Yılın son günü ve muhtemelen eğlencenin dışında bir gündemin pek makbul sayılmayacağını bilerek yine de kafa karışıklığımı gidermek için birkaç soru soracağım.
Kafa karışıklığım şundandır;
Başbakan Tufan Erhürman BRT’ye çıktı ve kendisine bağlı olan Vakıflar İdaresi’yle ilgili bir takım açıklamalar yaptı.
Kendi deyimi ile “anlattıklarını tane tane ve herkesin anlayacağı bir şekilde” ifade etti.
İyi de etti.
Dome Otel’i sendikanın ve dolayısı ile çalışanların elinden almak için türlü numaralar çeviren Genel Müdürün, Sayıştay başkanıyla meşrevetleşmesi sonucu ortaya çıkan Sayıştay “görüşüne” uzun uzun yanıt verdi.
Sayıştay’ın görüş veremeyeceği hukuki görüş hiç veremeyeceğinden başlayarak, yazılan “görüş”ün hukuken ne kadar yanlış olduğunu anlattı.
Sonuçta Dome Otel’deki mevcut sözleşmenin uzatılacağını söyledi.
Kendine göre de birtakım şartlar ortaya koydu.
Konunun detayı elbette tekniktir ve Dome Otel’i yönetenlerle Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu’nun ilgilendirir.
Bundan ötesi bizim işimiz değildir.
Fakaaatt;
Başbakan her ne halse Vakıflar İdaresi Genel Müdürü ile ilgili iddialara cevap vermedi.
Müdürün, Dome Otel yönetimi ve Bayram Karaman özelinde sendikayı yıpratmak için çevirdiği dolapları ve akıttığı paraları da, üçüncü taraf pozisyonunda konumlanarak “çok zıtlaşma oldu bu yanlıştır” diyerek nerdeyse normalleştirdi.
Sayın Başbakan Vakıflar İdaresi Genel Müdürü, size bağlı bir memurdur.
Vakıflar, devletin bir organıdır.
Devletin organları ve devletin memurlarının yalan ve iftiraya dayalı kampanyalar organize etme ve buna para akıtma yetkileri var mıdır?
Birinci sorum budur.
***
Gelelim diğer sorulara;
Yaklaşık bir haftadır soruyoruz ama hala yanıt alamadık.
1 milyon 500 bin liralık iftar harcamalarının faturalarına baktınız mı Sayın Başbakan?
Mağusa’da 20 bin sterlinlik kira bağışı olayını incelediniz mi?
Kiranın bağışlanmasının ötesinde kiracının binayı tahliye etmesi için Vakıfların 44 bin 650 sterlin ödemesi konusunu ele aldınız mı?
Sibel Siber Meclis Başkanlığı döneminde Vakıflar ile Meclisin kent müzesi yapmak için protokol imzalanan tarihi bina kime ve ne karşılığında verildi?
Elçilikten kuryeler aracılığı ile alınan paralardan haberdar mısınız?
Ve eğer yanıtlama niyetiniz varsa yeni sorular;
Okullarda Karagöz-Hacivat oyunu gösterimi için bugüne kadar ne kadar para harcandı?
Bu paraları kim/kimler aldı?
Lefkoşa surlariçinde, her birinin kafasına müftü sarığı bağlanan ve uyduruk bir tarih yaratılmaya çalışılarak (Ahmet Okan’ın Cumartesi günü Havadis’teki yazısını okumanızı tavsiye ederim) milyonlarca liralık tamirat paralarını kim/kimler aldı?
***
2018’i sorular sorarak terk etmek de varmış kısmette.
2019’da soruların az, yanıtların bol ve ülkenin de adil bir şekilde yönetildiğini görmemiz dileklerimle…
