Utanması gerekenler konuşuyor - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
KıbrısManşetRöportaj

Utanması gerekenler konuşuyor

mehmet-harmancı

“Lefkoşa’nın 150 milyon TL’sinin kaybolup, en az 10 yılının çalınmasına sessiz kalan” bir kesimi hedef alan Mehmet Harmancı, çarkların nihayet dönmeye başladığını belirterek, “o kesime” seslendi:

YILLAR SONRA İLK: Lefkoşa Belediye Başkanı Mehmet Harmancı, henüz daha ekonomik yatırımlara ulaşacak bütçeyi oluşturamasalar da Lefkoşa’nın idamesini sağlayacak bir bütçe yarattıklarını belirtti. Harmancı 2017’de yıllardan sonra ilk kez 19 milyonluk yatırımın 9 buçuk milyonunun kendi öz kaynaklarından karşılayacaklarını söyledi

 EN AZINDAN SUSSUNLAR: Harmancı: Lefkoşalının hayatından 10-15 yıl çalanlar şimdilerde yine konuşmaya başladı. Belediyeyi bu duruma sokmasalar 9 buçuk milyonluk projeler yerine 50 milyonluk projelerden bahsedecektik. Taş taş üstünde bırakmayanların bıraktığı enkazdan biz sağlam tuğla arayıp üzerine koyarak bir bina yaptık. Bunu yapanlar en azından sussunlar


 DÜZLÜĞE ÇIKTIK, SIRA VİTES ARTIRMADA: Harmancı: Belediye artık düzlüğe çıktı. Belediyenin makinesini işlettik, birinci ve ikinci vitesi de attık. Artık daha yüksek viteslere çıkıp önümüze bakmamız gerek. Bana göre bu vites artırımı için 2020’li yıllar hiç de yanlış tarihler olmaz

 Bertuğ TOPAL

Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı, Lefkoşa’nın geçmiş yıllarda milyonlarca lirasını heba edenlerin yeniden seçim döneminin gelmesiyle konuşmaya başladığını ifade ederek “Lefkoşalının en az 10-15 yılını çalanlar yine konuşmaya başladılar. Taş taş üstünde bırakmayanların bıraktığı enkazdan biz sağlam tuğla arayıp üzerine koyarak bir bina yaptık. Bunu yapanlar en azından sussunlar” dedi.

Harmancı, göreve gelmeden mali yönden ne söyledilerse yaptıklarını ifade ederek, “evet halen daha tam olarak ekonomik bütçeyi yaratamamış olabiliriz ama en azından artık belediye Lefkoşa’nın idamesini sağlayacak bütçeye kavuştu” dedi.

Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı, Havadis’e LTB’nin dönüşüm sürecini ve ciddi mali sorunlardan bugünlere nasıl geldiğini anlattı.

harmancı2

Harmancı’nın iki bölümden oluşan röportajının ilk böyle şöyle:

 Göreve geldiğiniz gün ile bugün arasında belediyede ne değişti?

Herkesin malumu olduğu bir belediyedir Lefkoşa Türk Belediyesi. Üzerinde en çok tartışılan en çok yorum yapılan bence en fazla ameliyathane odasına alınmış belediyedir. Nereden alındığının çok gizli saklı olduğunu düşünmüyorum. Burada göreve geldiğimizde 8 yıldır yatmayan Sosyal Sigorta, İhtiyat Sandığı ve vergi birikmişleri, bunun ötesinde çalışanların devamlı huzursuz olduğu bir ortam ve bankaya birikmiş 30 milyonluk borç stoğu vardı. Nasıl bu trenin rayın içerisine gireceği ile ilgili herkeste bir belirsizlik vardı. Bizim seçilmemiz insanların bu umutsuzluk ortamı içerisinde bir de farklı arkadaşı deneyelim meselesiydi. Hiçbir zaman belediyeyi kamuoyu önünde ‘bunu bile yapamaz halde bir belediyeydik’ pozisyonuna sokmak istemem. LTB’den bahsediyoruz ve LTB bunları aşmakla mükellef bir belediyedir. Finansman gücünü doğru kullanmakla ilgili bir strateji ile yola çıkmak zorundaydık. İyi bir finansman aklı yaptığımızı düşünüyorum. 6 bankada farklı faiz oranlarıyla 30 milyona olan borcu uygun bir faiz oranıyla takas ettik. Ama bunu yaparken de mesafe alabilecek bir pozisyon istedik. Hem kendi dönemimizde borç bitsin, hem de nefes alabilecek bir 6 aylık döneme ihtiyaç duyduk. Bu 6 aylık dönemi çok verimli geçirdiğimizi düşünüyorum çünkü bu süreç zarfında biz güncellenmesi gereken tüzüklerimizin güncellemesini sağladık. Lobi gerektiren bazı konular vardı onlrı giderdik. Ve finansmanımızı dengeye oturttuk. Ama bu demek değildir ki finansmanı dengeye oturmuş bir yapı kurtulmuş yapıdır. Biz sürdürülebilir bir borç yönetimine geçmiş olduk. Hedef ne idi? Birincisi biz borcumuzu ödeyebilelim, iki maaşlarımızı ödeyebilelim, üç operasyonel giderlerimizi karşılayabilelim. Ve bunları yaparken de piyasaya borç biriktirmeyelim. Bunları sağlayabilecek bir altyapı oluşturduk. Tabii ki bu durumun birkaç tane daha gereksinimi vardı. Birincisi hiç fuzuli harcama yapmayacaksınız, popülizm yapmayacaksınız ve gelirlerinizle ilgili tahsilat gücünüzü yükselteceksiniz. Bunların tümünde uygulanmamış modellerle bazı halkla ilişkiler modelleri kullandık. Tahsili geçmiş alacaklarla ilgili ekipler kurduk. Belediyenin otoritesini hissettirmeye çalıştık.

Lefkoşa’nın ihtiyacı olan ekonomik yatırımlara ulaşabilecek bir bütçe midir oluşturabildiğimiz bütçe? Hayır değildir. Lefkoşa’nın idamesini sağlayacak bir bütçe yarattık. 2017 ise yıllardan sonra ilk kez 19 milyonluk şehre oluşacak yatırımın 9 buçuk milyonunun kendi özkaynaklarımızdan karşılanacağı bir bütçe oldu. Benim için en büyük mutluluk 9 buçuk milyon TL’yi kendi özkaynağımızdan yatırıma aktarabilmek oldu.

Müteahhitler belediyeye teklif atmazken çünkü ödenecekler mi ödenmeyecekler mi bilmezken şu anda piyasada borçlarına en sadık belediye haline gelebilmek çok önemli bir başarıdır.

Bankalar nezdinde kredibilitesi en yüksek belediye haline gelme noktasındayız. LTB bugün eğer bir proje kredi alacaksa şu an bu krediyi kullanabilecek ve her bankanın teklif verebileceği noktadadır.

O yüzden bizim 2014’te seçime girerken oluşturduğumuz seçim kitapçığının ekonomi bölümünde olan tüm yol haritasını sağladık. O gün öngöremediğimiz emlağın denetim altına alınması meselesi vardı. Tecrübe ederek öğrendiğimiz ve uygulama noktasında o gün ortaya koyduğumuz projenin uygulanabilir olmadığını gördük ama bu demek değildi ki bize emlak vergilerini daha iyi bir noktaya taşımayalım. Onu da denetim yönünü güçlendirerek yaptık.

harmancı3

 Lefkoşalının yıllardır ciddi şekilde şehre yatırım yapılmadığı yönünde bir şikayeti var. Gelinen noktada bunun düzelebilmesi için neler yapıyorsunuz?

Uzun süre belediye hiçbir yatırım yapmadığı için yatırım çığlıkları çok fazladır. Bizler için en doğru gidiş yönü öncelik hesaplaması yaparak gitmektir.  Biz yerel kaynağımızın bütününü kanalizasyonda Hamitköy’e aktardık. İnsanlar yine de mutlu mu diye sorarsanız bana dürüstçe mutlu olmadıklarını söylerim çünkü yeterli bir kaynak değil. Ana arterdeki sorunu çözme çok büyük dertleri giderme bakımından kaynakları buraya aktardık.

Kanalizasyon dışında yol ve asfaltlar en büyük sorundu. 2016 kötü geçti çünkü ekonomik protokol krizi, su krizi gibi problemler nedeniyle bizim yatırım paralarımız kullandırılmadı. İhalelere çok geç çıkabildik ve bunun kötü sonuçlarını yaşadık. Bu dönem içerisinde biz iki büyük asfalt ihalesi bitirdik. İkis de TC kaynaklıdır. Bunların bedelleri de 2 buçuk milyona yakındır. Bir tanesi de bu belediyenin 9 yıl sonra çıktığı 2 buçuk milyon TL’lik ilk öz kaynak ihalesine çıktık. Bunlar sorunları hafifletecek. Her yer kötü değil artık. Her yerimiz dört dörtlük değil. Dört dörtlük olacak yerlerimiz Ecvet Yusuf’tur, Kemal Aksay’dır. Bunlar çünkü 4 buçuk milyon TL’lik yatırım almış projelerdir. Bunlara daha sayabiliriz. Bu olumsuz koşullara rağmen kanalizasyon yapabilen, su altyapısı yapabilen yollarına kaynak ayırabilen bir belediye haline gelen ve bunlara kaynak ayırırken çalışanlarının maaş ve sosyal haklarını ödeyebilen bir belediye haline gelmek bana göre önemli bir noktadır.

Belediye mali olarak ciddi sıkıntılardan geçti. Belediyenin borç durumu ne noktadadır?

Düz mantık hesabı yaptığımızda çok basit bir şekilde borç artmıştır. 160-165 milyon seviyelerinde borç devraldım bugün borç 200 milyon TL civarındadır. Bunun tek açıklaması vardır o da 16 ay boyunca yatıramadığım ihtiyat sandığı, sosyal sigorta, vergi ve geçmişten gelen sigorta, ihtiyat sandığı borçlarının faizleridir. Ben iddia ediyorum ki bu da çözülür. Çünkü biz eğer 30 milyonluk banka borcunu 7 buçuk milyonlara indirebilmişsek eğer bugün 6 milyon müteahhit borcunu 1 buçuk milyona düşürmüşsek, çalışanlarımız emekliye çıktığında paralarını alabiliyorsa bu sorun da finansman gücü kullanılarak çözülebilecek bir sorundur. Devlet bize 2015 kasımında dedi ki “siz bu borcu yapılandırabilirsiniz. 15 yıla kadar 2018’den başlamak üzere” biz ‘tamam’ dedik 2016’da başvurduk. Devlet üzerine düşeni henüz yapmadı. Devletin bugün belediyelerle oturup bir program üzerinde uzlaşması gerek. Ama devlet kendi aflarını çıkarıp o gündemlerle meşgul olduğu için bunu hesaplamasını yapacak noktada değiller. Ben de iddia ediyorum yapmasınlar çünkü işin içinden çıkamayacaklar. Bizim tek talebimiz var devletten 2018’den itibaren bize 140 milyon TL’lik bir kaynak bulsunlar ve bunu 15 yıla yaysınlar. Ben birinci gün devlete bütün borçlarımı kapatırım. Sigorta ve vergi affı gerçekleşirse. Ben bunu 15 yıl içerisinde nasıl banka borcunu ödeyebiliyorsam bunu da ödeyebilirim. Bunu Belediyeler Birliği bankalarla görüştü. Belediyeler Birliği’nin bankalarla görüşmeleri olumludur sadece devletten özel bir düzenlemeye ihtiyaç var. Bizi borç yönetimi kapsamında çıkaracaklar. Yani diyecekler ki 15 yıl konsorsiyuma izin veriyorum bankalara. Zaten LTB’yi çözerlerse diğerlerini de çözerler. Devlet parasını, çalışan parasını alacak, ben ağır borç yükünden kurtulup bunu uzun vadeye yayacağım ve hiç kimse bunu hissetmeden borcu kapatacağım. Bunun formülü hazırdır.

Bizim banka borcumuz 2018 Haziranında bitiyor zaten. O yüzden oraya giden parayı bu tarafa endeksleyebiliriz. Hükümet birinci derecede sigortalarla çözmeye çalışıyor bu durumu. Biz diyoruz ki ‘biz bu kapsamın içerisine alınamayız’ çünkü ben bugün ekstra 25 milyon bulayım da gideyim devlete yatırayım değildir. Onların ısrarı bizi İhtiyat Sandığı’ndan borçlandırmaktır. Biz de diyoruz ki bizi bir finans şirketinden borçlandırın. Her türlü garantiyi verelim ve bunu ödeyelim diyoruz.

Cemal Bulutoğluları döneminde 150 milyon TL’ye yakın belediyenin bir kaybı olduğu ifade ediliyor. Ve bu paranın kaybı kamu vicdanını yaralıyor. Bu para şu an belediye kalsaydı ne gibi değişiklikler olurdu? Sizce bu paranın gitmesi ve hesap verebilirlik noktasında gerekli adımlar atıldı mı?

Ben topluma yalan söylemek istemem. Bence Lefkoşalıların hayatından çalınmış 10-15 yıldan bahsediyoruz. Ben istemez miyim yeni çöp arabalarıyla bu şehir daha verimli bir hizmet yapayım. Ben istemez miyim bu yitip giden paralarla Lefkoşalıya daha düzgün kaldırımlarda yürüme fırsatı tanıyayım. Bunların tümü yaşam kalitesini düşürdü. Şunlara katılmam: Kamuoyunda siyaseten yeni başlayan bu seçim süreci görüyorum ki hızlı başladı herkes. Lefkoşalı en temel hizmetlerinde bile aksıyor deniliyor ama Lefkoşalı temel hizmetlerinde aksamıyor. Lefkoşalının aksayan hizmeti yaşan kalitesini artıracak projelerin bu yaşananlardan dolayı gerçekleşememesidir. Yoksa 9 buçuk milyon TL’lik öz kaynakla yapacağımız ve çok sevindiğimiz bu projeler yerine 50-55 milyonluk mega projelerden bahsedecektik. Budur çalınan Lefkoşalının hayatından. Maalesef bunun en önemli sıkıntısı bu kayıp geleceğin halen daha mahkemelerde dahi görüşülmüyor olması. Savcılığın polisten henüz daha bildirim almadığı için yeterli iddianameyi koymamasıdır. En büyük yara da budur ve bu unutuluyor. Çıkıyor bu insanlar ve gazetelerde sütten çıkmış ak kaşık gibi bu ülkeye hiç zarar vermemişler gibi ‘benim zamanımda biz borçlanarak bunları yapardık ama Harmancı’nın döneminde taş taş üstüne konmadı’ diyorlar. Taş taş üstüne bırakmayanların bıraktığı enkazdanbiz sağlam tuğla arayıp üzerine koyarak bir bina yaptık. Bu ne ahlaka sığar ne de insani değere sığar. Bunu yapan insanlar en azından konuşmasın.

Belediyenin iç işleyişi ve personel sayısının durumu nedir? ciddi bir personel fazlalığı var. Ve bu fazlalığın verimli kullanılması ile ilgili belediye hangi durumdadır?

Ben seçildiğimde bu personellerin hepsini durduracağım demedim. Ben dedim ki ‘biz bu insanların sendikal haklarına saygılıyız. Çözüm üretmek ve hizmet sunmak için de kaynak olarak görüyoruz. Biz dedik ki bu insanları verimli kullanabilmek için ek hizmetler vermek durumundayız. Çocuk Hakları Birimi oluşturduk ve bir takım arkadaşlarımızın yeterliliklerini bu alana yönelttik. Bununla beraber Haspolat’ta bugüne kadar şehirle hiçbir bağı olmayan çocuklar önce futbol okulu sonra folklör dersleri ve en son olarak da İngilizce dersleri görmeye başladılar.

Paylaşım Mutfağı gibi bir mucize çıkardık ortaya. Hem personeli etkin kullanıyoruz hem de toplumun 130 tane ihtiyaçlı bireyi yemek yiyor.

Kadın Sığınma Evi projesini hayata geçirdik ve personeli o yönde etkin kullanmaya çalıştık. Bugün 4 tane personelimiz gece gündüz canla başla mücadele ettiği bir yer haline geldi. Ve 20’ye yakın kadın yeniden hayat kurma şansı yakaladı. Bizim öngöremediğimiz bir şey vardı. 425 memur, 430 işçi vardır. Memur fazlalığı bizi çok zorladı. Çünkü insanlara da kamuoyuna bunu aktarmakta zorlandık. Onların beklentisi sahada çalışan insanı görmek yönündeydi ama memur arkadaşlarla değil ancak işçi arkadaşlarla bunu yapabiliyoruz. Baktığımızda ben Lefkoşa gibi bir yer için 400 rakamında işçi yeterli bir rakam değildir. Bunu memur sayısı 220’lerde kalacak şekilde ayarlayıp işçi sayısının 600’lerde olması durumunda bu personel sayısını yük olarak kimse görmezdi.

İşçi kadroları yaşları ilerlemiş insanlardır. Bulutoğluları istihdamları bir şekilde memur olarak kadrolanmış oldu. Bugün biz en doğru verimi almaya çalışıyoruz. Daha gidecek mesafemiz var. Eskiyle kıyasladığımızda verimliliği artan bir personel var. Bizim çözemediğimiz şudur: bu kadar personel bürokrasiyi artırıyor çünkü herkese bir iş vermek gerek. Ve yerel yönetimler bürokrasiyi azalttığı sürece insanları daha mutlu kılar. Benim bu süre içerisinde öz eleştiri yaptığım noktalardan biri de budur. Bürokrasiyi istediğim oranda azaltamadım.

Mali olarak bir öngörünüz var mı? Lefkoşa Türk Belediyesi’nin tam olarak mali açıdan rahatlaması için bir zaman verebilir misiniz?

Belediye artık düzlüğe çıktı. Belediyenin vites artırması ne zaman olacak dersen yani belediyenin makinesini işlettik, 1. 2. vitesi de attık. Artık daha yüksek viteslere çıkıp gitmemiz gerek. Bana göre 2020’ler hiç de yanlış tarihler olmaz. Bunun bir çok yan faktörü de var. İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan Belediyeler Yasası’nın hayata geçmesi bu temponun hızlanmasının önünü açacaktır. Güncellenmeyen bazı vergi oranları güncellenebilecek bir de benim şu an çalışan sayım 842. Her geçen gün düşüyor. Eğer ben veya aynı mentalitede bir insan buralarda olursa istihdam politikaları aynı düzeyde devam edecektir. Ben tek bir istihdam yapmadan sürekli de kadroyu boşaltarak ilerlemeyi eğer ihtiyaç duyduğum nokta varsa da hizmet alınarak devam edilmesi taraftarıyım.

Türkiye ile ilişkiler ne durumda? ‘Lefkoşalı en pahalı suyu kullanıyor’ algısı doğru mu? Mevcut projelerde durum ne? Önümüzdeki seçimlerde aday olacak mı? tüm bu sorunların cevapları röportajın yarın yayınlanacak ikinci bölümünde.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar