Kamuoyu, gündemini artık kendi yaratacak... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Kamuoyu, gündemini artık kendi yaratacak…

Uzun zamandır ilk defa, halk olarak bir şeyi başardık ve TOMA illetinden kurtulduk. Galiba hatırladığım son zafer, emeklilerin Ersin Tatar’a karşı verdiği mücadeledeki zaferdi. O da sonuçta, halkın tepkisiyle yargı sürecine taşınmıştı…

Daha başka mücadelelerimiz de oldu. Mesela KTHY konusunda, ya da Lefkoşa Türk Belediyesi konusunda yapılan yanlışlara karşı. Ama ne yazık ki bunlar başarılamadı…


Neden o ikisi başarıldı da, diğer ikisi başarılamadı..?

Son TOMA olayında, hükümet halkın tepkilerini değerlendirdi, ondan güç aldı ve gereken temasları yaptı. Emekliler konusunda ise, hukuk üstünlüğü galip geldi. Ama diğer iki örnekte, iktidarı, halka rağmen, politik çıkar gözetti, her ikisi de kötü sonuçlandı…

Dün de demiştik, çıksın artık gündemimizden şu TOMA meselesi, bizim daha önemli meselelerimiz var diye. Çıktı, bitti. Gerçek gündeme dönme zamanı. Hükümetten beklentilerimiz belli. Vatandaşın alım gücündeki kayıplar öncelikli. Onun dışında demokratikleşme, daha doğrusu demokrasiyi kurumsallaştırma meselesi, yani Anayasa, Siyasal Partiler Yasası ve Meclis İç Tüzüğü’nde yapılacak değişiklikler. Çevre, öncelikli sorun. Kamudaki sistemsizliğin terk edilip, yerine bozulamaz bir düzenin gelmesi. Diğerlerini de herkes biliyor…

Yalnız bu noktada önemli olan bir husus var. Aynen TOMA konusunda olduğu gibi, kamu vicdanının ayakta olması şart. Gerek medyanın kendisi, gerekse sosyal medya üzerinden vatandaşın doğrudan katılımı aynı duyarlılıkla sürmeli. Bu, dediğim gibi hem iktidara güç ve motivasyon verecek, hem de savsaklama ya da yanlış yapma şansını ortadan kaldıracaktır…

Ben ilk kez şu son bir kaç yıldır, vatandaşın gündeme bu denli müdahil olduğunu görüyorum. Özellikle de gençlerin. İnternet’i kullanan herkes, görüşünü bir şekilde sadece hükümete değil, yasamaya, yargıya ve hatta 4. kuvvet medyaya ulaştırabiliyor. Devlet yönetimi, kamu vicdanının nasıl şekillendiğini anında görüyor. Diğer taraftan bu tartışmalar, gündemin şekillenmesini sağlıyor.
Öyleyse aynen devam, suni gündemleri bir bir defedelim ve kendi gündemimizi kendimiz yaratalım…

Son bir söz de Sayın Başbakan’a. Toplumsal vicdanın sesine kulak vererek, konuyu sükunetle hallettiği için gereken takdiri alacak. Ancak olayın patladığı günlerde yaptığı çıkışların bazı kesimlerce “popülist” diye nitelenerek tepki görmesi de, kendisine bir çeşit tecrübe olacak. Mesela, önündeki yeni sınavda, ekonomik protokolün revize edilmesi konusunda…

 

YERİN KULAĞI VAR

TOPLUMU GERMEYE GEREK YOKTU:
Sayın Başbakan’ın TOMA alımının iptal edildiğini açıklaması güzel bir olay. Ancak, diyalogla çözülebilecekseydi, başta Başbakan olmak üzere, günlerdir bu konuyla ilgili ve toplumu gerecek açıklamalar niye yapıldı diye de sormadan geçemeyeceğiz. Sonuçta bu konuyu tırmandıran yine hükümet oldu. Kanımca daha ilk günden isteselerdi bu yöntemi izlerler ve bu gerginlik yaratılmazdı. O zaman daha iyi olmaz mıydı..?

KAYNAĞI AÇIKLAYIN:
Sanırım TOMA’dan sonra yeni gündemimiz yeni KTHY olacak. Hükümetin her iki kanadı da bu konuda oldukça ısrarlı. Benim bu işlere aklım pek ermez ama sormadan da edemeyeceğim. Yeni KTHY için gereken uçaklar, personel ve yok pahasına elden çıkarılan slotlar için hiç de küçümsenmeyecek bir kaynağa ihtiyaç var. Böyle bir oluşuma karşı olan TC’den bu iş için zırnık alamayacağımız da belli. Devletin kasasında ise para yok, fare düşse başı yarılır. Peki ama devletin de ortak olacağı yeni hava yolu için, kaynağı nereden ve kimden bulacaksınız, onu bir açıklasanız diyorum. Yoksa ikinci bir Ercan vakası mı yaşayacağız…

DUY DA İNANMA:
DP Genel Sekreteri Bengü Şonya’nın partisi ile yaşadıklarını artık bilmeyen yok. DP’ye sonradan katılan Ulusal Güçler kanadı ile yıldızı bir türlü barışmadı. Ancak konuyu parti dışına taşıması ise sonun başlangıcı oldu. Yerine düşünülen isim Hasan Taçoy. Şimdi savunma şu, iddiaya göre Şonya’nın başını Taçoy değil, kendi partilileri yemiş. Taçoy’un genel sekreterlik görevine getirilmesini ise genel başkan Denktaş değil, bizzat DP tabanı istiyormuş…

GEREĞİNİ YAPSINLAR:
UBP’nin yeni başkanı Hüseyin Özgürgün, kendi ekibini kurmak ve yakın çalışma arkadaşlarını belirlemek için, hem MYK, hem de genel sekreter ve yardımcılarının istifalarını bekliyor. Yaklaşık bir aydır bu beklentilerine yanıt alamayan Özgürgün, önceki akşam Lefkoşa örgütleriyle yaptığı toplantıda ilk kez bu konuyu dillendirerek mesaj verdi. Eski yönetimin bu çağrıdan sonra gereğini yapıp Özgürgün’ün elini rahatlatması gerekir…

İŞTE BİZİM GERÇEĞİMİZ:
Lefkoşalılar müjde. Yolların altyapısı ve yamalanması işi ihaleye çıktı. İnşallah kış gelmeden yollarımız yamalanacak. “Nasıl?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Türkiye Cumhuriyeti finansmanıyla. O TC ki, geçmiş dönemde de milyonlarca lirayı Cemal Bulutoğluları’nın bütçesine aktarmıştı. Sonuç ortada. Eminiz Kadri başkan parayı son kuruşuna kadar doğru harcayacak ve yeni yol yapamasak bile hiç olmazsa, yamalayabileceğiz. Bu arada, “ihaleler Türkiye’de açılıyor” diye kıyameti koparan müteahhitler, 16 Eylül’de sona eren ilk teklif verme süresinde niye yeterli teklifi vermemişler, biri de bunu izah ederse iyi olacak…

EĞİTİMİ DE BATIRAN, PARTİZANLIK:
Geçici öğretmen sınavına tam 900 kişi müracaat etmiş. Tabii bunların tümünün işsiz olduğunu söylemek mümkün değil, ancak yine de öğretmen olduğu halde, devlet okullarında çalışmayan en az 900 kişi var demek. Çok büyük rakam. Nasıl oluyor demeyin. Resmi veriler, kamuda istihdam edilenlerin yüzde 35’inin lise ve dengi okul mezunu olduğunu gösteriyor. Hani hep, kamuda mevkilerin niteliğe bakılmaksızın doldurulduğunu söyleriz ya, işte ispatı. 4 yılda 4 bin kişi istihdam edilmiş, hala yüzlerce öğretmen açığı var…

CESARET SAYIN BAKAN:
Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı, Mağusa’nın kanayan yarası serbest limandaki kirliliğin üstüne gitme kararı almış. Kendisini kutlarız. Ancak özellikle de bölgedeki ilkokul çocuklarını zehirleyen yanık un ve zehirli kum olayları hafızamızda çok yeni. Halen sürdürülen “dökme yük” olayının da çevreye, insanlara zarar verdiği ortada. Buna rağmen, geçmiş hükümetin soruna bir türlü çözüm getirmeyişini de unutmadık. Dileyelim ki Sayın Bakırcı kararlılığını korur ve gelebilecek muhtemel baskılara karşı, gereken cesareti gösterir…

 

ZİRVEDEKİLER
Trabzonspor:
Trabzonspor’un Apollon’la maçı, sanki de uçağın rotasının gölgesinde kaldı. Sonuçta Trabzon’un sahadan galip ayrılması hepimizi mutlu etti. Ardından, uçağın dönüşte Rodos’a inmesi de, bir şeyleri rayına oturttu. Türkiye Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün Astra Hava Yolları hakkında inceleme başlatması da, birçok soruya yanıt getirdi. UEFA Kupası ön elemelerindeki 7. maçında da yenilmezliğini sürdüren Trabzon’a, diğer maçlarında da başarılar diliyoruz. Ve bizler de biten heyecanla birlikte, çaresiz, ambargolu yaşamımıza geri dönüyoruz…

 

DİPTEKİLER
Hüseyin Barbet:
Muhtarlar Birliği Başkanı Barbet, “Biz muhtarlar olarak yeniden bir başlangıç yaparak haklarımızın iyileştirilmesi konusunda tekrar girişimler yapıyoruz. Eski UBP hükümetinde bazı hakları elde ettik. Ancak o haklar bizi rencide etti” demiş. Son UBP döneminde, tüm sülalesini işe aldırırken hak, hukuk aklına gelip, yine rencide olmuş muydu acaba..? “Kral öldü, yaşasın yeni kral diyor” Barbet…

 

FOTO GÜNDEM…

Belediye çalışanlarının grevi nedeniyle Mehmetçik köyü yaşanmaz hale geldi. Köylü kendi arasında organize olarak çöpleri topluyor

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar