VEFA, HANEDAN, SEÇİM… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

VEFA, HANEDAN, SEÇİM…

 

Torun, dedesi için vefa çağrısı yapmış.
Enteresan buldum bu durumu.
Yok yok, sakın yanlış anlaşılmasın, bir torun elbette dedesini destekleyecek ve oy isteyecek.
Kazanması için de elinden geleni yapacak.
Sonuçta dededir.
İyi zamanda da kötü zamanda da destek olmak şarttır.
Aklıma takılan bu “vefa” kısmı oldu.
“Fazla uzatmaya gerek yok, bu seçimi vefa kazanacak” diyor torun.
Vefa?
Adaylardan birisi ismini “vefa” olarak değiştirmediyse eğer veya “vefasızlık yapmayın, bize oy verin” propagandası başlatılmadıysa niye vefa?
Vefa vurgusu, “ben size iyi baktım, siz de artık bir oy vermek zorundasınız”  psikolojisini ürünüdür.
Devleti kendi malı olarak görmenin ve dağıtılan onca devlet olanakları karşısında oy istemenin.
Ama artık böyle bir kültür yok.
Mesela Kudret Özersay vefasızlığın bir ürünü mü?
Bu mantığa göre öyle.
“Elinden tuttum, görüşmeci yaptım sen bana karşı nasıl aday olabilirsin” mantığına göre evet bir vefasızlıktır Kudret Özersay’ın yaptığı.
Peki gerçek öyle mi?
Gerçekler bize bambaşka şeyler söylüyor.
Kıbrıs sorununun en ağır sonuçlarına katlanan ve çocukluğundan itibaren bunun bedelini ödeyen Özersay’dır.
Kaybolan bir baba olmaksızın büyümenin bedeli.
Kendini iyi yetiştirmenin ve bir bilim insanı olmanın  ötesinde  her daim Denktaş ile Talat ile ve vefa dayatması yapanla bile bu halk için çalışmanın özverisini.
Şimdilerde aday oldu diye en büyük vefasız olarak nitelendiriliyor.
Fakat, O’nun kuşağı artık dünyayı yönetiyor.
Obama’nın  yaşını geçtim de herksin beğeni ile izlediği Çipiras, Özersay’ın yanında çocuk sayılır.
İş “gençler memleket sizindir” nutuklarında mangalda kül bırakılmaz da seksenine merdiven dayamış birisi çıkıp da ellisindekini vefasızlıkla suçlayabilir.
Üstelik eğitimine ve yeteneklerine bakmadan.
Çünkü Rum’dan kalan her şeyi dağıtarak, “mamma düzeni” kuranlar “mammanızı aldınız bir oy vermek zorundasınız” kültürünü yarattılar.
Aslında torunun belirttiği gibi   gerçekten “fazla uzatmaya gerek yoktur…”
Bu seçim “mamma düzenini” reddedenlerin seçimi olacaktır.


     ***

Görüşlerine katılmasam da ilkeli duruşuyla takdir ettiğim ve insani ilişkilerinden  dolayı her zaman saygı duyduğum Tahsin  Ertuğruloğlu’nu tanımakta zorlanıyorum son zamanlarda.
Geçen seçimlerde “hanedana” karşı bayrak açan ve aday olan, partisinden atılmayı dahi göze alan Ertuğruloğlu, bu seçimlerde “sıyırmış…”
Hem de fana bir şekilde.
Siyasi literatüre kendisinin kazandırdığı deyim ile “handanı” savunacak diye küçük duruma düşüyor.
“Hanedanın” rakibi Sibel Siber’e vuracak diye aslında kendisinin bile inanmadığı propaganda rezilliklerine alet oluyor.
Ne için?
Birileri kulağına “hanedan ile iyi geçin UBP’nin başkanı ol” dediği için.
Kolay gelsin Tahsin Bey.
“Hanedan’dan”  bir kazık yemeye daha hazır ol.
Bugüne kadarki tecrübelerinden ders çıkarmamışsan yapacak bir şey yok…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar