Zehir soluyoruz - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
KıbrısManşet

Zehir soluyoruz

Çevre Mühendisleri hava kirliliğine yol açan nedenleri sıralayarak, ölçüm cihazlarının artırılması gerektiğini ve bazı konularda önlemler alınarak denetimlerin yapılmasının şart olduğunu vurguladılar

YETERSİZ: Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Veysioğlu, ülkemizde hava kalitesini ölçmek için kurulan 9 istasyonun tam anlamı ile ölçüm yapmak için yeterli olmadığının altını çizerek, özellikle trafiğin yoğun olduğu bölgelere ve bacaları olan tesislerin yakınlarına istasyon kurulması gerektiğini söyledi

SEBEP ÇOK: Veysioğlu, ülkemizde özellikle ölçüm cihazlarına yansıyan kirliliklerin Afrika ve Ortadoğu’dan gelen toz bulutu, şehirler içerisinde azalmakta olan yeşil bitki örtüsü, inşaatlardan kaynaklanan toz ve egzoz dumanı olduğunu aktardı


YOĞUN KİRLİLİK: Çevre Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Aröz, hava kirliliğinin esas sebeplerinden birinin elektrik santrallerinde baca sistemlerinin çalışmaması ve egzozlardan çıkan kapkara duman olduğunu belirterek, sanayi bölgelerinde de yoğun hava kirliliği olduğunu vurguladı

 

ARITMA YOK: Cevre Mühendisi Veysioğlu ve Aröz, Teknecik ve Kalecik Santrallerine de dikkat çekerek, baca gazı arıtımının olmaması ve çalıştırılmaması sebebi ile bu bölgelerde hava kirliliğinden dolayı ciddi tehlikeler oluştuğunu vurguladılar

 

 

Turizm ve Çevre Bakanlığına bağlı Çevre Koruma Dairesi “2017 Yılı Hava Kalitesi Raporu”nda  9 ölçüm istasyonunda,   Gazimağusa, Girne, Güzelyurt, Teknecik, Kalecik ve Alevkayası’nda hava kalitesi ölçümleri gerçekleştirilerek, 2017 yılı hava kalitesi değerlendirilmesi yapıldığı açıklandı. aporu sonuçlarına göre, 2017 yılında, günlük ve yıllık toz konsantrasyonları insan sağlığının korunması için tespit edilen sınır değerlerini aştı. En fazla toz Girne istasyonunda ölçüldü. Kısacası rapora göre kirli hava soluduğumuz ortaya çıktı.

Öte yandan Çevre Mühendisleri Odası başkanı Doğuş Veysioğlu ve Genel Sekreteri Ünal Aröz Havadise konuşarak, 9 ölçüm istasyonunun hava kirliliğini tam anlamı ile ölçme noktasında yeterli olmadığının altını çizerek, bu istasyonların sadece bulunduğu yerin ölçümünü yaptığını aktardı. Bunun yanında özellikle Santral, Sanayi ve trafiğin yoğun olduğu bölgelerde kirliliklerin arttığını söyleyen mühendisler, bu konuda denetim ve caydırıcı cezaların şart olduğuna vurgu yaptı.

 

Veysioğlu: İstasyonlar her yeri ölçmüyor

Cevre Mühendisleri Odası Başkanı Doğuş Veysioğlu, Turizm ve Çevre Bakanlığının sunduğu hava kirliliği ölçüm raporu sadece açık hava istasyonlarında yapılan analiz raporlarını gösterdiğinin altını çizerek, Belirli yerlere kurulan 9 ölçüm istasyonunun her yerin hava ölçümlerin yapmadığını söyledi. Bu raporun tesislerin bacalarından veya yoğun trafiğin olduğu bölgelerde egzozdan çıkan kirliliği göstermediğine dikkat çeken Veysioğlu, Limit değerlerinin istasyon bölgelerinde limit değerlerini geçmiyor olabileceğine ama trafiğin yoğun olduğu ve tesis bacalarının olduğu bölgelerde bu değerler aşılıyor olabileceğine vurgu yaptı.

 

“Toz bulutu ve yeşil bitki örtüsünün azalması etken”

Hava kirliliğinin yüksek olmasının birkaç sebebi olduğunu belirten Veysioğlu,  özellikle de Girne bölgesindeki kirliliğin havadaki tozdan kaynaklı olduğunun altını çizdi. Ülke genelinde kirliliğe neden olan bir etkenin ülkemizde zaman zaman Afrika ve Ortadoğu’dan gelen toz bulutu olduğunu aktaran Veysioğlu, özelliklede son zamanlarda bu durumun çok sık yaşadığını vurguladı. Hava kirliliği raporunda yüksek kirlilik görülen bölgelerdeki bir diğer sebebin ise şehirler içerisinde azalmakta olan yeşil bitki örtüsü olduğu kaydeden Veysioğlu, özellikle büyük şehirlerimizde inşaatlardan kaynaklanan toz oluşumunun da kirliliğe etken olduğunu, aynı zamanda bu durum için önlem alınmadığını hatırlattı. Veysioğlu, trafikteki araçların ve egzozlarından çıkan dumanında kirlilik yaratığını da sözlerine ekledi.

 

“Rüzgar, kirliliği taşıyor”

9 ölçüm cihazının hava kirliliğinin tam olarak yoğun olacağı noktalarda olmadığını aktaran Veysioğlu, ölçüm istasyonlarının yerlerine bakıldığında trafiğin yoğun olduğu noktalarda ölçüm yapılamadığının altını çizdi. Teknecikte 2 tane ölçüm istasyonunun olduğunu söyleyen Veysioğlu, rüzgârın yardımı ile kirliliğin nereye taşındığı ve nasıl etkilediğinin tam olarak bilinemediğini kaydetti.

 

“Arıtmalar çalıştırılmıyor”

Teknecik ve Kalecik Santrallerinde kükürt oranı düşük yakıt kullanımına geçildiğini vurgulayan Veysioğlu, “Bu yakıt kükürt oranında bir iyileşme sağlamış olabilir, ama bu yakıt partikül madde oranında herhangi bir değişiklik sağlamaz. Kısacası o bölgelerde başka kirliliklerde mevcuttur. Örneğin azot oksitlerin de limit seviyelerinin altında olduğu söylenmektedir. Ancak baca ölçümü yapılmadığı için ve bacadan çıkan kirliliğin oranını bilmiyoruz. Raporlar bize sadece istasyonun bulunduğu noktadaki havanın kalitesini göstermektedir. Bacadan çıkan gazın nereye gittiği ve nereyi nasıl etkilediği sorusunun cevabı bu raporun içerisinde yoktur. Oda olarak bizim görüşümüz fuel-oil kullanan tüm tesislerde baca gazı arıtma sistemlerinin olması gerekmektedir. Kalecikte de arıtma sistemi olduğu halde çalıştırılmadığını bilmekteyiz. Baca gazı arıtma sisteminin çalıştırılmama sebebi de cezaların düşük olmasıdır. Birkaç sefer Kalecik santraline arıtma çalıştırılmadığı için ceza kesildiği ve cezalar düşük oluşundan dolayı işletmenin cezayı ödemeyi tercih ettiğini biliyoruz” dedi.

 

Aröz: Sanayi ve elektrik santralleri kirlilik yaratıyor

Çevre Mühendisleri odası Genel Sekreteri Ünal Aröz, hava kirliliğinin esas sebeplerinden birinin elektrik santrallerinde baca sistemlerinin çalışmaması olduğunun altını çizerek, ikincisi sebebin ise sanayi bölgelerinde hava kirliliğinin yüksekliğinden kaynaklandığını söyledi. Bu yerlerde önlemler alınmasının şart olduğuna ve hava kirliliğine sebep olan kaynakların tespit edilmesi gerektiğini söyleyen Aröz, denetim ve kontrollerin de düzenli yapılması gerektiğinde dikkat çekti.

 

“Caydırıcı cezalar şart”

Hava kirliliğine yol açan diğer bir etkenin Trafik olduğunu vurgulayan Aröz, trafiğe çıkıldığı zaman özellikle bazı araçlardan çıkan kapkara egzoz dumanlarının gözle bile görülebilir olduğunu kaydetti. Bu araçların muayeneden nasıl geçtiğinin muamma olduğunu söyleyen Aröz, bu konuda da önlem alınmasının şart olduğunu, polisin belirli aralıklarla kontrollerini yapması gerektiğini ve caydırıcı cezalar verilmesi gerektiğini aktardı.

 

“Denetim yapılmalı”

Ülkenin en büyük probleminin denetimsizlik olduğunun altını çizen Aröz, “Hava kirliliğinin tam tespiti için farklı noktalarda daha geniş ölçüm yapılmalı ve istasyonların sayısı artırılmalıdır. Örneğin, Lefkoşa’da Küçük Kaymaklı bölgesinde yaptığınız ölçümle, sanayi bölgesinde yaptığınız ölçüm aynı değildir” şeklinde konuştu.

 

“Arıtma yok”

Teknecik ve Kalecik Santrallerinde baca gazı arıtımının olmadığını, bu nedenle bacalara filtre takılması gerektiğini söyleyen Aröz, yıllardır konuşulan ve sorun olarak görülen bu konuya bir çözüm bulunamadığını aktardı.

Ülkemizde endüstri ve üretim olmadığı için ciddi bir hava kirliliğini söz konusu olmadığını söyleyen Aröz, bölge bölge bu durumun değiştiğini, özellikle santral olan bölgelerde havanın ciddi tehlikelere yol açtığını söyledi.

Eniz Orakcıoğlu

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar