Yangınlara hazırlıklı olunmalı - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 23, 2024
Köşe Yazarları

Yangınlara hazırlıklı olunmalı

Bekir AzgınBekir Azgın

Akdeniz’in kuzeyi yanıyor. İspanya’dan Türkiye’ye her tarafta küçüklü büyüklü yangınlar var. Bazıları kontrol altına alınıyor bazıları günlerce devam ediyor ve önüne çıkan her şeyi yakıp geçiyor.

Önceden hazırlıklı olanlar yangınları asgari zararla atlatıyor. Türkiye gibi hazırlıklı olmayanlar yangınlarla başa çıkamıyorlar.


Son birkaç yıldır California’da ve Avustralya’da da büyük yangınlar oluyor. California bu sene, yangınla daha etkin mücadele edebilmek için bütçesine 1 milyar dolar koydu. Halbuki California yangınla mücadele etmek açısından dünyada en hazırlıklı devlettir.

Türkiye hükümetinin bu konudaki tutumunu anlamak için AKP’li olmak lâzım. Aksi halde, ne yapsanız, anlayamazsınız. Birkaç sene öncesine kadar yangınlarda kullanılan Türk Hava Kurumu (THK) uçakları, devre dışı bırakıldı. Cumhurbaşkanı bizim Cumhurbaşkanlığı sarayını “gecekondu” olarak tavsif ettiği gibi, THK uçaklarını da “Uçamazlar, kuşlar içlerine yuva yaptı” sözleriyle nitelendirdi.

Bu işin uzmanı olan birileri Cumhurbaşkanına şu telmihte bulundu: “Uçmayan uçak yoktur. Bakımı yapılmayan uçak vardır.” Aksiliğe bakın ki İspanya’nın yardım için Türkiye’ye gönderdiği iki uçak, THK uçaklarının bir büyüğüdür. Yani onlar 8 tonlukmuş, THK uçakları 4.9 tonluk. Bu uçakların devre dışı bırakılması için ihalelere uçakların 5 tonluk ve onun üstü olması şartı konmuş.

Bir süre önce Facebook sayfamda şu yangın söndürme filosuna yazmıştım: “Yunanistan: 38 uçak, Fransa: 26 uçak, İtalya: 19 uçak, İspanya: 17 uçak, Türkiye: 3 uçak.” Birkaç kişi, bana o 3 uçağın da kiralık olduklarını yazdı.

Ormancı olan bir Facebook arkadaşım ise bana şunları yazmıştı: “Türkiye ormanlarının çok meyilli alanlarda olması yönüyle uçak faydalı değil, helikopterin hareket kabiliyeti nedeniyle o tercih ediliyor.” Elbette saygı duymak gerekir. Bir ormancının bu işleri, olaya dışarıdan bakan bizlerden daha iyi bilmesi kaçınılmazdır

Gene de benim kafamı kurcalayan bazı sorular var: Yunanistan veya öteki Aldeniz ülkeleri daha mı az meyillidir? Tercih nedeni olan helikopterler yangınlarda ne denli etkili olmuşlardır?

Uçakların ne denli etkili olduklarını ben gözlerimle gördüm. 10 yıl kadar önceydi. Datça’da, bu yıl yandığını tahmin ettiğim, çam ağaçları ile kaplı sahillerinden birinde yıllık tatilimizi yapıyorduk.

Bir gün arkadaşlarla birlikte U şekline benzeyen koyun bir ucunda bulunan bir lokantaya gidip gün batımını ve dolunayın yükselişini seyretme kararı aldık. Erken gittiğimiz için lokantanın bahçesinde bizden başka kimse yoktu. Bulunduğumuz yer yüksekçe olduğu için aşağıdaki manzaraya doyum olmuyordu.

U harfinin iki ucu çam ağaçları ile kaplı tepelikti. Bir ara karşıki tepeden hafiften duman yükseldiğini gördük. Tabii bizdeki Kıbrıslı kafası hemen kararını verdi: Tepenin tepesinde mangal safası var.

Biraz sonra duman yoğunlaştı ve alevler görünmeye başladı. Sefa birden felâkete dönüştü.

Çok geçmeden birkaç helikopter geldi, su dökmeye başladılar. Arkasından birkaç tane de uçak geldi. Uçakların kuyruğunda Yunan bayrağı net bir şekilde görünüyordu. Belli ki adalardan birinden havalanıp gelmişlerdi.

Datça’dan itfaiye gelinceye kadar, kaşla göz arasında yangın söndürüldü. İtfaiyeciler görevi devralıp soğutma işlemine giriştiler. Saatlerce de uğraştılar karşıki tepede.

İşte, uçak bu işe yarar. Yangın daha büyümeden onu söndürmek. Alevler rüzgârı arkasına alıp ilerlemeye başladıktan sonra ne uçak fazla bir işe yarar ne de helikopter. Türkiye’nin acilen bir uçak filosuna ihtiyacı var.

O THK uçaklarının da bir an önce bakımının yapılıp devreye sokulması gerekir. THK şu sıralarda Cumhurbaşkanı’nın atadığı bir kayyum tarafından yönetiliyor. Nasıl yönetiliyorsa!

Son büyük yangında alevler, meskûn yerlere yaklaşınca bazı belediye başkanları kayyumu arayıp varsa uçak kiralamak istediklerini ilettiler. Kayyumun verdiği yanıt tüyler ürperticiydi: “Şu anda konuşamam. Düğündeyim.”

Öte yandan Bodrum’da çekildiği söylenen bir fotoğraf, milleti ayağa kaldırdı. Sağcısı da solcusu da orta yolcusu da fotoğrafta görülen ama kimler olduğu seçilemeyen kişilere saldırdılar. Fotoğrafın arka cephesinde alevler görünüyordu. “Yangına karşı oturup nasıl yiyip içip eğlenebiliyorlar” diye insanlara beddualar bile edildi.

Benim gördüğüm kadarıyla oradaki insanlar başlarını eğmiş sakin sakin yemeklerini yiyorlar. Çok merak ediyorum; bu insanları eleştirenlerden hangileri yangın var diye yemek yemeyip aç kalmışlardır.

M.S. 64 yılında yer alan ve Roma’nın 14 mahallesinden 3’ünün tamamen, 7’sinin de kısmen yandığı büyük yangını imparator Nero’nun çıkarttığı ve bir hafta süren yangın sırasında kendisi Roma dışındaki yazlık sarayında kimine göre lir, kimine göre keman çalıp şarkı söylediği yazıldı çizildi tarih kitaplarında.

Büyük yangını 9 yaşında iken bizzat yaşayan tarihçi Tacitus (56-120) ise şöyle der kitabında: “Nero yangını duyar duymaz Roma’ya döner, evsiz kalanlara sarayının kapısını açar, kendi parasıyla onları yedirir içirir. Bir yıl içinde onlara yeni evler yaptırır.”

Bu arada kendisi için de kocaman bir saray yaptırır. Ve bütün bunları yapabilmek için vergileri yükseltir. Onun akabinde isyan olur ve imparator intihar etmek durumunda kalır.

1960’lı yıllarda okuduğum bir haber kafama çakılmıştı. İçinde Nero’nun da yer alacağı şaşaalı bir film yapılacaktı. İngilizlerin önde gelen aktörlerinden biri Hollywood’daki stüdyoya o rolü oynamaya aday olduğunu bildirir. Oradan aldığı yanıt şöyle: “Bu rol için gençsiniz.” Aktörün yanıtı şu olur. “37 yaşındayım. Nero öldüğü zaman 31 yaşındaydı.” Aktör hemen Hollywood’a davet edilir.

Genel kültür öyle bir şey olsa gerek.

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar