Yakın Doğu Üniversitesi rakibi Koop’un zayıf yönlerini iyi çalışmış ki maça öyle bir özgüvenle başlayıp maçı da öyle bitirdi. Rakip onları sadece ve sadece seyretti diyebiliriz. Ahmet hocayı zaman zaman eleştiriyorum ama dün akşam gerçekten takımını iyi yöneterek gereken anlarda da hamlelerini doğru yaparak maçı kazandı.
Hafta sonu yaptığı uzun toplantılarla oyunculara maçı anlattı. Yani Ahmet hoca maçı önce kafasında oynadı ardından oyuncularına nasıl oynamaları gerektiğini gösterdi. Zaten arkasını da oyuncular sahada yaptılar. Kemal – İhsan ikilisi Evan’ı dönüşümlü alarak sahadan sildiler. Evan’a yaptıkları savunma ile klasman ve play-offlar da bile 30 sayının altında atmayan bu adamı 18 sayıda tuttular. Ya Peter’e önce Pesic ardından Filip ile yapılan savunma da bu oyuncunun üç saniye koridorundaki liderliğini bitirdi. Bir de hücumda Porto Rikolu yıldız Gary ile Halil’in basketleri eklenince Yakın Doğu zorlu seriyi 1-1’e getirerek dezavantajını avantaja çevirdi.
Emrah Güven’in öğrencileri finale nasıl hazırlandılar hayret ettim doğrusu. Bu kadar dağınık bir savunma ve acemice hücumları sezon başından beridir hiç yapmadılar. Hücumda acele top atmalar mı istersiniz, savunmada rakibe baskı dahi yapamayan oyuncular mı ? Hepsi Koop’ta vardı. Sezon başından beridir 50-60 sayı ortalaması ile oynayan Evan – Peter ikilisi dün gece sadece 28 sayı atabildiler. Peter “double-double” yaptı ama maç içinde acemice işler takımına zarar verdi. Bu yılın en iyi oyuncusu olarak kabul ettiğimiz Evan’ın gereksiz topları da takımın düzenini bozdu. Sezonun iyi isimlerinden Doğukan’ın yokları oynaması, Tayfun’un oyuna bir türlü girememesi, İrfan, Mert ve Mustafa’nın da ne yaptığını bilmeden oynamaları eklenince Koop’un kaybetmesi kaçınılmaz oldu. Emrah Güven’in korktuğu başına geldi. Koop ilk yenilgisini aldı. Bu her şeyin bittiği anlamına gelmez ama avantajı kaybettiler. Zorlu bir seri artık Koop’u bekliyor. Emrah hoca pazartesine kadar takımının hem moralini hem de dağınıklığını düzeltmelidir. Bu şekilde oynarlarsa Yakın Doğu karşısında işleri çok ama çok zor olur.
Gelelim spor yapmaktan çok başka amaçlar için kullanılan Atatürk Spor Salonu’na. 23 Nisan Şenlikleri için büyük bir siyah branda konulunca bir de sıcak hava etkili olunca izleyiciler buram buram terlediler. Salonu “Spor” için kullanmalıyız. Ya çok amaçlı bir salon yapılmalı ya da öyle şenlik, konser, kurultay ve aşure günlerine başka yerler gösterilmelidir. Bu arada salonun üstünde yer alan florasanlardan 10 tanesi yanmıyor. Ben gördüm ama salonda çalışanlar bunu görmüyorlar mı ?, yoksa görmek istemiyorlar mı ? Bu da yeni göreve gelecek Spor Dairesi yetkililerinin bileceği iştir. Benden söylemesi. Ayrıca salonu maç öncesi iki takım oyuncularının silmesi ise başka bir trajikomik olaydır.
