Meditasyon iyi gelir - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Meditasyon iyi gelir

Vildan EsenyelVildan Esenyel

Daha iyi bir dünya nasıl olabilir?

Aslında cevap basittir. Daha iyi bir dünya, insanlar daha mutlu olduğunda olabilir. Çünkü mutluluk arzusu tüm insanlığın ortak noktasıdır ve kimse acı çekmek istemez. Ve mutlu olanlar daha iyi bir etki bırakırlar.


Oysa bugün, tüm dünya duygusal bir krizle karşı karşıya görünüyor. Stres, kaygı ve depresyon oranları her zamankinden daha yüksek. Her işletmenin belirsizlikle karşı karşıya olduğu günümüz kaotik ortamında ise tüm çalışanların kendilerini bunalmış, stresli ve korkmuş hissetme ihtimalleri oldukça fazladır. Dolayısıyla bu ortamda liderlerin de hayal kırıklığı, öfke, korku ve heyecan gibi olumsuz duyguları yaşamaları gayet normaldir.

Ancak liderlerin bu duygularla nasıl başa çıkmayı seçtiği, işyeri iklimi üzerinde olumlu yada olumsuz farklı etkiler yaratabilir.  Liderin, kendi duygularını yönetme yeteneği, ekibinin de moralini ve motivasyonunu belirlemekte kritik öneme sahiptir.

Araştırmalara göre, duygusal zekanın tüm yönleri arasında, duygu düzenleme, başarılı liderlik için kilit bir yetkinlik ve aynı zamanda ustalık gerektiren bir beceridir. Bu beceri, liderlerin birlikte çalıştıkları kişilerin duygusal durumlarını yönetme ve etkileme yeteneği ile de bağlantılıdır.

Liderler, motivasyonlarını korumalarına ve zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olmak için takipçilerine ilham ve güven verebilmelidir. Bu karmaşık görevde etkili olabilmek için de kendi duygularını etkili bir şekilde düzenleyebilmeleri gerekir.

Kriz zamanlarında, liderlerin mümkün olan en iyi seçeneği tartmak, varsayımları sorgulamak, işleri yapmanın yeni ve yaratıcı yollarını bulmak, çalışanlara, müşterilere ve iş ortaklarına güven verirken ve endişelerini ciddiye alırken sakin kalmak için beyinlerinin tam kapasitesine ihtiyaçları vardır.

Oysa öfke gibi yıkıcı duygular, zekanın net bir şekilde kullanılma yeteneğini gölgeler. Korku ve kaygı kolayca öfke ve şiddete yol açtığı gibi, bu toksik duyguların etkisi altında olunduğunda, duruma tam ve gerçekçi bir bakış açısı ile bakma yeteneği sınırlı hale gelir.

Stres anında beynin hayatta kalma kısmı, bir tehdit algıladığı için devreye girer ve odağın daralmasına neden olur. Bu durum, ani bir tehditle karşı karşıya kalındığında faydalıdır, ancak aynı zamanda düşüncenin verimsiz kalıplarını takip edebileceği anlamına da gelir. Bu gibi zamanlarda, beynin yaratıcı ve analitik bölümlerine daha az erişim olur ve empati kurma, dinleme ve başkalarıyla ilişki kurma yeteneği de zarar görür.

Görüleceği üzere, liderlerin bir krizde ihtiyaç duyduğu beceriler – empati, yaratıcı düşünme, analitik karar verme – aşırı stres altındayken tehlikeye atılan becerilerle aynıdır.

Neyse ki, belirsizlikle karşı karşıya kaldığınızda ve tehdit altında hissettiğinizde, meditasyon çok yardımcı olabilir. Meditasyon yapmanın kaygıyı azalttığı, bizi sakinleştirdiği, yaratıcı düşünme yeteneğimizi arttırdığı ve diğer insanların bakış açısını empatik bir şekilde ele alma kabiliyeti kazandırdığı, araştırmalarla kanıtlanmıştır.

Düşüncelerimiz sakinleştiğinde, zihinlerimiz mevcut gerçekliği önyargısız kavramlarla görmek için açılır ve ancak o zaman mantığımızı pratik ve gerçekçi bir kararlılıkla kullanabiliriz. Zamanla, başka türlü göremeyeceğimiz olasılıkları hayatımıza farkındalık ile davet etmeye başlarız.

Meditasyonun en önemli avantajlarından biri, kendi hayatta kalma merkezli düşüncemizden çıkmamıza ve başkalarıyla empatik bir şekilde bağlantı kurmamıza izin vermesidir. Bu önemlidir, çünkü araştırmalar korktuğumuzda daha fazla benmerkezcilik sergilediğimizi ve diğer insanların bakış açısını anlamanın bizim için daha zor olduğunu gösteriyor.

Lider olarak, duygu durumunuzu düzenlemek için birçok uygulama öğrenip, rutininize entegre edebilirsiniz.  Kendinizi verimsiz düşünce kalıpları içinde bulduğunuzda geri adım atabilir ve dikkatinizi sadece nefesinize verebilirsiniz. Şimdiki anı bırakıp gelecek felaket senaryoları üzerinde düşünerek tavşan deliklerinde kaybolmak yerine, farkında ve mevcut bir şekilde “o anda” olmayı tercih edebilirsiniz.  Otomatik pilottan çıktığınızda, bir sorunu çerçevelemek için kullandığınız kalıpları yıkabilir, yeni potansiyel çözümler yaratabilir ve tabii ki daha yaratıcı olabilirsiniz.

Aslında, birçok liderin başarısının ve dolayısıyla şirketlerinin başarısının önünde duran engellerden biri de devasa egolarıdır. Egonun savunma eğilimleri, liderlerin başarısına büyük zararlar getirebilir. Ego tehdit edildiğinde, geçmiş kararlara çok uzun süre tutunuruz, olumsuz geri bildirimlere savunmacı bir şekilde tepki veririz ve mantıklı olmamız gerektiğinde duygusallaşırız. Çünkü ego haklı olmak ister ve başarısızlığı bir tehdit olarak algılar.

Neyse ki, farkındalık egonun panzehiridir ve meditasyon uygulamaları, liderlerin egolarını aşmalarına yardımcı olabilir. Olayları daha objektif görmelerine ve daha derin ilişkiler kurmalarına olanak tanır. Meditasyon pratiğiyle, ego saplantınız azaldıkça, olayları kişisel olarak alma eğiliminiz de azalır ve olaylara daha objektif bakarsınız. Ego duygusunu yaratan düşüncelerimiz olduğu için, bunlar dağıldığında egomuzun etkileri de dağılır.

Sonuç olarak, bu gezegende ziyaretçi olduğumuzu hatırlamalıyız. En fazla 90 veya 100 yıl buradayız. Bu süre zarfında, dünyayı daha iyi bir yer bırakmak için çalışmalı ve yıkıcı duyguların bizi ve çevremizdekileri etkilemesine izin vermemeliyiz.

Yıkıcı duygular ise sadece cehaletle ilişkili değildir çünkü dünyanın birçok yerinde sorun çıkaranlar genellikle oldukça iyi eğitimli kişilerdir, dolayısıyla ihtiyacımız olan sadece eğitim değildir. İhtiyacımız olan şey içsel değerlere dikkat etmektir. Mutlu bir yaşamın nihai kaynağı içimizdeki sıcak kalpliliktir.

İnsan söz konusu olduğunda, şefkat zeka ile birleştirilebilir. Aklın uygulanmasıyla şefkat, insanlığın tümüne yayılabilir. Sonuç olarak, dikkat, özveri, şefkat ve iç huzuru öğretilebilir ve öğrenilebilir.

Liderler, hangi alanda çalışırlarsa çalışsınlar, kendi yaşamları, insanların yaşamları ve dünyanın nasıl gelişeceği üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir. Bu yüzden onların ne öğrendiği ve öğrettiği daha da önem kazanmaktadır.

Unutmayın: Duygularını düzenleyebilenler iyi iş çıkarıp iyi bir etki bırakırlar.

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar