeşim, sen bu sayı arttıkça, Rum’un rahatsız olacağını, engelleyeceğini nasıl görmezsin? Neye güvendin de verdin bu teşviği?

Rum basını ile sosyal medyada yazıp çizen Rum vatandaşları bile kendi hükümetini acımasızca eleştirirken, bizden çıkan sesler cılız….

Paraysa para, akılsa akıl… Hepsi bulunur…

Yok madalyaymış, yok makam arabasıymış, teşvikmiş, destekmiş, hepsi beklesin.

Böyle bir yola çıksak, Türkiye en alasından elini uzatır eminim.

Böyle bir topyekun kampanyayı, daha doğrusu kalkışmayı yönetecek akıl da var bu ülkede.

Hem bürokraside bulunur, hem üniversitelerde. Sıkıştınız mı? Türkiye ona da profesyonel yardımını getirir.

Dünyanın anladığı dilden konuşmayı deneyelim bir de…

Nereden geliyor bu turist, o ülkelere ulaşalım bir şekilde. Siyasilerle olmayabilir, ticaret insanlarıyla, turizmcilerle, ama profesyonellerle…

Herkes muhatabına ulaşsın, onları dinlesin, onlara anlatsın…

Bir yandan da hukuk mücadelesi başlatalım.

İnsan Hakları örgütlerine ulaşalım mesela…

Dünya medyasına ulaşalım. Ama onların yöntemleriyle… Bunu çok iyi bilen profesyonel şirketler var Türkiye’de, İngiltere’de… Etkin lobiciler bulalım. Bugüne kadarkiler gibi değil ama, gerçek, profesyonel… Paraya bakar herşey…

Kağıt üstünde değil, kapıları döverek, zorlayarak, duyulmasını sağlayacak şekilde sesimizi yükselterek…

Mesela, gözardı ettiğimiz çok birikimli sivil toplum örgütlerimiz var. Ayırım gözetmeden onları da içine katarak zenginleştirebiliriz kapasitemizi… Gücümüzü arttırabiliriz…

Büyük iş, biliyorum. Ama iyi bir planlamayla yapılabilir. Dünyada örnekleri var.

Şimdi birilerinin “çocuk gibi konuşma” dediğini duyar gibiyim…

Ama söyleyin kardeşim, siz ne yaptınız..?

İslam konferansında boş koltuklara konuşmaktan, senede bir BM’de beyanat vermekten başka..?

Niyet olsa, kararlılık olsa, olur. Hani “KKTC yaşayacak” diyorsunuz ya, onun için soruyorum…

Şimdi bir yandan da düşünüyorum, sen kendi havayolunu batırmış, ona buna mahkum olmuşsun.

O anda ümidim kesiliyor…

Bizim tek engelimiz var, kendimiz…. Siyaset yapma, ülke yönetme anlayışımız…

Bizde politikacı ülke yönetimine gelir ama böyle zor işlerin altına elini koymaz, kendini sıkıya sokmaz.

Tek sorun bu…

Bunu aşmanın yolu da, siyasette insan kalitesini yükseltmek. Başka çaresi yok…

_______________________________________________________________________________

YERİN KULAĞI VAR

DEVRİM DUVARA TOSLADI:

Bir hafta önce başlık atmıştık, “Sağlıkta Anayasa Mahkemesi kararına hile” diye. Mahkeme, hekimlerin ikinci iş yapmasını defalarca yasaklamış, ama idare o kararı yok sayarak, yasaya aykırı bir tüzük getirmişti. Açılan ara emri davaları sürüyordu. Herkesi birbirine kırdıran, vatandaşın sağlıklı sağlık hizmeti almasını engelleyen, ülkenin düzenini bozan bir beceriksizlik örneği. Serbest Çalışan hekimler şimdi de mahkeme emrine itaatsizlik gerekçesiyle, Sağlık Bakanlığı aleyhine hapislik istidası dosyaladıklarını açıkladılar. Yani, bu kez daha Bakanlığın “devrim”i duvara fena tosladı…

YOK ARTIK:

Okulların açılmasıyla birlikte Eğitim bakanlığını aslında hiçbir hazırlık yapmadığı da hergün yaşanan yeni bir rezaletle ortaya çıkıyor. Bakanlığın son marifeti ise adeta “yok artık” denilecek cinsten. Eğitim Bakanlığı okullara üzerinde, “TC Milli Eğitim Bakanlığı” yazan defterler gönderdi. O zaman siz ne işe yararsınız söyler misiniz? Hade okullardaki inşaatların devam etmesini, bazı eksiklikleri bir yerde anlayabiliriz ama, yoklama defterini niye basmadığınızı nasıl izah edeceksiniz? Eğer sınıf yoklama defterini bastırmaktan bile acizseniz sizin o koltukta birgün dahi oturmaya hakkınız yok. Ekibinizle birlikte hemen istifa edin…

 DUR  BAKALIM NE ÇIKACAK:

Halkın Partisi Genel Sekreteri Tolga Atakan tweetlemiş; “Muhtemelen şu anda bir grup yazar, ne yaparız da turist vizesi ile vatandaşlık alan ‘meçhul kadın’ olayını meşrulaştırırız için kafa yoruyor” diyor…  Bence de, gündemden düşürmek  için bir çaba halindedirler. Ne de olmasa işin ucunda skandal iddialar var… Eh, her bakanlığa bir basın danışmanı bu günler için alınmadı mı..?

BİR GARİP ÜLKE:

Ziraat Mühendisi’nin Resmi Kabz Dairesine Müdür olarak atanması toplumda tartışma yarattı. Bu ülke bugüne kadar neler gördü, bu da ne ilk, ne de son olacak. Sadece bunlar mı? Bakanlık koltukları da  parti içi dengeler için dağıtılmıyor mu? Atandığı makama liyakatle, beceriyle gelmediğinin farkında olanlar, “kahramanlarına” minnetlerini sunmadı mı? Sonra da bunların sorunlara çözüm üretmesini bekleriz. Öyle garip bir ülkede yaşıyoruz ki, biz de artık bu yapılanları normal karşılar olduk…

 KIZMIŞLARDIR:

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan BM’deki konuşmasında “Kıbrıs Türklerinin haklarına saygı gösteren çözüm tekliflerini değerlendirmeye hazırız” derken, Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da Yunan meslektaşını Türkiye’ye davet etti. Hatta Kocias da kabul ettiğini açıkladı. Süreç berhava olunca, “aman kurtulduk” diyenlerin yüz ifadelrini görmek isterdim.

RAKAMLAR KORKUTUCU:

Ülkedeki kontrolsüz ve denetimsiz nüfus artışı suç oranıyla doğru orantılı olarak artıyor. Girne’de Adli Yıl açılışında ortaya konan veriler korkutucu boyutta. Polis şehirdeki nüfus artışına dikkat çekerek, suçların da nüfus ile doğru orantıda arttığını belirtti ve sadece Girne Bölgesi’nde son 9 aylık dönemde 498 adet cürüm ve 402 kabahat suçu olmak üzere 900 olay meydana geldi. Bu da gösteriyor ki, ülkeye girişte kontrol ve denetim yapılmadığı sürece ne şimdiki, ne de yapılacak olan yeni cezaevi yeterli olacak…

_______________________________________________________________________________

ZİRVEDEKİLER

Hüseyin Ekmekçi: “Pazartesi toplanan Bakanlar Kurulu 48 kişiyi daha vatandaş yaptı. Bu arada öğrendik ki adaya turist vizesi ile gelen bir kadına da vatandaşlık hediye edildi… Gül al, ev al, yüzük al… Vatandaşlık hediye etmek ne demek..? Kim neden..? Normal ülkede hükümet düşer… Bizde muhalefet halen yaz tatilinde…Sosyal medyaya yazınca da muhalefet yaptıklarını zannedip tatmin oluyorlar”…

_______________________________________________________________________________

DİPTEKİLER

Sendikal Platform: Sendikal Platformu oluşturan sendika ve sivil toplum örgütü ve siyasi partiler hükümetin kış saatine geçilmemesi yönündeki kararını kabul etmeyeceğini bildirerek halka birlikte hareket etme ve “seyirci kalmama” çağrısında bulundu. Kusura bakmasınlar ama halk, saat konusunda geçen yıl yaşananları, küçük menfaatler için nasıl yarı yolda bırakıldıklarını henüz unutmadı. Bu kez de aynısının yaşanmayacağını kim garanti edebilir ki…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar