4 Gencin, devletin ihmali ile gittiği ortaya çıktı… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Nisan 24, 2024
Köşe Yazarları

4 Gencin, devletin ihmali ile gittiği ortaya çıktı…

Köş, MoreketMehmet Moreket

 

 


Ciklos bölgesinde sele kapılan 4 gencin hayatını kaybetmesine neden olan olayla ilgili Meclis’te oluşturulan Araştırma Komitesi’nin Raporu dün Meclis’te okundu…

Detaylar teknik. Ahkam kesmeye gerek yok. Zaten olayın cezai yönü için Polisin hazırladığı Rapor da Başsavcılığa gönderildi.

Özetle durum şu….

Ciklos mevkiinde dere, yolu iki noktasından menfezler aracılığıyla karşıya geçmiş, ancak Boğaz mevkiinden gelen yolda menfezin giriş ve çıkışı tıkalı olduğundan, su yolun üstüne çıkmış.

Suyun debisi aşırı artmış, yolda ağaçları kökünden söküp getirmiş; ancak Rapor’da temizliği önceden yapılmamış olan menfezlerin tamamen tıkandığı ifadesi de var. Hatta Bakan Atakan dün Meclis konuşmasında atılmış bir tuvalet bulduklarını dahi söyledi…

Demek ki, birinci sorun, menfezlerin sürekli temiz tutulmadığı. Temizliğini denetleme görevi, Çevre Dairesi’nin sorumluluğunda. Temizlemeyi kim yapar, neden yapmamış, Çevre Dairesi tarafından denetlenmemiş mi? Bunları bilmiyoruz.

İkinci bir konu; ihalesi Türkiye’de yapılan yol yapım, genişletme çalışmalarında, Karayolları Dairesi’nin hiçbir dahli yok. Fiili kontrollük, Türkiye Cumhuriyeti Karayolları tarafından yapılıyor…

Rapor, “1988 yılında imzalanan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bayındırlık, Ulaştırma ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Karayolları Genel Müdürlüğü Arasında Yardım ve İşbirliği Sözleşmesinin o yıllardaki ihtiyaca cevap verebilirken günümüzdeki ihtiyaca cevap veremediği; bu nedenle Sözleşmenin iki ülkenin işbirliği çerçevesinde yeniden ele alınmak suretiyle güncellenmesi gerektiği; güncellenecek sözleşmede Karayolları Dairesinin gerek yeni yol yapımlarında gerekse mevcut yolların tamirat-tadilatında kontrol mercii olarak yer alması gerektiği…” diyor.

Bana göre iki önemli sebep bunlar.

Bunun dışında, korkulukların eksik olduğu, yol iyileştirme çalışmaları sırasında menfezler ve drenaj sistemlerinin de genişletilmesi gerekirken yapılmadığı gibi tespitler de var…

Şöyle bir baktığınızda, Allah’a emanet yaşadığımızı bir kez daha görüyorsunuz. Yol var mı var, bu kadarı bize yetiyor. Ama nasıl var? Orası belli değil. Bunu vatandaşın bilmesi, soruşturması gerekmez. Vatandaş bu noktada devletinin ilgili birimlerine güvenir. Ama meğer öyle değilmiş.

Dün Meclis’te baktım, konuşmacılardan bazıları “ders olsun” falan dediler.

Yok ders olmasın.

Hangi çağda yaşıyoruz?

Yapılan her işin en iyi nasıl olması gerektiğini anlamak için ders almak mı gerekir.

Herkes görevinin gereğini yapacak. İşte sonuç, menfezlerin bakımı temizliği denetlenmemiş.

Eğer Yasası yetmiyorsa, onu düzeltecek.

Nitekim Fikri Toros, her konuda AB standartları dendiğini, asıl bu konuda AB standartlarını uygulamak gerektiğini söylüyordu.

Diğer yandan, eğer sorumluluğunu taşıdığı bir yolun  kontrolünü de yapmayacaksa Karayolları Dairesi’ne ne gerek var? Ya da başka konularda, ver ihaleyi, alan taraf kontrol etsin. Olacak şey mi?

Yapılacak iş belli. Bahanenin yeri yok.

Hala bu çağda kafamız tokuşa tokuşa iş yapacaksak, yandık demektir…

YERİN KULAĞI VAR

ÖZERSAY ADAY:

Aday olup olmayacağı çok tartışılan HP lideri Özersay sonunda aday olmaya karar verdi. HP’lilerin sosyal medyada “Bu İş Başka” sloganıyla “Cumhurbaşkanlığı seçimi sıradan bir seçim değil, partilerin değil halkın seçimi olacak. Kıbrıs Sorunu’nda paradigma değişikliği yaratacak bir lidere ihtiyaç vardır” paylaşımları, start verildiğini ilan etmiş oldu.

 

SİYASİ ŞOV:

İsrail doğal gazının, Güney Kıbrıs ve Yunanistan güzergahında deniz altı borularla taşınması anlaşmasının 2 Ocak’da imzalanacağı açıklandı. İlginçtir; bunun sadece hukuki çerçeveyi oluşturacağı, hattın ise ancak, teknik açıdan mümkün olup olmadığı ve mali açıdan da sürdürülebilirliğinin kesinleşmesinden sonra döşenebileceği, bu raporların da en az 2 yılda çıkacağı duyuruldu. Türkiye-Libya anlaşmasına karşı, tamamen siyasi bir şov. Baksanıza, İtalyanlar ‘gazın alıcısı biziz, anlaşmada biz neden yokuz’ diye soruyorlar…

 

E, YAPIN O ZAMAN:

Bakın bunu Dışişleri bakanı söylüyor; “Piyon olmak istemiyorsak Kıbrıs sorunu dışındaki konularda da fikir geliştirmeli ve bölgesel bir aktör olarak bu alanlara dahil olmalıyız”. Duyan da sanır ki, şu anda böyle bir diplomasi izlemesinin önünde engel var. Peki kendisi bunca zamandır Dışişleri Bakanlığı’nda böyle bir diplomasi atağı başlattı mı? Görünen, sadece Türkiye’nin aldığı kararları paylaştığı, gerisi yok. İslam toplantılarından başka gittiği bir yer de yok. En basitinden Yeşil Hat Tüzüğü’nün değiştirilmesi karşısında, zamanında Ticaret Odası’nın yaptığı gibi bir PR çalışması bile yapılmadı. Diplomasi buradan demeç vermekle olmuyor.

 

DİLİN KEMİĞİ YOK:

2020 yılının “sağlık yılı” olacağını iddia eden Sağlık Bakanı Ali Pilli’nin vaatleri;” Mağusa Devlet Hastanesi, İskele Karpaz için yeni projeler, Lefkoşa’ya yeni bir hastanenin temeli atılacak, Girne’ye yeni bir hastane, Güzelyurt hastanesinin 3. etap ihalesi…”.  Hani derler ya, dilin kemiği yok diye. Nasıl olmasa kimse bunların hesabını sormayacak, at atabildiğin kadar…

PATLATSANIZ NE OLUR:

Turizm ve Çevre Bakanı Ünal Üstel’den tanıtım ambargosunu dijital pazarlama ile bertaraf ettiğimiz, Başbakan Tatar’dan ise teknik bir formülle direk uçuşlara başlayacağımız müjdelerini aldık. Bu gidişle ülkede yıllardır patlatamadığımız turizmi sonunda patlatmayı başaracağız. Ama şöyle bir bakın, etraf pislikten geçilmiyor, yollarımız yol değil, dünyada eşi olmayan Girne Antik limanın durumu içler acısı, kokudan durulmuyor. Böyle bir ortamda turizmi patlatsanız ne olur… Gelen bir daha gelmedikten sonra.

GÜRCÜLERİ VERECEK Mİ?:

Güney Kıbrıs başına gelen her olayda kuzeyi suçlar. Ancak son dönemde, sınırı rahatça geçen üçüncü ülke vatandaşları pervasızca suçlar işliyorlar. Vahim suçlar işleyenlerin arasında, Rumların ya da Yunanistan’ın pasaport verdiği Gürcüler de var. Orada cinayet işleyip kuzeye kaçanlar olayı çok taze. Dahası, Türkçe konuştukları için, birçoğu da güneyde çalışıp, kuzeyde ev kiralayıp yaşıyor. Tabii bundan devletimiz haberdar mı o ayrı konu. Şimdi soygun yapıp kaçanlara ne işlem yapacak merak ederim. İade edecek mi? Yoksa vatandaşlarıdır diye yargılanmalarını mı engelleyecek…

 ZİRVEDEKİLER

Cemal Özyiğit: “Yol neye göre genişletildi, bunu kim denetledi? Belirsizlik var. Projeleri devrettik. İhaleleri Ankara’ya bıraktık. Kontrolü kim yaptı? Bu olacak iş değil. Karayolları Dairesi bostan korkuluğu mu? Niye orda müdür ve görevli personel var? Hiçbir fonksiyonları yoksa orayı da devredelim, gitsin…”. (Ciklos raporuyla ilgili konuşmasından)

 DİPTEKİLER

Kamuda Torpil Bitmedi Ki: HP milletvekili Gülşah Manavoğlu, Kamu Hizmeti Komisyonu yetkisi dışında kalan bazı kurum ve kuruluşlarda sınavsız ve geçici istihdamların devam ettiğini açıkladı ve KHK gibi, ikinci bir kurum kurulmasına yönelik yasa çalışması başlatılmasını talep etti. Sivil Savunma, Polis, Vakıflar İdaresi, Kalkınma, Merkez Bankası’nın adını saydı. Orası öyle, hatta dahası da var, kamu bankaları gibi… Ancak aynı torpilli işler kamunun içinde de yapılmıyor mu? Kendilerinin ortağı olduğu bu hükümette de bakanlıklara, münhalsiz, sınavsız onlarca alım yapıldı. Buna ne diyeceğiz?

 

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar