Bir ay önce Ersin Tatar ile ilgili ‘’Ersin kazanır demiştik ve yeni öngörüler’’ diye yazı yazdık.
Altı yıl önce genel başkanlık adaylığı ile ilgili ortada fol yok yumurta yokken Ersin’i tasvir eden yazının tekrarı ve devamı niteliğindeydi.
Öngörü olarak da o yazıda Ersin kazanırsa UBP-HP hükümetinin yolu açılır iddiasında bulunduk.
Ersin yazdırdı diyenler çıkmış. Yazık.
Hâlbuki siyaset ve gazetecilik adına bunun yerine aksi düşünülüyorsa niye bu yolun kapalı olduğu dile getirilse daha yerinde olmaz mıydı?
Öngörümüz birinin telkinine ya da amacına ulaşmasına yönelik elbette değildi.
UBP-HP koalisyon hükümetinin yolunun açıldığını güçlendiren söylem ve gelişmelerin olmasından dolayı bu öngörümüzün gerekçelerini detaylandırarak yazmaya ve düşündürtmeye devam edeceğiz. Peşinen söyleyelim herhangi birilerinin telkini ile yazı yazmaya da ihtiyacımız yoktur.
***
Geçen akşam BRT’deki Basın Odası programında Ersin Tatar’ı dinlerken aşağıdaki tespitleri yaptım.
Ersin Tatar ‘’erken seçim istemiyorum’’ dedi. Gerekçelerini de bir önceki seçimin 10 ay önce yapılmış olması ve seçim yapma maliyetinin büyük olduğuna vurgu yaparak açıkladı.
Bu gerekçelerin ötesinde söylemedikleri ile de mesaj vermiş oldu. Hükümet bozulursa acaba erken seçim olur mu diye HP’nin düşen reytingini dert etmemelerinin sinyalini de verdi Tatar.
Bunu yalnızca HP’ye değil DP hariç hükümette olmaktan bıkmış ve her gün kendi tabanları dahil dayak yiyen CTP ve TDP’ye de mesaj niteliğindeydi.
Merak etmeyin hükümet bozulursa muhalefetin rahat koltuklarına geri döneceksiniz erken seçim talep etmeyeceğim demiş oldu.
***
‘’Bütçede ciddi açık var, hiçbir reform yapılmadı’’ dedi.
Bu da işin pratiğinde şu anlama gelir.
Yakındır maaşları ödemede gecikme olacak.
Türkiye her ne sebepten dolayı olursa olsun hükümetleri denk bütçe sopası ile saf dışı bırakmayı alışkanlık haline getirdiği artık bilinen bir gerçek.
Yakında başlayacak olan bütçe görüşmeleri sonucunda bu 4’lü koalisyonun bozulabileceğini öngörmek siyasetin ve yorum yapmanın gereğidir. Bu da açıkçası büyük bir kehanet olmasa gerek.
Hele bir de Ersin Tatar gibi yetkin ve karakter olarak iddialı biri büyük umutlar bağlanarak en büyük partinin yeni Genel Başkanı seçilmişse.
Özersay’da diğer taraftan Türk medyasında ve dış basında yüzünü daha çok göstermeye başladıysa ve yine Türk basınında HP li bakanlar çok başarılı diye haberler yapılıyorsa bunlar tesadüf değildir.
UBP-HP koalisyonunun yolunun açıldığı iddiasının en büyük sebeplerinden biri de hem Özersay hem de Tatar’ın gevşek federasyon tezinin öncü destekçisi olmuş olmalarıdır.
Bu ikili Türkiye ve Kıbrıs sorununa taraf olan ülkelerin talep ettiği liberal ekonominin gereklerine uygun olacak şekilde müzakere edecek donanıma sahiptirler. Şu anda siyasette olup Türkiye’nin bu yeni tezini ve sonrasını bu ikiliden daha etkin bir şekilde hayata geçirecek biri var mıdır diye sormak lazım.
Bunun için Ersin Tatar’ın Genel Başkan seçilmesiyle UBP-HP koalisyonun yolu hem açılmıştır hem de geniştir.
***
Tatar ‘’Basın odası’’ programında başka ne dedi.
‘’Sağın ortak bir adayı olabilir’’ dedi.
Birçok soruya parti meclisi ve yetkili organları belli olsun oturup bakarız cevabını verirken burada bunun arkasına sığınmaya gerek görmedi. Ortaya kafasının içindeki plana uygun düşen bir öneri koydu.
Daha da enteresanı ortak aday olabilir diye net cevap verirken Eroğlu’nun başkan adaylığı ile ilgili soruya ‘’ona sorun’’ diye cevap verdi. Er ya da geç gündeme gelme olasılığı olan bu konuya verdiği yanıt ile yalnızca kendisiyle değil artık başkanı olduğu parti ile de bir mesafe koymuş oldu.
Kafasının içindeki plan onun Başbakan, Özersay’ın Başkan adayı olmasıdır.
Bu öngörü gerçekleşirse Özersay başarıp Başkan seçilse de seçilemese de bundan belli bir süre sonra hükümeti elinde tutan parti olarak UBP faydalanmış olacaktır çünkü iki partinin tabanı geçişkenliğe açıktır.
Bugüne kadar hiç olmadığı kadar çok daha demokrat ve reform yapabilen Ersin Tatar öncülüğünde bir UBP’nin HP’yi eritmesi sonucunu doğurur. HP, Özersay’ın ötesine geçememiştir. Geçmeye de pek niyeti yoktur görüntüsü vermektedir.
Özersay’ın bu denemede de başaramadığı durumda bir sonraki Cumhurbaşkanlığı seçiminde de sağın adayı olarak Ersin’e bu fırsatın gelme olasılığı artacaktır.
Parantez açıp ekleyelim, bu öngörümüz gerçekleştiği takdirde sağın diğer olası adayı Serdar Denktaş’ın da Cumhurbaşkanlığı şansını ciddi şekilde düşürecek niteliktedir. Bundan dolayı Serdar bir süre önce koalisyonun bozulmasının vatan hainliği olacağını ifade eden amacını aşan bir demeci olmuştur.
Ersin, kongre sürecinde tabandaki TMT unsurlarını kaybetmeyi de göze alarak Serdar Denktaş’a ciddi eleştiri getirmiş, polemik konusu yapmıştır. Buna karşın Hüseyin de farklı bir tavır alıp Cumhurbaşkanı ortak adayı olarak Serdar’ın desteklenmesi için ‘’olabilir’’, Özersay için ‘’asla’’ demiştir. AKP ve Erdoğan’ın bu konuda görüş ve tercihinin ne olacağı malumdur. Bu da siyasi hayatının sonuna gelmiş olan Serdar’ın Özersay ile ayni seçimde aday olmasını gündeme getirir.
Özersay ve Tatar’ın içinde olduğu tüm bu olasılıklar her halükarda Türkiye’nin yeni bölge ve siyaseti ile örtüşmektedir.
Bu arada benim gözümden kaçmış olabilir ama Özersay’dan, UBP-HP koalisyon yolunun açılacağı ile öngörümüzün UBP kongre sürecinde yarattığı gündem ile ilgili bir yalanlama gelmedi.
Şartlar oluşursa kahve içmek için bir araya gelmek artık mümkün müdür?
Bu soruyu da Ersin’e değil esas Özersay’a sormak lazım
Bakalım o ne diyecek?
