Hükümet kendi kendini bitiriyor... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Hükümet kendi kendini bitiriyor…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Hükümette bir kriz var…

Ama şimdi değil, çoktandır…


Bu öyle tuhaf bir Bakanlar Kurulu ki, çoğu karardan bakanların haberi yok…

Gerçekte böyle olabilir mi..?

Bakanlar Kurulu’nda karar alabilmek için, oy birliği şartı var. İmza gerekiyor. Bir kişi bile çekince koyarsa, karar alınamıyor.

Durum böyle olunca, “haberim yok” sözü havada mı kalıyor..?

Yoksa işlerine gelmediğinde bahane olarak mı öne sürüyorlar.

Ya da, gerçekten bazı bakanları bilgisi dışında da karar mı üretiliyor.

Eğer öyleyse, bu en vahimi…

Tahsin Ertuğruloğlu’nun, Ercan’ın sözleşmesinin uzatılmasıyla ilgili söyledikleri, bu sonuncusunu işaret ediyor…

Kendisinin karşı olduğunu açıklamasına rağmen, kabul etmiş gibi bir karar alınmış…

Yakın geçmişe baktığımda, hatırladığım kadarıyla ilk olay, Çatalköy’deki bir sit alanının birilerine verilmesiyle ilgiliydi. UBP’nin bazı bakanları ve milletvekilleri, olaydan haberleri olmadığını söylediler. Zaten o karardan da vazgeçildi…

Sonra çıkarma plajının beş yıldızlı otel yapılması olayı geldi.

Duyulduğu anda kıyamet koptu. O olayda da hükümetin içinden hem vekiller, hem bazı bakanlar haberleri olmadığını, hatta karşı olduklarını açıkça söylediler…

İçinden askeri çıkartıp, Rauf Denktaş’a verilen arazide de aynı durum.

Bu olayda, sesler biraz daha yükseldi, bunun üstüne yine geri adım atıldı…

Aslında geri adım atılması bir şey ifade etmiyor.

Önemli olan, bir şeyleri kafaya koyan birileri, Bakanlar Kurulundan bir şekilde karar geçiriyor.

Bir Başbakan, hiç bir şey yapmasa, en azından Bakanlar Kurulu kararlarının sorumluluğunu taşır…

Ancak siz Özgürgün’ün bu konularda tek laf ettiğini duydunuz mu..?

Öneriler UBP ya da DP kanadından, nereden gelirse gelsin, “bu kararı biz ürettik, şu sebeple”…

Ya da “bu kararı geri çekiyoruz, şu sebeple” dediğine şahit oldunuz mu..?

Olaylara taraf olan Bakanlar ortada, Başbakan’dan tık yok…

Tartışmalar gruba gidiyor, Parti Meclisine, MYK’ya gidiyor, yine Başbakan’dan savunma, bir açıklama yok…

Bakanlar Kurulu’nun işleyişine dair bu gelişmeler, Başbakanı şaibe altında bırakmıştır.

Eğer Parti Başkanlığı koltuğunda oturuyor olmakla, UBP’yi kafasına göre yöneteceğini sanıyorsa aldanır.

Eğer Başbakanlık koltuğunda oturuyor diye, devleti maskara edeceğini sanıyorsa, onda da aldanır.

Bakınız, şekil “A”, İrsen Küçük vakası…

Hükümet ortakları ikisi gayet iyi anlaşır görünseler de, özellikle UBP’nin içi kaynamakta. Bu sefer taban değil, tavan, yani bakanlar ve vekiller…

Bu çatlak çoktan beri vardır ve su sızdırmaktadır.

Ülkede yapılan onca yanlış işe rağmen, halk sokaklara dökülmüyor diye umutsuzluğa kapılmaya da gerek yok…

Bu hükümet, çıkar kavgalarıyla kendi kendini bitiriyor…

Az kaldı…

 


YERİN KULAĞI VAR

İLGİNÇ BULUŞMA:  

Resmiye Canaltay’a verilen arazi tartışmaları sürerken, Eroğlu ile Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün UBP’nin önemli isimlerinden birisinin Lefkoşa’daki evinde, akşam yemeğinde biraraya geldikleri, yemeğe Eroğlu’nun eşinin de katıldığı iddia ediliyor. Arazi tartışmalarının sürdüğü bir dönemde bu buluşmanın, söz konusu arazi kiralanmasıyla ilgili olduğu, yine bize gelen iddialar arasında…

 

SAYISINI BİLEN VAR MI:

Son günlerde meydan gelen suçlarla ilgili tutuklanan birçok zanlının ülkede yıllardır kaçak olarak yaşadığı ortaya çıktı. Çok merak ediyorum, bir zamanlar İrsen Küçük’ün nüfusumuzla ilgili dediği gibi, bu “kalabalığın” kaçı ülkede kaçak olarak bulunuyor. Bunların takibi nasıl yapılıyor.  Eminim ellerinde bu rakam mevcut ama, açıklamak işlerine gelmiyor…

 

NE ÖVÜNÜYORSUNUZ Kİ:

Bakan Berova açıkladı, “15 tane faal üniversite, 2 tane henüz öğrenci almamış üniversite ve 13 tane de önceki dönemde izni verilmiş üniversite var”… Şimdi bu 15 yeni üniversiteyle, üniversite sayısı ikiye katlanacak. Nereden baksanız, öğrenci sayısı da en az 25-30 bin artacak… Etti mi size 130 bin. Korkunç bir patlama… Her konuda yetersiz bir ülke, bu nüfusu taşıyacak durumda değil… Üstelik, bu nüfus artışından ülke olarak aynı oranda fayda sağlamıyoruz. Devletin gelirlerinde böyle bir artış yok. Piyasada da öyle… Üniversite sayısıyla övünen Bakan, kendi okullarından 13 tanesini de imkansızlıktan kapatıyor. Böyle çelişki olamaz….

 

NEYE GÜVENSİNLER:

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Yenierenköy Belediyesi’nde kötü yönetim ile fazla istihdam sonucunda  zaafiyet yaşandığını, ancak  hükümetin avans adı altında sorunları çözmeye çalıştığını, belediyenin toparlanacağını söylemiş. Lefkoşa Belediyesi benzer sorunlarla boğuşurken  Çavuşoğlu İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanıydı. O günlerde de Başkan’a toz kondurmuyor, belediyenin sürekli borçlanmasına izin veriyordu. Sonradan bir günde Başkanı ve Belediye Meclis üyelerini azletmişti ama, tabii iş işten geçtikten, koskoca başkent belediyesi battıktan sonra. Yenierenköy’e de geçmiş olsun…

 

HANİ DA UCUZLAYACAKTI:

Turizm Bakanı’nın konulacak ek seferlerle astronomik uçak bilet fiyatlarının düşeceğini söylemesinin üzerinden aylar geçti, eminim o bile söylediğini unuttu. Bırakın bilet fiyatlarını düşmesini, aksine bayram öncesi tavan yaptı. Kusura bakmayın ama ulaşım, “bir usta bir memleket” modunda olduğu sürece ek sefer değil, ne yaparsanız yapın ucuzluk getiremezsiniz…

 

ÇIKARI YOKMUŞ: Rusya’nın Güney’deki Büyükelçisi Stanislav Osadchiy, ülkesinin Kıbrıs’ta bir çözümü hiç bir çıkar gözetmeden savunduğunu söylemiş… Biz de inandık… Tüm batı Kıbrıs’ı enerji terminali haline getirmeye çalışırken, doğal gaz alanarı bir bir paylaşılırken, Rusya bu işin içinde değil, öyle mi? Hele de yakın geçmişte adada bir üs kurma hedefi ortaya çıkmışken… Reel politika böyle bir şey… Söylenene asla bakmayacaksınız. Çünkü gerçekleri aktörlerin ağzından asla duyamazsınız…

 


 ZİRVEDEKİLER

Tufan Erhürman: “Mecliste son yaşananlar başka bir ülkede yaşansaydı o hükümet istifa ederdi. Rüşvetle ilgili ciddi iddialar geliyor. Halkımız tepkisini örgütlemelidir, bizim hazırlıklarımız artık cezai soruşturmaya yöneliktir, önlemini alamazsak 10 yıl sonra ülkeyi başımıza giyeceğiz…”.


DİPTEKİLER

Trafik: 1974’ten bugüne kadar geçen 43 yılda trafik kazalarında bin 871 kişiyi hayatını kaybetti. Bir ucundan diğerine 2 saatte gidebildiğiniz bir ülke için bu rakamlar korkunç. Kıbrıs Türkü, 1963 olayları ve 1974 harekatında bile toplamda bu kadar kayıp vermedi… Yine aynı şey, 40 yılda devlet olmayı, insanların can, mal güvenlğini korumayı bile beceremedik…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar