Koronavirüs ortalıkta kol gezerken, tehditkar ve ölümcül özellikleri yanında olumlu etkilerinin de olduğu görülüyor!
Seçim arifesinde olduğumuz bu günlerde bildik konuşmaların en az düzeye indiğini görmek, zihinlerimizi dinlendireceği açısından pek olumlu sayılabilir.
Siyaset piyasasında değeri her gün düşen söylemleri duymaktansa, hiç bilinmedik kavramlar ve bilgiler üzerinde zihin eksersizi yapmak galiba çok olumsuz bir şey değil!
Umarız sözü edilen virüsün gölgesi kısa zamanda insanlığın üzerinden çekip gider, ama gidene kadar başka şeyleri hem de bilinmedik şeyleri insanlığın ortak meselesi olarak konuşuyor olmak iyi huylu bir virüs gibi görünüyor…
…
Gerçi bu ülkede tarafların adam olacağı yok bir müddet daha.
Ölümcül meseleler karşısında bile bir araya gelip konuşmaktan geri durabiliyorlar.
Bu virüsümsü zihin zehirlenmesi nasıl açıklanabilir?
…
Diyeceğim,
Bir müddet de olsa, federal çözüm, iki devletli çözüm, Maraş, dik durmak, eğri durmak, diklenmeden dik durmak ve seçim gibi konular gündemdeki asil duruşlarını (!) kaybedecektir.
Belki de esas sınav burada veriliyor.
Kimi ülkelerin tekmil karantinaya alındığı bu salgın vakasında iki tarafın gonnara topladığını görmek karamsarlık yarattığı gibi tam tersine eğlendirici de oluyor.
Demek ki, veba salgını bile olsa ve insanlar, etnik ve dini kökenlerine bakılmaksızın, kitleler halinde patır patır ölseler de, bunlar bir araya gelip bir nane yiyemezler.
Dört kapının tek taraflı önlemlerle kapatılması nasıl izah edilebilir?
Herhangi biri Lokmacı’da hapşırsa karşı tarafa sıçramaz mı?
Zaten dört kapı yanında diğerlerinin açık olması meseleyi başı kapalı, kıçı açık bir halde göstermez mi?
…
Seçime girecek olanların toplu yerlerdeki etkinliklerini ve mitinglerini ertelemeleri pek isabetli olmuştur.
O konuşmaları yapacak olanların da, dinleyecek olanların da, alkışlayacak olanların da uzun yıllardır virüsten beter bir şekilde zihin yorgunluğu içinde oldukları biliniyor.
Bu toplumsal yorgunluğun geleceği de kararttığı ortada.
Korkunç bir şey.
Üstelik fiziksel olarak tedavisi de yok.
Nihayetinde koronavirüs dedikleri gribal vakanın bir tedavisi mevcuttur ve ölümün kıyısından dönenler, ölenlerden daha fazladır ki bunu da sevinçle karşılamak mümkün değil diğerleri ölürken.
O konuşmacıların bildik meseleleri bir tarafa fırlatarak bilmedikleri bir mesele üzerinde toplantılar yapıp kafa patlatmaları, uzmanlardan bilgiler almaları ve sonra da dönüp ahaliye bunları izah ediyor olmaları kendileri açısından da iyi bir şey olmalı, en azından başka şeylerle uğraşmış oluyorlar…
…
Salgın hastalıklar karşısında önlem üzerine önlem düşünüp alanların ve dünya ile bütünleşenlerin,
Salgın hale gelen siyasi hastalıklarda önlem alamıyor olmaları trajikomik değil mi?
