YAPMADIKLARIYLA ÖVÜNEN BAŞBAKAN… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

YAPMADIKLARIYLA ÖVÜNEN BAŞBAKAN…

Mehmet MoreketMehmet Moreket

Özlediğiniz icraatları ortaya koyan Ersan Saner, övündükçe övünüyor. Neyle? “Yaptım” dediği ama aslında yapmadıklarıyla…

Ankara’ya gittiğinde önüne konması gereken ilk şey aslında o malum protokol olmalıydı. Koydular mı acaba? Öyle olsa, Fuat Oktay bu kadar memnuniyet getirmezdi diye düşünürüm.


Saner diyor ki, “Protokol olumlu şekilde ilerliyor”…

Yeniden baktım protokole…

Mesela, şu ana kadar üst kademe yöneticileriyle ilgili kuralların değişmiş olması gerekiyordu, hani liyakat yükseltmesi falan deniyordu ya…

Sonra bet ofisi ve casinoların vergilerinin yükseltilmesi olayı. Tasarıyı hazırladı da Meclis’e getiremeden geri çekti ya, o mesele…

Kamu Alacaklarının Tahsili Yasa değişikliği, Temmuz’da yasalaşmalıydı, kaldı. Herhalde yüzde 5 harç alıp da onu bunu küstürmesinler diye.

Sonra İş Yasası değiştirilecekti, sendikalar denetlenecekti falan. Tepkiler karşısında bunu da yapamadılar.

En büyük seçim peşkeşi olan Sanayi Bölgelerine çeki düzen verilecekti…

A-B öğretmen ayırımı uygulaması bitecekti…

Üniversitelere ciddi denetim gelecekti…

Ek mesailerin kamudaki yükü azaltılacaktı…

Bunların hiçbirini yapmadı, hala daha başarılıyım diyor.  Meclis’i bile çalıştırmadı ki, hangi yasayı geçirecekti.

Bari Fuat Oktay’ın yanında söylemeseymiş.

Nereden buluyor bu cüreti anlamak zor…

 

 

TOPLUM YARGILAMIŞ, KARARINI VERMİŞTİR…

Denetim altında alınan akaryakıt numuneleri, tahmin ettiğimiz gibi temiz çıkmış…

Ne ifade eder? Bu tahliller, bundan önce 3 kez gelen ve santrallere 450 milyon lira zarar veren yakıttan değil ki. Daha öncekiler, resmi olarak denetlenmedi. Bilerek ve isteyerek denetlenmedi. Özel olarak tahlil yaptırıldı, rezalet çıktı ama devlet gözetimi altında alınmadığı için yasal kabul edilemiyor.

Bu defakini göğüslerini gere gere yaptıklarından sonucun temiz çıkacağı belliydi de yine de emin olamadılar. Öyle olsa laboratuvara “Sonuçları Ombudsman’a verme, Çevrecilere verme diye” talimat gönderirler miydi?

Erhan Arıklı sanki daha öncekilerle bu son yakıt aynıymış gibi, bir de herkesten özür bekliyor. Önce söylesin bakalım, daha önceki getirdiklerine niye test yaptırmadı? Onun cevabı yok. Dün sosyal medyada bana “önyargılısın” demiş. Aylardır tüm rezaletler hepimizin gözü önünde yaşandı daha bunun önyargısı mı kaldı. Kamuoyu yargı kararını verdi, bitti. Bundan sonra bu yargıyı değiştirecek bir güç yoktur. Kıb-Tek’e yarım milyar liralık zarar verildi, kurum kötü yönetimle bir o kadar daha batağa saplandı, hepimiz zehirlendik, paramızla rezil olduk, o hala ona buna ahlaksızlık basar. Merak etmesin, yakında koltuk gittiğinde toplumun kime ne gözle baktığını anlayacak. O da onu sessiz sedasız izleyen Başbakanı da…

 

 

 

YERİN KULAĞI VAR

“ONA LİDER DİYEN 1 KİŞİ DUYMADIM”:

Hem Tatar’ı, hem de Saner’i eleştiren UBP eski Genel Başkanı Özgürgün, ne Ersin Tatar’ın ne de Ersan Saner’in UBP’ye lider olamadıklarını, bunun hükümette de, partide de sıkıntı yarattığını söylüyor. Tatar’ı kast ederek, liderlik için deneyiminin ve birikiminin yeterli olmadığını  iddia ediyor ve “Ona lider diyen bir kişi duymadım” diyor. Özgürgün’e göre, bu sıkıntılar kurultay da yapılsa, seçim de olsa bitmeyecek.

 

NE FARKLARI VAR Kİ:

Kurultayda Saner’in kaybetmesi, ülkenin kazancıdır” diye bir algı oluşturuluyor. Burada kasıt, Kıbrıs Türk halkının özgür iradesinin ayaklar altına alınması, demokrasisinin, geleceğine kendi karar verme hakkının çiğnenmesi falan. Yani açıkçası Tatar’la birlikte, şu ana kadar yaptıkları her şey. Öyle mi acaba? UBP’nin kendi içindeki kavganın özü bu mudur? O giderse, bu olaylar bir daha yaşanmayacak mı? Hatırlayın, Sucuoğlu “AKP beni destekliyor” demiyor muydu? Ya da Hasan Taçoy’un farklı hareket edeceğine inanır mısınız? UBP Kıbrıs Türk demokrasisinin bekçisi midir ve bu kurultaya böyle anlamlar yüklemek doğru mudur?

 

KÜLLİYE-MECLİS ISRARI SÜRÜYOR:

Dikkat etmişsinizdir, Fuat Oktay külliye ve yeni Meclis binası çalışmalarının yoğun bir şekilde sürdüğünü söyledi. Hatta tespit ettikleri mimara da vatandaşlık verildi bile. Bu toplumun ta başından reddettiği iki iş. Tepkiler yalnızca lüks harcama olmasıyla ilgili de değildi. Yapılacaksa buna Kıbrıs Türkünün karar vermesi, kendimizin yapması gerektiği konusu daha da öncelikliydi bizim için. Onur meselesiydi. Yok, devam ediyormuş. Acaba diyorum, Ankara’dakilere bu tepkiler iletilmez mi? Eğer iletiliyor da yine de devam ediyorsa, o başka bir konu…

 

VAY FAKİR NİKO:

Anastasiadis mal varlığı bildiriminde bulundu. Bankada 115 bin euro’su varmış, toplam mal varlığı da 226 bin euro’ymuş. Rum basınında haberin altına gelen yorumlara baktım, kimse inanmamış. Özellikle altın pasaport vakası ile bağlantılı yorumlar var. Ne “yalancılığı” kalmış, ne “dolandırıcılığı”… “Seyşeller’deki hesapları unutmuş” diyorlar. Yok birbirimizden farkımız, güven vermeyenlerin elinde böyle savrulup gidiyoruz…

 

BİRİLERİ İÇİN ZATEN ÖYLE:

Saner ülkeyi cazibe merkezine döndüreceklerini söylüyor. Hırsızlar, dolandırıcılar, kumar baronları, kara para aklayanlar ve uyuşturucu tacirleri için diyorsanız doğrudur. Onlar için bu ülke adeta bir cennet. Yollar delik deşikmiş varsın olsun, dağların ne hale geldiğini hiç konuşmayalım. Fakirlik, suç oranları, bozuk eğitim, bozuk sağlık sistemi… Bu ülkeyi kendi halkı için değil belki ama, bazıları için gerçekten tam bir cazibe merkezine döndürmeyi başardınız…

 

BELEDİYELERE BÜYÜK BİR GELİR KAPISI:

Belediyeler isterlerse, şu adapass denetimleriyle, finansal açıklarını fazlasıyla kapatabilirler. Kapıda adapass uygulamasına uymayan işletmelerin cezası 4400 liraymış. Sal zabıtayı sokağa, nasıl bir gelir sağlanır inanamazsınız.  Tek tük birkaç kurumsal işletme dışında uyan yok ki? İlk günlerde uygulayanlar da bıraktılar. Çünkü denetim olmadığını görüyorlar, bir de müşteriden mi olsunlar. Yapsınlar, görecekler, hem belediyeler köşeyi dönecek, hem vatandaşın sağlığı korunacak, hem de aşı olmayı reddedenler, aşı olmaya mecbur olacaklar…

FOTO GÜNDEM: ABD’de Demokrat Parti Kongre üyesi Alexandria Ocasio-Cortez’in, geçtiğimiz günlerde düzenlenen bir galada, üzerinde “Zenginleri Vergilendirin” yazan bir elbise giymesi, dikkatleri VARLIK VERGİSİNE çevirmişti. Amerika’dan sonra İngiltere’de de varlık vergisi tartışılıyor. Guardian’ın haberine göre, Greenwich Üniversitesi, kazancı en yüksek olan kesimin, artı yüzde 1  vergi ödemesi halinde, devlet gelirlerinin yılda 130 milyar sterline kadar artabileceğini hesaplamış. Korkmayın, böyle şeyler bizde olmaz…Maaşlıdan, ücretliden kesmek dururken. Ne ayıp! Varsın kasada tek kuruş kalmasın, akıllarından bile geçmez…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar