“Paraları birlikte yedik” - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 30, 2024
Köşe Yazarları

“Paraları birlikte yedik”

 

2000’li yılların parlayan yıldızı Yunanistan, 2015 yılına gelindiğinde nasıl “müflis” durumuna düştü?
“Cayenneköy” neresi biliyor musunuz?
Durun size önce “Cayenneköy”den söz edeyim.
17 Aralık 2012 tarihli Hürriyet Gazetesi’nde, gazetenin Yunan kökenli muhabiri Yorgo Kırbaki “Komşudaki Cayenneköy”ü yazmıştı. Başkent Atina’dan yaklaşık 100 kilometre mesafedeki Thiva şehri yakınında bulunan 1000 nüfuslu Arma kasabasına Yunanlılar “Cayenneköy” adını takmışlardı. Çünkü köyde Porche Cayenne, Ferrari ve Hummer sahibi olmayan neredeyse yok gibiydi…
Patates ve soğandan başka bir şey üretilmeyen Arma’da bunca lüks araç olması yıllarca Yunan Maliye Bakanlığı’nın ilgisini çekmemişti. Ancak ekonomik kriz nedeniyle “müflis bakkal” misali incelemelerini genişleten bakanlık, Arma’da çok sayıda kişinin, naylon fatura keserek devletten KDV iadesi aldığını saptamıştı. Kasabada iki yılda kesilen naylon fatura tutarı 175 milyon Euro’yu buluyordu. İşin ilginç yanı, bu faturaları kesenlerden bir kısmı da çalışamayacak kadar yaşlı olan kadın çiftçilerdi. Kasabalılar hayali şirketler kurup vergi numarası aldıktan sonra oturdukları yerden naylon fatura kesip KDV iadeleriyle geçimlerini sağlıyor ve lüks arabaları kapılarına ikişer ikişer çekiyordu.
Maliye Bakanlığı saptadığı yolsuzlukların boyutunu görünce hayretler içinde kalmıştı. Oysa yıllarca bu kasabada yolsuzluk olduğu herkes tarafından biliniyordu…
Pangalos adını çoğunuz duymuşsunuzdur. Oldukça renkli kişiliği ve sivri diliyle tanınan Yunanlı siyasetçi Pangalos, 2010 yılında yazdığı “Mazi Ta Fagame” isimli ve Türkçeye “Paraları Birlikte Yedik” isimli kitabında Yunanistan’ın neden batma noktasına geldiğine yönelik aslında Yunanlılar tarafından gayet iyi bilinen konulara dikkat çekiyordu…
Ülkenin 350 milyar Euro’luk borcunun oluşmasında siyasetçilerin yanı sıra, halkın da çok büyük sorumluluğu ve suçu olduğunu çünkü ülkeyi “batak” duruma getiren düzenin yaratılmasında halkın bu düzenden sağladığı çıkar nedeniyle ses çıkarmadığını ifade ediyordu. Pangalos’a göre, bu borcun 20 milyar Euro’luk bölümü, sadece alınan rüşvetlerden ve yapılan yolsuzluklardan kaynaklanıyordu.
Geriye kalan 330 milyar Euro’luk kısım ise devlet sektöründe ödenen astronomik maaşlardan, gerçek olmayan mesailerden, gereksiz kamu harcamalarından, çok yüksek kıdem tazminatlarından, ayrıcalıklı ek ödeneklerden ve 50 yaşında emekli edilen kişilere ödenen aşırı yüksek emekli maaşlarından kaynaklanıyordu.
Pangalos, vergi konusunda kurulan sistemi de, 4-4-2 sistemi olarak açıklıyordu. Buna göre vergi mükellefi ödemesi gereken 10 Euro’dan 4’ünü ödemiyor, 4 Euro vergi müfettişlerine rüşvet olarak ödeniyor ve 2 Euro da devletin kasasına giriyordu.
Kamu işletmelerinin verimsizliğine örnekler de veren Pangalos, Yunan Devlet Demiryolları için “Yolcuları gidecekleri yere dörder dörder ve limuzinlerle taşısak, devlete maliyeti daha düşük olurdu” demekteydi.
Sorun sadece kamu mu?..
McKinsey danışmalık firmasına hazırlatılan raporda, Yunanistan’ın 1981 yılında AB’ye tam üye olduğunda fonlardan aldığı külliyetli miktarlarda yardımı kontrolsüz olarak Yunan çiftçilerine dağıttığı ve bu yardımların çiftçiler tarafından traktör yerine Mercedes otomobillere yatırıldığı ifade ediliyor. Bir tarım ülkesi olan Yunanistan, AB’ye girdikten sonra tarım alanında gelişeceğine giderek çöktü, zeytinyağı pazarını İtalya ve İspanya’ya kaptırdı, peynir pazarını ise diğer ülkeler ele geçirdi. Yunanistan artık tarım ürünlerini dahi ithal eder durumda. Bu arada, akısızca bir silahlanmaya devam etmiş. “Türk tehdidini” öne süren bakanlar, silah alımlarından korkunç rüşvetler götürdüler.
Pangalos, artık 74 yaşına geldiği ve 32 yıldan beridir de Parlamento’da görev yaptığı gerekçesiyle siyaseti bıraktı. Kurt politikacı, kitabında Yunan halkına hiç şikayet etmemesini çünkü bu “paraları birlikte yediklerini” söylemişti. Ülkeyi bu hale siyasetçilerin soktuğunu ancak aynı siyasetçileri bile bile halkın defalarca seçtiğini ifade eden Pangalos, “bu yüzden beni seçmeleri için halka fırsat vermeyeceğim ve politikadan çekileceğim” diyerek bıraktı.
Yunanistan’ın “batak” duruma gelmesine yol açan nedenler bize çok tanıdık gelmiyor mu?
Aşırı şişkin kamu, vergi kaçakları, rüşvet ve yolsuzluk, kötü siyasetçiler ve bu siyasetçileri her seferinde ödüllendiren halk.
Bir gün Yunanistan’ın durumuna düşersek, Pangalos’un söylediklerini hatırlayalım:
“Hiç şikayet etmeyiniz. Çünkü bu paraları hep birlikte yedik…”


 

YERİN KULAĞI VAR
O ZAMAN ÇÖZÜN:
Hem Rum lider Anastasiadis’ten, hem de Türk lider Akıncı’dan umut dolu haberler geliyor. Yarım asırdır çözülemeyen sorun, iki lidere göre yıllar değil, aylar içerisinde gerçekleşebilirmiş. O zaman daha neyi bekliyorlar, otursunlar ve çözsünler…

TOPLUMSAL İFLAS:
Toplumsal bir iflasın eşiğine geldik halk olarak. Lüks yaşam ve özenti hepimizi “ne oldum delisi” yaptı. Ekonomik nedenlerden dolayı, boşanmalar ve intiharlar yaygınlaşma eğilimi gösteriyor. Ama bakıyorum da, kimsenin umurunda değil. Kazancından çok tüketen bir toplum olduk. Herkesin cebinde birden çok kredi kartı duruyor. Sırf lüks yaşam için, ödenmesi imkansız kredilerin altına imzalar atılıyor. Önlem alınmazsa yakında çok daha büyük felaketlerle karşı karşıya kalacağız. Hiçbir şey yapamıyorlarsa, tüketim kredilerine limit getirsinler bari…

ETKİSİ KENDİNDEN MENKUL TİPLER:
O partiden, o partiye gidip gelen, halkın belli duygularını sömürerek seçilmeye devam edenler, hükümet konusunda ahkam kesiyorlar. Dertleri ülkenin çıkarı değil tabii ki, kendi gelecekleri. Her partide var olan bu aykırı tipler siyaset sahnesinden silinene kadar, çoğunluk bunların sözlerine prim vermemeli. KKTC’de artık köşeli, at gözlüklü siyasete yer yok. Son bir kaç seçimde vatandaş bunu çok açık bir şekilde gösterdi zaten…

İSTEMEM AMA:
Ersin Tatar’ın, UBP Genel Başkanlığı için aday olduğunu açıklaması partide hareketlenmelere neden oldu. Başkanlık için hevesli olan ancak, bugüne kadar Tatar gibi öne çıkmaktan korkanlar, yavaş yavaş gönüllerindeki aslanı ortaya çıkarmaya başladılar. Adaylık konusuna sıcak bakanlar, çıkıp “adayım” demek yerine, “tabandan baskı ve istek var, değerlendiriyorum” gibi bahanelerin arkasına sığınıyorlar…

BU ZİHNİYET DEĞİŞMELİ:
Parti değiştirmede rekora koşan Zorlu Töre, UBP’nin CTP ile hükümete girmesinin doğru olmadığını söyleyerek, “UBP’nin kapısını çalmasınlar” değerlendirmesinde bulundu. İyi de, partinin başkanı, genel sekreteri dururken, bunu söylemek Töre’ye mi kaldı? Uzlaşı kültüründen yoksun, toplumsal çıkarları değil, bireysel çıkarları öne çıkaranlarla bu yol zaten yürünmez…

EVİ CAMDAN OLANLAR:
Rum Meclisi’nde yaşanan sigara krizi hoşumuza gitmiş ki, her gün olayla ilgili yeni gelişmeleri okuyoruz. Ya bizim Meclis. Sigara içenleri mi, salonda yasak olmasına rağmen telefonla konuşanları mı, başka bir vekile bardak savuran, yumruk savuranları mı görmedik. Bunlar da yetmediyse, Meclis kürsüsünden “rüşvet” diye çil çil dolarları sallayanları hatırlayalım. Başkasını eleştirmek için evinizin temiz olması gerekir…

ZİRVEDEKİLER
Derviş Kemal Deniz: Dövizin yükselmesiyle beraber yaşanan ekonomik sıkıntıları ve çözüm önerilerini değerlendiren Deniz, ülkede yapılması gereken iki önemli icraat noktası olduğunu vurgulayarak, “Tek yol ekonomiyi büyütmek ve de adil bir şekilde tüm paydaşlar arasında dağıtmaktır” diyor. Bunun hayata geçirilmesi halinde devletin payını, vatandaşın ise artışını kazanç olarak alacağını ifade ederek, “Bunun dışında hiçbir tedbir kalıcı değildir…” diye de son noktayı koyuyor.

DİPTEKİLER
Çiftçiler Birliği: Memlekette iflas etmeyen kurum kalmadı neredeyse. Her gün batan şirketleri duyuyoruz. Memur aylardır maaş artışı, işçi asgari ücrete zammı bekliyor. Ama diğer yandan çiftçiler arpa fiyatına yapılmasını istedikleri 3 kuruş için, günlerdir Lefkoşa’yı mesken tutup, trafiği de felç ediyorlar. Hele de bu kavga iddia edildiği gibi, sadece %5’lik bir kesim için veriliyorsa yandık ki ne yandık…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar