45 yıldır süren “devletçilik” oyunu! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Köşe Yazarları

45 yıldır süren “devletçilik” oyunu!

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Tatar Hükümeti rahat bir  oylamayla güvenoyu aldı. İyi oldu..

Çünkü artık kimselerimizin olası Hükümet krizlerine tahammül edebilecek ne neşesi kaldı ne de takati!


Zaten dünya “iyi” değil ki küçük adanın Kuzey’inde kırk yıldır  kendi coğrafyamızın  esiri olmuş bizler iyi olalım!

Buna karşın tutun ki kendimizin senaryosunu yazıp, kendimizin sahnelediği, adı “Devlet” olan bir  oyunun tümden gönüllü oyuncuları olarak sırası gelen sahneye fırlayıp rolünü bir tamam oynuyor.

şimdilerde sıra  Ersin Tatar Başbakanlığında “UBP-HP Hükümetinde..

Yararı olması için hatırlatayım: Öncesi Erhürman Hükümeti iktidara geldiğinde sahneye koyduğu   “Yolsuzluklar” adlı oyundu, doğrusu ya epey de heyecan yarattıydı!

Fakat yeni Tatar Hükümetinin vizyona sokacağı ilk oyunun adı   “Ekonomi!”

45 yıldır aşığın maşuku gibi uğruna yazılmadık şiir, bestelenmedik şarkı kalmadı ama ne KKTC kavuştu “ekonomisine” ne “ekonomi” yar oldu KKTC’sine!

Çünkü çözüm olmadan ne ekonomi olur ne huzurla istikrar!

*****

HA çözüm dedikse ille de Güney’in Rum’u ile birleşerek ille de bir Federasyonda buluşarak, ille de Türkiyesizleşerek, değil tabi!

Kaldı ki şu anda da Sn. Akıncı “siyasi eşitliği içeren iki bölgeli bir çözümden söz ediyor da Rum’un bu konuda asla olamaz  diyerek nasıl bir direnç gösterdiğini görebiliyor muyuz!

HAYIR! Hatta yavaş yavaş o çatlak sesler işitilmeye başladı bile..

Deniyor ki  nedir çözümün önündeki engeller? Türkiye’nin garantisinin olası çözümde de devam etmesi  bir, siyasi eşitlik iki..

Bu iki nedenden kurtulsak bal gibi çözüm olacak!”

SİZ Akel’in, adayı Niyazi Kızılyürek’i Kuzey’e taşıyıp sandıktan “AB Parlamenteri” olarak çıkaran bir ayağı Güney’deki “örgütlerin” bırakın Türkiye’nin garantörlüğünü,  bizzat aramızdaki Türkiye ve Türkiyeleri de istemediklerini bilmiyor musunuz?

Hadi canım her Allahın günü gözlerimizin içine baka baka propaganda yapan, Güney’de faaliyet gösteren bu insanları kim tanımaz ki?

BAŞA dönüyorum:   Kırk yıldır Devlet olamadığımız halde “Devletçilik Oyunu” oynuyoruz..

Üstelik şaşırtacak kadar da “başarılı” oluyoruz!”

Nitekim Anayasamızdan demokratik teamüllerimize.. Her yıl bir hükümet yıkıp bir yenisini kurarken bile “kanun nizamlara” kılı kırk yararak uymamıza.. TC’i bile mandepsiye bastırıp kendimizi  devlet olarak tanıtmamıza.. Bu nedenle o da dalgaya gelip “öyleyse yapın ödevlerinizi kapın parayı” diyerek bizi parasız pulsuz bırakmaya…

VARINCAYA kadar 45 yıldır bu “Devletçilik oyunu” sürüyor!

Ve tabi KKTC’e inanıyoruz da bir türlü iki yakamız bir araya gelmiyor..

Şimdi sıra Tatar-Özersay Koalisyon Hükümetinde. Biri ekonomiyi iyileştirirken, öteki de memleketi terbiye edecek!

Keşke olsun diyorum. Yeter ki elle tutacağımız “icraatlara” da elleyelim…

**********

HADİ GÖRELİM BAKALIM!

Haberleri göz ucuyla izleyenler bile bilirler.  Son zamanlarda “alışılmışın dışında bazı vakalar” görülüyor. Hukukçulara, mahkemelere saldırılar..

Hem medyada “yazılı” hem de illegal şekillerde fiili!

Hemen hepsinde “korkutmak, gözdağı vermek, tehdit” unsurları vardır.

Zaten toplumların kokuşmaya başladığını  bu haberleri işitmeye başladığınızda anlarsınız..

öncesi olaylar “kişiler arası hesaplaşmalar” nedeniyle “kundaklanan arabalar, evler, kapılarının önünde vurulanlar, dövenler, dövdürülenler…”

Gibilerinden köşe başlarını tutmuş insanlar arasında olagelen vaklardı.. Ki elan devam etmekte!

Fakat “kanun insanlarına” saldırılar farklı! Bu demektir ki artık memlekette çoktan günlük hayatımıza girmiş uyuşturucu, fuhuş, alacak verecek davaları, kaçakçılık, dolandırıcılık… Gibi illegal olayların “sahipleri” kökleşmişler, gelişmişler, mafyalaşmışlar ki “korku salmak için” türlü çeşitli metotlarla “öldürme tehditlerinde” bulunuyorlar! Kötü gidiş!

BU ülkede çözüme ulaşamadık ama bakın nerelere geldik?

Peki Tatar Hükümeti “temiz toplumu” yeniden ikame etmek için ne yapacak?

Ki o yürek yakan “ekonomisini” de “pahadan, kazıklardan, fırsatçılardan, aracılardan, tefecilerden, döviz vurgunlarından kurtarması gerekecek…

Kısaca her iktidara gelen hükümetle “çok daha iyi, güzel, istikrarlı gelecekler” umduk..

Şimdi de umuyoruz. Hadi görelim bakalım!                                                                                                 

**********

KISACA TAKILDIĞIM: (AĞLATAN TRAFİK KAZALARI!)

Kuzey Kıbrıs küçücük bir bölgedir. Az bir gayretle Güzelyurt’tan Karpaz’a kadar bütün insanları adıyla bile tanımak, bilmek mümkündür. Nitekim seçimlere katılan politikacılarımız seçmenleri yedi sülaleleriyle hem de kimden yana kime oy verdikleriyle tanırlar..

Dolayısıyla sabah gazetelere resimleriyle birlikte kazalarının, yaralanmalarının, çarpışmalarının ve  ölümlerinin  haberleriyle birlikte yansıyan “trafik kazalarını” okurken.. Sanki bizden, ailemizden biri yaralanmış, ölmüş gibi üzülür fena oluruz!

Geçen akşam trafik kazalarında  yine iki gencimizi kaybettik! Gazetelerdeki fotoğraflarına baktım. Yakışıklı gencecik insanlar..

İnsanın gözleri doluyor,  ağlaması geliyor.. Fakat  trafik kazaları bitmiyor, gitgide çoğalıyor..

Nasıl olacak bilmiyorum ama galiba hükümetin çözmesi gereken en büyük sorunlarından biri de “Trafik sorunları ve nedenleri” olacak. Ki en aza indirmek bile “başarı sayılacak!”

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar