Yıldızlardan biri - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Yıldızlardan biri

Ahmet OkanAhmet Okan

Ne vardiyadaki polis için vakit geçerdi,

Ne nöbetteki Mücahit,


Ne lisedeki öğrenci,

Ne memur, esnaf, ne de betona giden işçi için.

Zaman akıp gitmez, dururdu sanki,

Lefkoşa uyuyan bir kentti,

Zaten ne olmuşsa uyuduğu için olmuştu…

Osmanlı adayı terk ettiğinde zaman daha ağır akardı.

Tarladaki ırgatın bir haftalık çalışması bir yıl gibiydi,

Şeher yine uyku halindeydi,

İngiliz çekip gittiğinde de,

Cumhuriyet kurulduğunda da durum aynıydı,

Herkes uykudaydı…

74’teki savaş da bir uyku halinde başlamıştı…

1900’lerin başında Rusya fena halde kaynıyordu.

İşçiler, köylüler örgütleniyor,

Lenin ve arkadaşları yurtdışında kongreler düzenleyip, devrimin nasıl yapılacağı üzerinde kafa patlatıyorlardı ki zor meseleydi.

Ama her şeye rağmen sosyalist fikirler yayılıyor,

Fabrikalarda, tarlalarda ve kışlalarda yeşeriyordu…

O sıralarda Lefkoşa uyuyordu,

Birçok şeyde olduğu gibi,

Sosyalist fikirlere de çok uzaktı,

Giden Osmanlının ardından,

“Bir gün gene gelecekler” diye bekleşiyordu…

Bu beklenti doğru çıkacak,

Sarıkla gidenler, miğferle gelecekti…

Perşembeyi cumaya bağlayan geceydi,

Bir anda tekmil yıldızlar yere düşmüş,

Gök zifiri karanlık,

Yer apaydınlık,

Yıldızlar İstanbul’da patrol gezmekte.

Haber şafak vakti ulaşmış,

Mesele o sıralar anlaşılmış,

Herkes uyku halindeyken,

Tarık Akan yıldızlara karışmıştı,

Ben bu yazıyı düşünürken…

Rus komünistleri için bir mesele vardı.

Proletarya diktatörlüğü nasıl olmalıydı?

İşçi kravat taktığında masasının başında küçük burjuva olmayacak mıydı?

Yoksa onlar adına devlet yönetimi aydınlara mı bırakılmalıydı?

Ne de olmasa işçiler eğitimsizdi; eğitilmeleri gerekiyordu.

Bolşevikler, Menşevikler, Libaraller hainliğe varan suçlamalarla,

Birbirlerini alabildiğine eleştiriyorlardı…

O sıralarda Kıbrıs’ta milliyetçilik akımları baş göstermişti.

Günün gazetelerindeki konular arasında Enosis de vardı,

Kıbrıs’ın tekrardan Osmanlı’ya verilmesi de.

İngiliz ise bu iki uyku halini titizlikle not edip planlar hazırlıyordu…

Lenin’in, Marxsizm konusunda diğerlerinden daha Ortodoks olduğu söylenir.

Bu bir yana,

O’na göre, devrim Rus kimliğini taşırsa başarılı olacaktı.

Karşıtlarından kimileri daha batıcıydılar.

Tarihte kalmış bu konuyu bu noktaya dikkat çekmek için yazıyoruz.

Sonuçta, Lenin haklı çıkar…

Çözüm “Kıbrıslı” mı olsun?

Yoksa Batılıların kotarmasıyla mı?

Yoksa ne?

Çözüm için kafa patlatanlar buna benzer şeyler düşünüyorlardır herhalde, dünya ne kadar değişse de…

Neticede ne olacaksa olacak.

Zaman o zaman değil; hızla akıp gidiyor.

Yeter ki yine uyku hali olmasın…

İyi şeyler yapılırsa,

Geriye iyi şeyler kalır.

Tarık Akan iyi şeyler yaptı,

Zaten gündüz gece,

Gördüğümüz “yıldız”lardan biri oydu…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar