Yaz - Yaza Yaza Bitiremediğim Mevsim - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Nisan 24, 2024
Köşe Yazarları

Yaz – Yaza Yaza Bitiremediğim Mevsim

Bedia Balses

Yaz… Doğduğum, sevdiğim mevsim. Stressiz, koşuşturmacasız, sınavsız, ödevsiz, sorumlulukların çoğundan arınmış ara kesit. Yaz… Yazmak, okumak, yeni kahramanlar ile tanışmak. Yeni projelere hazırlık. Kendini dinlemek, uzun gecelerde, uzun sohbetler etmek. Aile ile dostlarla geçirilen keyifli vakitler. Yaz, çocuklar. Çockların okuldan, dersten, kurstan uzakta sadece keyifle geçirdiği saatler, günler. Gülümsemeli, bol gezmeli, bol denizli, bol kahkahalı aylar.

Yaz, deniz, kumsal, güneş elbette. Yanık tenlilerin daha da kömürleştiği, gripten, nezleden uzakta günler. Sabah uykusu, telaşsız yemekler, endişesiz sabahlar, masmavi akşamlar. Aşkın şarkılarda neşelenebildiği yegane mevsim. Yeni tanışıklıklar, anılar, insanlar, Kıbrıs’ın Kıbrıs olduğunu yeniden hatırladığı mevsim.


Yaz, bitmek bilmez düğünler, gelinler, damatlar, ayrılıklar, dedikodular, ıvırlar zıvırlar. Hiç bitmeyecekmiş gibi gelen koskoca üç ay. Hızla geçip giden cinnet sıcaklar, elektrik kesintisi, sivri sinekler, küp düşenler, ter kokulu insanlar. İncecik elbiseler, şortlar, parmak arası terlikle geçirilen aylar. Deniz kokusu, şezlogda okunan kitap. Buz gibi bira, Yaz, kesilen biletler, hazırlıklar, şapkalar, gözlükler, tatil hazırlıkları.  İnsanın insan olduğunu yeniden hatırladığı mevsim. Dinlenmek, kestirmek, öğle uykusu. Salaş giyinmek, kuaföre ara vermek, ıslak saç ile gezinmek. Yalın ayak dolaşmak, serin bir yer aramak.  Sokaklarda yürüyüş yapan insanlar, yasemin kokuları, balkonda  yenen yemekler. Gece yarıları içilebilen kahveler, ziyaretler, karpuz hellimle geçirilen bir mevsim.

Yaz, festivaller, konserler, hacanan paralar, dekolteler, uzun okumalar, biten kitaplar, hiç gelmeyecek bir kışın öncesini yaşama sanrısı. Yaz, yaza yaza bitmeyen sevgili mevsimim. O sıcak, o ateşli, o uslanmaz, o başa çıkılmaz mevsim.  Hüzünle  yine ona veda ettim..

_______________________________________________________________________________

YAZ BİTTİ

Yaz bitti.. Uzun bir koşuşturmacanın ardından yeni bir döneme koşar adım gidiyoruz. Ufaktan gece serinlemeleriyle Sonbahar kendini hissettirmeye başladı.
Ağustos ayında evimde, ailem, sevdiklerimle geçirdiğim koskoca bir ay geride kaldı. Aylardır, koca yaza damgasını vuran festivaller, gezmeler, tatil planları da bitti.

Yaz bitti. Denizi, kumu, üzüntüleri, sevinçleriyle birlikte nice anı sığıştırmış olduğum cinnet sıcaklar geride kaldı. Oğullarım biraz daha büyüdü. Zorluklarımız biraz daha arttı.

Bu yaz geçen yılkinden çok farklıydı. Çıktığım yolculuğumda daha az anlaşılır olmanın bedeli ile gözyaşlarım, sevinçlerim de farklı mahallelere yol aldı. Şiirin belki de en suskun olduğu bir yazı geride bıraktım. Geçirmiş olduğum zor kışın ardından şiirin susması benim için bir “ES” bir molaydı. Dinlenme toparlanma, kendine gelmeydi. Biraz kendini arama, güç toplama, gerçekte kim olduğum sorularına farklı yerlerden bakmaydı. Şiir, yaşadıklarımın içinde vardı. Acısı, cinneti, sarsıntısı, depremi ile… Biten bir yazın ardından şiirin beni o sarı benizli mevsimde beklediğini biliyorum. Hayatımda dökülen yaprakların, şarkılarımda esen rüzgarların, hüznün, terkin, kırgınlığın, kırıklığın, yanılgının, yanılsamanın, yeniden kendine tutunmanın, toprağın, barışın, çocuğun, aşkın şiirini yazmak için bekliyor beni hazan, saklandığı o bildik akşamüstünde…

Yaz bitti…
İzin bitti…
Tatil bitti…
Sabah uykuları bitti, cinnet sıcaklar, öğle uykuları, telaşsız kahvaltılar bitti. En önemlisi  çocuklarımıza geçirdiğimiz uzun anlar, paylaşımlar, uyumalar, uyanmalar, deniz, kum, kumsal, plansızlık bitti…. Biten bir yazın ardından yığınla anı, tecrübe kazandım…
Yaz bitti. Sonbaharın hafiften üşütmeleri ruhumu tıklatmaya başladı. Şiirlerim hafiften dürtmeye başladı uykularımı. Yenilgilerim, yanılgılarım cümle cümle gelmeye başladılar kapıma. Kelimelerimle aramı açtığım bir yazın ardından durdum, düşündüm, soluklandım… Hazırım, işe, okula, zorluklara, ödevlere, kaygılara, kavgalara. Yeni baştan kuracağım anılara, kahkahalara, zaferlere, dostluklara… Hazırım. Yaz bitti ama yaşam devam ediyor…
Yaz bitti ama ben bitmedim… Yaşanacak nice günümüz var daha…

_______________________________________________________________________________

Zamana Asılı Satırlar:
Dünya Barış Günü kutlamaları başladı. Paylaşımları, yazılanları, söylenenleri gördükçe acı acı gülümsedim kendi kendime… Hoşgörüsüz, bencil, kavga, gürültü ile kurduğumuz ilişkilerimizde, aşk adına yarattığımız iktidar dünyasında, çıkar üzerine kurulan bir düzende hangi barıştan, hangi yüzle bahsediyoruz? Sanatçı duruşları bile birbirine devlet, aşk bencilce bir ego tatminiyken hangi BARIŞ’ı yaratacağız? Her şeyin temelde insandan başladığını ve ilişkiler üzerine kurulan barışın, duruşun bir ülkenin aynası olduğunu ne zaman anlayacağız? Bol keseden savurduğumun sloganlarla olsaydı bu işler, ezberlenen marşları çalmakla bitseydi Kıbrıs barış adası olmak için bu kadar beklemezdi. Sanatın hayatımızın içinde olmadığından dolayıdır barışı kuramadığımız. Derinliğine insanı anlayamadığımız, kendi egolarımızdan kurtulamadığımız içindir bunca savaş,  bunca kavga, bunca kin…

_______________________________________________________________________________

KARDEŞİM, BARIŞI NE ZAMAN YAPACAĞIZ?
Bizi acıyla sözlediler, ama
Ey barış, biz senin nikahlınız;
Seninle gireceğiz eninde sonunda
Şarkıların altından geçip
Ve silahlarımızı dışarıda bırakıp
Güzel günlerin dünya evine
Fikret Demirağ

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar