YASEMİN KOKAN SOKAKLARDA ZİKİR! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

YASEMİN KOKAN SOKAKLARDA ZİKİR!

Ahmet OkanAhmet Okan

Bir kentin kimliği üzerine önceki günkü yazımızı (dün yayınlanan) yazarken, o sıralarda Lefkoşa’nın göbeğinde bir mekanda “zikir” yapılıyordu.

Bir kentin kimliği, onun sosyolojisinden ayrı düşünülebilir mi?


“Yasemin kokan şeher” in yerinde yeller esmektedir.

Yerinde yeller esmezken, o sokaklarda zikir sesleri yerine çörekçinin, helvacının, mahallebicinin, ara sokaklara girip çıkan sebze ve meyve satıcıları ile gazete satıcılarının, demir ve dülger atölyelerinden çıkan ritmik seslerle birlikte Dubara ve Çoronik gibi Lefkoşa’yı Lefkoşa yapan insan figürlerinin sesleri yankılanırdı…

Lefkoşa, denilen Nico-sia adındaki kent, Lüzinyanların bir armağanıydı adaya.

Yazılıp çizilenlere bakılırsa, ada en ihtişamlı dönemini o dönemlerde yaşamıştı.

Sonraki fetih ve işgaller başkenti ne kadar değişimden değişime sürüklese de, Lefkoşa’nın bir kent olmada temeline vurulan mühür Lüzinyanlara aittir.

Bununla bir şey kanıtlama, başka şeyleri bir kenara itip görmemezlik etme niyetimiz yoktur.

Diyeceğim, bir kentin kimliği ve kültürü yüzyıllar içinden süzülüp gelen bir süreçle pekişebilir ancak ve bu süreçte kimin payı varsa bütün bunlar birbiri içinde dolanıp bütünleşerek özgün bir kimlik ve kültür halini alır…

Arasta çok eski bir çarşı pazar yoludur.

Bu güzergahın ta Lüzinyan döneminden beri günümüze kadar uzandığı belirtilir kimi kaynaklarda.

Adada yaşayanların “zikir” i ancak cuma günleri kendine özgü bir ritüelle belirirdi:

Köylerden kasabalardan çarşı pazar işleri için seher vaktinde yola düşenler, Arasta ve Bandabuliya’da buluşurlar, başkenti çok dilli bir alış veriş merkezine çevirirlerdi.

Şeher’e varmak yasemin dermek gibi bir şeydi.

Ve kimse kimsenin inancına, diline, ırkına ve hayat anlayışına karışmazdı; “kardeş türküler” söylenir gibi yaşanırdı hayat…

Çoktandır kadim şehir Lefkoşa’yı mekan belleyen dinci çevreler, bir zamanlar feslikan, gül damlası, ful ve narenciye çiçekleri kokan aynı sokaklarda gizliden gizliye toparlanmakta, tarikatlar, cemaatler, dini gruplar oluşturmaktadırlar.

Fetihçi zihniyetin yayılma harekatı, Lefkoşa’yı kendi sosyolojisinden, kendi kimlik ve kültüründen uzaklaştırıp kendine benzetmeyi hedeflemektedir.

Kutlu Adalı’nın kemikleri sızlıyor olmalı…

Kıbrıs’ın hayat tarzına karşı yapılan bu başkalaştırma ve yayılmacılığın önü bir türlü alınamıyor, hatta bunlara kasaba politikacılığı eşliğinde pirim veriliyor.

Lefkoşa’nın kadim sokakları göz göre göre ortaçağ zihniyetine doğru sürükleniyor…

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar