YETTİ AMA ARTIK… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 23, 2024
Köşe Yazarları

YETTİ AMA ARTIK…

Mehmet MoreketMehmet Moreket

Kıbrıs Türkünün değerlerine, yargısına, siyasetine, kültürüne karşı yapılan pervasızca saldırılar karşısında çoğunluğun hissiyatı, “Yapmayın, iyi değil, Türkiye ve Kıbrıs Türk insanını birbirine düşürmeyin, sonu kötü olacak” şeklindeydi…

Nitekim, durumdan vazife çıkaranlar körükledi de körükledi.


Sonuçta şu pespayeliğe bir bakın.

Hakkında kullanacağım herhangi bir sıfatla kimseye fırsat vermek isteme. Onun için seviyeyi hiç bozmadan, onu da fazla muhatap almadan, işlerin nasıl bu noktaya geldiğini yazmaya çalışacağım…

Devlet Bahçeli’den bahsediyorum. Türkiye’de, hatta burada da dünya kadar öğrenciye ders vermiş biri, hiç kimsenin diğerine söylememesi gereken sözlerle saldırıyor.

Saldırdığı da halk iradesiyle seçilmiş bir eski Cumhurbaşkanı…

Çoktan beridir zaten şirazesinden çıkmış beyanları olduğunu biliyorduk da bu kadarını kimse tahmin edemezdi.

Söyleyene değil, söyletene bak derler. Aynen o durum.

Ne oldu şimdi? “Türk tarafı olarak elimiz güçlü gidiyoruz” derken kastettikleri bu muydu?

Politik olarak farklılıklar olduğunu bütün dünya biliyor da şimdi demezler mi, “sizin aranızda sevgi bile yok, nefret var” diye…

“Türkiye’den, hem de hükümet ortağı partinin başkanı bu şekilde konuştuğuna göre, siz aranızda asgari müşterekte bile ortak değilsiniz” deseler ne yapacaksınız?  Sonuçta verilen görüntü bu.

Ya bu açıklamaların altına gelen yorumları okusalar?

Okumadıklarını mı sanırsınız? Bunları takip edenler ekipleri olmadığını mı sanırsınız?

Adam profiline tabanca koymuş, sahte bir kimlikle sövüp duruyor. Daha nice örnekler.

Burada da damarına basılan Kıbrıslı Türkler aynı şekilde tepki gösteriyor sayfalarca.

Bu zatın ya da benzerlerinin savundukları, yere göğe koyamadıkları kişiler de buralarda bir o kadar daha tepki topluyor. Kışkırtmanın sonunun böyle olacağı belli değil miydi? İnsanlar kulaklarına inanamıyor, gün geçtikçe iyiden zıvanadan çıkıyor. Kıbrıs Türkü kendi içinde de bölündükçe bölünüyor.

Bu mudur istenen?

Bu günler geçer, devran döner ama sokulan nifakın, işlenen nefret suçunun etkisi kolay kolay geçmez. Kim ister böyle bir şeyi?

İnsan terbiyesinin sınırlarını zorlayan konuşmalarla, tarihi bir suç işleniyor.

Yazık ki ne yazık…

Aşağılama, hakir görme, değerlerini bir bir yıkma faaliyetinden benim çıkarttığım sonuç, belki ağır gelecek ama Kıbrıs Türkünün artık bir o kadar daha yalnızlaştığıdır…

YERİN KULAĞI VAR

İNGİLTERE: “YENİDEN BİRLEŞMİŞ KIBRIS” DEDİ:

İngiltere’nin Express gazetesinde geçen günlerde Ersin Tatar’la yapılan bir söyleşinin içinde, “parlamentoya yakın bir kaynağa” dayandırılarak, İngiltere’nin KKTC’yi tanıyabileceği iddia edilmişti. Böyle sansasyonel bir şeyin Express gibi bir gazete haberiyle sızdırılamayacağı zaten açıktı. Yapılan acemice bir denemeydi ve sadece güldürdü. İngiltere böyle bir politikası olmadığını defalarca tekrar etti. Şu son dönemde de defalarca vurguladı. Nihayetinde dün İngiliz Dışişleri’nden gelen “Dışişleri Bakanı masada yeniden birleşmiş Kıbrıs’ın altını çizecek” açıklaması, hepsini kibarca yalanlamış oldu…

 

ERHÜRMAN: “ZEMİN DESENTRALİZASYON OLMALI”:

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kuzey Kıbrıs tv’nin Cenevre’den yaptığı yayında, “Eğer niyet varsa bulunabilecek zemin, desentralizasyon zeminidir” dedi. Tabii bundan önce siyasi eşitlik konusunda iki tarafın ilkelerde mutabık kalmış olması gerektiğini de vurguladı. Cenevre’de bulunanlar arasında en net ve gerçekçi konuşan Erhürman oldu. Çünkü zaten özünde bir Türk tarafı teziydi ve en son Crans Montana’da Anastasiadis tarafından önerilmişti…

 

NEREDEN BİLİYOR:

Ersin Tatar, halkın yüzde 80’inin “iki devletli bir çözüme destek verdiğini” iddia ediyor ama, bu kanıya nereden, hangi anket sonucuna göre vardığını açıklama gereği duymuyor. Varsa öyle bir araştırma çıkarıp halkın önüne koysun ve “ben halkımın istediği bir çözümü savunuyorum” desin. Bırakın yüzde 80’i, seçimde kendisine oy veren yüzde 51 bile bugün Tatar’a oy verdiklerine bin pişman…

 

AĞZINDAKİ BAKLAYI ÇIKARTTI:

UBP’ye yakın kaynaklar bir süreden beri sıklıkla “iki yıla kadar Başkanlık sistemi” diyorlar, hatta isimler falan da sızdırıyorlardı. UBP Genel Başkanı da ilk kez net konuştu, sistem değişikliğinin seçimlerden daha önemli olduğu anlamına gelen şeyler söyledi. Genel seçim tarihinin tartışıldığı bugünlerde bu kadar açık konuştuğuna göre, seçimleri sürekli erteleyerek zamana oynadıkları anlaşılıyor. Yakında bu konuyu daha çok tartışacağız gibi görünüyor…

 

ŞEYTAN ALDI GÖTÜRDÜ:

Bu harita meselesi artık can sıktı. Tatar ve ekibi, “haritayı bulamadık” derken, dönemin Müsteşarı Hüdaoğlu, “haritayı kapalı zarf içinde Tatar’ın müsteşarına verdiğini iddia ediyor. Yani olay, Hüdaoğlu ve Donangil arasında yaşandı, en iyi onlar bilir. Hüdaoğlu’nun açıklamasına rağmen Müsteşar Donangil hariç herkes konuşuyor. Bence yapılması gereken Donangil’in çıkıp, “evet haritayı ben teslim aldım, veya almadım” demesi ve bu tartışmaya son noktayı koymasıdır. Ama ne hikmetse konunun tek muhatabı Donangil konuşmuyor…

 

8 SENEDİR KAÇAKMIŞ:

Pandemi kurallarını ihlalden tutuklanan iki kişiden birinin 3, diğerinin 8 yıldır KKTC’de kaçak yaşadığı ortaya çıkmış. Trafik suçu işlerken, uyuşturucu satarken ya da kural ihlalinden yakalanmasalar, haberimiz olmayacak. Resmi nüfusumuzu bilmediğimiz gibi, kaçaklardan da haberimiz yok. İpin ucu iyice kaçmış.

Girne kale arkasındaki iki Osmanlı çeşmesi Girne kale arkasındaki iki Osmanlı çeşmesi

FOTO GÜNDEM: Girne kale arkasındaki iki Osmanlı çeşmesi, Kültürel Miras Teknik Komitesi, AB ve UNDP işbirliğinde restore edildi. Bugüne kadar restore edilen çeşme sayısı 5… Yakında bunlara iki tanesi daha eklenecek. 47 yıldır elimizin değmediği restorasyonu başkaları yapıyor.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar