Macaristan'da Osmanlı tekkesi bulundu - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Dünya

Macaristan’da Osmanlı tekkesi bulundu

Kanuni Sultan Süleyman’ın iç organlarının defnedildiği Zigetvar’daki türbe ve camiden sonra aynı yerde keşfedilen tekke, U planlı odalara sahip. Dervişlere ev sahipliği yapan tekkede seramik ve günlük eşyalar da ortaya çıktı.

Macaristan’da daha önce keşfedilen Kanuni Sultan Süleyman’ın iç organlarının defnedildiği Zigetvar’daki türbenin çevresinde bu kez de Osmanlı dönemine ait tekke bulundu.

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) tarafından başlatılan kazı çalışmalarında, Osmanlı dönemine ait tekkenin kalıntılarına ulaşıldı. Kazıdaki Türk ekibinde yer alan Anadolu Üniversitesi Sanat Tarih Bölümü Öğretim Görevlisi Abdullah Deveci, bu yılki çalışmalarda önce Sokullu Mehmet Paşa tarafından yaptırılan caminin kalıntılarının, şimdi ise tekkenin bulunduğunu söyledi.


Deveci, şu bilgileri verdi:

”Daha önce yapılan jeofizik çalışmalarda bölgede üç bölümlü bir yapının, arkasında ise kare planlı bir binanın bulunduğu anlaşılmıştı. Bu alanda yaptığımız çalışmalarda cami yapısının temellerine ulaşıp, türbe-cami ilişkisini somutlaştırdık.

Var olan örneklerden de biliyoruz ki, camilerin kıble tarafının arka tarafında türbe yapıları bulunur. İstanbul’daki Süleymaniye’nin yanı sıra bunun birçok örneği mevcut. Burada da aynı durum söz konusu. Daha önceki jeofizik çalışmalarda camiyi revak tarafından U biçiminde çeviren bir yapı ya da odalar dizesi de görünüyordu. Kazılarda da U planlı tekke odalarına ulaştık.”

Kalıntıları bulunan yapının 1664 yılında çıkan yangında tahrip olduğunu, daha sonra ise terk edildiğini belirten Deveci, ”Palanka içerisindeki tüm yapıların tahrip edildiği ve içindeki tüm malzemelerin toplanıp başka yapılarda kullanıldığını bilmekteyiz. Yüksek duvarların yerine yapıların temel düzeyinde olmasının sebebi de bu. Özellikle tekke kısmında seramik ve günlük kullanım eşyalarıyla karşılaştık” dedi.

Dervişler yaşıyordu

Araştırmayı yürüten Macar ekibin başındaki Pecs Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Norbert Pap ise, “Son günlerdeki çalışmalarımızda dervişlerinin kullandığı tekke kalıntılarını bulmayı amaçladık. Kalıntılarına ulaştığımız bu yerde dervişlerin kullandığı tekkelerin odaları vardı. Ortaya çıkarılan bu yapının gerçekten tekke olarak kullanıldığı konusunda birçok kanıtımız mevcut. Tekkenin 4’te 1’ini ortaya çıkardık. Geri kalan kısmını ise gelecek sene ortaya çıkaracağız” diye konuştu.

Pap ayrıca, 1570 ile 1680’li yıllar arasında kullanıldığı tahmin edilen tekkede yaklaşık 6-8 dervişin yaşadığını söyledi.

Söylentilerin ötesine geçildi

Araştırmaya katkı veren Mimar Meral Özdengiz Başak da kazılarda ortaya çıkanların tarihsel bulguları doğruladığını söyledi:

“İlk defa çok farklı uzmanlık alanlarından araştırmacılar bir araya gelip halk söylentilerinin ötesinde bilimsel bir çalışma ortaya koydular. Elimizde bulunan yazılı kaynaklarda, görsel malzemelerde ve haritalarda türbenin bulunduğu ‘Türbek yerleşkesinin’ bir tepe üzerinde olduğunu öğrendik. O dönemde küçük ‘buzul çağı’ denen sulak ve yağışlı dönem yaşanıyordu. Dolayısıyla türbenin olduğu iddia edilen birçok yerin aslında o dönemde bataklık ve sulak yerler olduğu ve herhangi bir inşaat yapılmasına imkan vermeyen yerler olduğu anlaşıldı. En önemli kanıtlardan birisi 17 ve 18. yüzyıllara ait arazi ihtilafları ile ilgili mahkeme kayıtlarıydı. O kayıtların yanı sıra taranan Almanca ve Macarca kaynaklar da burayı işaret etti. Yapılan yüzeysel araştırmalar ve elde edilen fiziksel buluntularla bunlar desteklendi.

Kazı çalışmalarında ortaya çıkan bulgular, yazılı kaynaklarda, görsel malzemelerde, coğrafi çalışmalarda ve jeofizik çalışmalarda  elde ettiğimiz bulguları doğruluyor. Ayrıca bu bölgenin 17. ve 18. yüzyıla ait plan çizimlerinde türbe, cami, tekke ve kışla yapısını görüyoruz. Bugün burada kazılarda ortaya çıkan buluntular da bu çizimleri doğruluyor.”

Ölümü gizlendi

Zigetvar Kalesi’nin kuşatması sırasında hayatını kaybeden Kanuni Sultan Süleyman’ın ölüm haberi askerler arasında moral bozukluğu yaratmaması için gizlendi. Cesedi bozulmasın diye iç organları çıkartılarak otağının bulunduğu yere gömüldü. Bedeni ise muhasaradan sonra İstanbul’a getirilerek Süleymaniye Camii avlusundaki bugünkü yerine defnedildi.

Kanuni’nin ölümünden sonra tahta geçen II. Selim, babasının iç organlarının gömülü olduğu yere türbe, etrafına da külliye yaptırdı. 150 yıl kadar hizmet veren bu yapılar daha sonra Zigetvar Kalesi’ni işgal eden Habsburg askerleri tarafından yıkıldı. Macarlar tarafından bu bölgeye türbe anlamına gelen ‘Türbek’ ismi verildi.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar