Gözlerimi kapatmak ve bu sorunlar geçince açmak istiyorum!
Sürekli Bakanlar Kurulu toplanıyor!
Bir gün bir karar üretiyorlar, akşamına başka karar!
Konjonktüre göre değişiyor diyeceğim de öyle değil işte!
Bakanlar Kurulu kararı ile Gazimağusa Hastanesinin karantina merkezi olacağı duyuruldu!
Ertesi gün vazgeçildi. Bir ertesi gün Lefkoşa’daki Tren Yolu Polikliniği devreye konulacak dendi. Sonra Dr. Burhan Nalbantoğlu hastanesinde bulunan Göğüs Hastanesi olacağı yönünde haber yayıldı. Peki sonuç? Ben halen neresi sırf “Karantina Hastanesi” oldu bilmiyorum!
Ama bildiğim tek şey böylesi riskli bir virüsün Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesinin dışına taşınması gerektiğidir!
Virüs adada ilk önce bir Alman kadın turistte belirlendi ve karantinaya alındı. Tabii ki kaldıkları otel ve çalışanları ile birlikte. Sonra aynı uçakla gelen tüm turistler kaldıkları otellerden toplandı ve hepsi Salamis Bay Hotel’e yerleştirildi ! Diğer oteller karantinaya alındı mı? Hepsi değil. Peki virüs bu insanlara bulaştıysa onlarda diğer insanlara bulaştırdı ise ne olacak? Hadi herkes evine karantina! Kim olduklarını biliyor muyuz? Hayır. Onlar karantinaya aldıkları kişileri denetliyorlar mı? Hayır!!!
Sonra bir duyuru; İçişleri Bakanlığı bünyesinde oluşturulan, ilçelere göre koordinasyon merkezlerinin telefon numaraları duyuruldu. Niye? İhtiyaçlı olanlar arasın ve gıda, ilaç veya hijyenik temizlik malzemesi desteği alsın diye! Devlet ihtiyaçlı vatandaşını bilmiyor mu?
Sosyal yardım alan kişiler bilinmiyor mu? Ya asgari ücretliler bilinmiyor mu? Muhtarlarla niye temasa geçilmiyor? Muhtar aracılığı ile neden yardımlar gönderilmiyor? Devlet olmak; bilmek, denetlemek, korumak ve kollamaktan geçiyor!
En enteresanı dün gerçekleşti! Bir açıklama; bu gece saat 24’ten itibaren KKTC’ye gelecek olan herkes Türkiye’den gelenler hariç 14 gün karantina sürecine tabi tutulacakları açıklandı!
Sonra sosyal medya yıkıldı. Halk isyan etti. Niye? Türkiye’den gelenler hariç orada da Korona var diye! Sonra bir açıklama daha onlar da dahil edilecek! İlk baştan beri olması gereken denetleme en sonunda halkın baskısı ile başarılabildi!
Şimdi Bakanlar Kurulu bu krizi iyi yönetiyor diyebilir miyiz? Elbette hayır! Ülkede solunum cihazı yok! Alman kadın turistin önce negatif, sonra pozitif bulunan eşinin durumunun ağır olduğu bildirilirken! Halkın Partisi’nin bir vekili çıkıp, eğer KKTC’de Korona virüsünden kimse ölmez ise bu ülke tanınır diyor! Bu kadar kolay mı tanınmak?!
Biz halen Alman turistleri bile gönderemiyoruz! Allah korusun peki ölüm olursa?!!!
Sağlık Bakanı Ali Pilli’ye geçirmiş olduğu sağlık problemi nedeni ile geçmiş olsun diyorum. Ayrıca bu krizde yalnız bırakıldığını düşünüyorum. Ne de olsa bütçe görüşmelerinde Sağlık Bakanlığının bütçesini kısıtlayan sizler değil misiniz?
Bu sorumluluk hepinizin! Bu halk sizi affetmeyecek!
