Üretici beş parasız kaldı

 

ALACAK LİSTESİ KABARIK: Havan üreticilerinin 24 milyon TL Doğrudan Gelir Desteği, 33 milyon TL süt parası alacağı var. Çiftçilerin ise devletten alacağının toplamı 38 milyon TL. Patates üreticileri 1 milyon 600 bin TL, narenciyeciler de 4 milyon 840 bin TL ödeme bekliyor

ZAMAN ÜRETİCİLER İÇİN ÖNEMLİ: Üretici örgütlerinin temsilcileri, tarımdaki sorunların çözümü konusunda daha fazla zaman kaybına tahammülleri olmadığını belirtti. Birlik temsilcileri, sürdürülebilir bir hükümet yapısı, sektör temsilcileri ile istişare eden bir Tarım Bakanlığı ve sorun çözümüne odaklı bir siyasi irade istiyor

 Duygu ALAN

Tarımda üretim sektörlerinin temsilcileri, UBP-DP koalisyonu ile kurulan hükümetten beklentilerini açıkladı.

Birlik temsilcileri, artık mazeret duymak istemediklerini belirterek, “Temennimiz yeni hükümetin icraat yapan, sorunların çözümü için çalışan bir hükümet olmasıdır. Çünkü artık hiçbir konuda mazeret duymak istemiyoruz. Sorunların çözümü konusunda yeterince vakit kaybedildiğinden daha fazla zaman kaybına da tahammülümüz yok” diye konuştu.

Üretici birliklerinin temsilcileri, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu ile de tam bir uyum içerisinde çalışmayı umut ettiklerini söyledi.

Pazar sıkıntısı ve kuraklık ciddi sorun

Devletten alacaklarını tahsil edemeyen üreticiler, borç harç üretimi sürdürmeye çalışırken bir yandan da tarımdaki çözümsüz bırakılan sorunlarla boğuşuyor.

Üretici, ürettiğini pazarlayamıyor, yılın kurak geçmesine paralel yer altı kaynaklarının azalması ve mevcut suyun tuzlanması sebebi ile ciddi derecede su sıkıntısı yaşıyor.

Üretici alacağını tahsil edemiyor

Küçükbaş hayvan üreticilerinin devletten 24 milyon TL’lik Doğrudan Gelir Desteği (DGD) alacağı bulunuyor. Devletin hayvan üreticilerine olan süt bedeli borcu ise toplamda 33 milyon TL. Patates üreticilerinin, mazot desteği ile DGD alacakları toplamda 1 milyon 600 bin TL.  Devletin narenciye üreticilerine olan borcu, 4 milyon 840 bin TL.

Çiftçilerin devletten alacağı ise 2015 yılı DGD kaleminden 15 milyon TL,  1 milyon 500 bin TL mazot desteği, 2016 Nisan ayında ödenen DGD’nin yüzde 50’si 16 milyon TL ve 2016 yılı mazot hak edişi olan 5 milyon 500 bin TL olmak üzere toplamda 38 milyon TL.

Yeşilada: Kaybedilecek zaman yok

Patates Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Yeşilada, üreticinin 1 milyon 200 bin TL mazot desteği, 400 bin TL de DGD olmak üzere devletten 1 milyon 600 bin TL alacağı bulunduğunu, yeni hükümetten beklentilerinin öncelikle üreticinin alacaklarının bir an önce verilmesi olduğunu söyledi.

Pazar sıkıntısına da dikkat çeken Yeşilada, sonbahar hasadından bir kısım patatesin üreticinin elinde kaldığını, ilkbahar hasadında da benzer sorunun yaşanmaması için bakanlığın şimdiden gerekli tedbirleri alıp süratle ilgili çalışmaları yapması gerektiğini dile getirdi.

Kuraklığın patates üreticilerini de oldukça kötü etkilediğini söyleyen Ahmet Yeşilada, Türkiye’den KKTC’ye getirilen suyun zaman kaybedilmeden sisteme verilmesi gerektiğini kaydetti.

Ahmet Yeşilada, “Patates üreticiliğinde zaman en önemli kavramdır. Dolayısıyla bakanlık sorumluluklarını süratle yerine getirmeli, Pazar ve su sıkıntısı aşılmalıdır. İlkbahar ürününü Toprak Ürünleri Kurumu tarafından alınarak ihracatın gerçekleşmesi gereklidir” dedi.

Yeşilada, renkli mazot konusunda da halen ısrarlı olduklarını söyleyerek, renkli mazotun süratle devreye konulması gerektiğini ifade etti.

Ahmet Yeşilada, yeni hükümetin sürdürülebilir bir yapıda olmasını temenni ederken yeni bakanın da üretim sektörleri ile istişare içerisinde olmasını temenni etti.

Naimoğluları: Pazar sıkıntısı en erken zamanda aşılmalı

Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları, küçükbaş hayvan üreticilerinin 24 milyon TL’lik DGD ile birlikte üreticilerin 33 milyon TL’lik süt bedellerinin bir an evvel ödenmesi gerektiğini söyledi.

Naimoğluları, kuraklık sebebi ile bu yıl bala ihtiyacının olduğunu dolayısıyla ithal edilecek olan balanın miktarının ve teşvikinin de bir an önce açıklanması gerektiğini belirtti.

Mustafa Naimoğluları, mevcut su kaynaklarının da ihtiyacı karşılamaya yetmediğini söyleyerek,

“Öncelikli olarak hayvanların içebileceği su planlanıp, üreticinin maliyeti de düşünülerek minimum seviyede bir ücretle ve vakit kaybedilmeden çiftliklere verilmelidir. Tarımda kullanılacak suyun da planlaması gecikmeden yapılmalıdır” dedi.

Vergisiz akaryakıtın komitelerle görüşülüp yasalaştırılması gerektiğini belirten Naimoğluları, pazar sıkıntısının da en erken zamanda aşılması gerektiğini ifade etti.

Naimoğluları, “fiyatı aşağı çekmemize rağmen süt pazarlanamıyor.  İç piyasanın güçlendirilmesi şart. Umuyorum, Sayın Bakan Nazım Çavuşoğlu, ithal ürünlere karşı özellikle ithalatçı firmalar karşısında dik durabilir ve turizmde, üniversitelerde, askerin olduğu yerde, yerli ürünlerin kullanımı için gayret sarfeder. Sivil toplum örgütleri ile kavga ederek değil işbirliği çerçevesinde sorunlar aşılmaya çalışılır, TÜK ve SÜTEK yönetim kurulu yapısı üretici ağırlıklı olacak şekilde hemen değiştirilir” dedi.

“Uzun süreli hükümet olması temennimiz”

Mustafa Naimoğluları, sürekli bakan değişiminin de sektör içinde ciddi sıkıntılar yarattığını ifade ederek, UBP-DP koalisyon hükümetinin uzun süreli ve uyum içerisinde bir hükümet olmasını temenni etti. Naimoğluları, ayrıca kurumların doğru çalışabilmesi için Tarım Bakanlığı’nın kadrolarının iyi oluşturulması gerektiğini belirterek, “geçmiş dönemde bu konuda sıkıntı yaşandı. Dolayısıyla, üretim kesiminin sorunlarını dinleyip sorun çözebilecek yetenekli kişiler kurumların başına getirilmelidir” dedi. Naimoğluları, Türkiye ile imzalanacak olan Ekonomik İşbirliği Protokolü’nün de bir an önce imzalanması gerektiğini savundu, “Protokolde tabiî ki bazı sıkıntılı noktalar var. Ben özelleştirme noktasındaki sıkıntılar karşılıklı görüşülerek çözülebileceği inancındayım. Umuyorum bir an önce sıkıntılar aşılır ve imzalar atılır” dedi.

Alioğlu: Önce siyasi istikrarın sağlanmalı

Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu, hükümetlerin kısa vadeli olmasının sektörleri ciddi ölçüde olumsuz etkilediğini savunarak, öncelikli olarak siyasi istikrarın sağlanması gerektiğini belirtti.

Bugün 3 bine yakın narenciye üreticisinin yüzde 80’inin 50 yaş ve üzerinde olduğunu söyleyen Alioğlu, “Bu durum sektörün ne kadar kazanmadığını göstermektedir. Ayrıca maliyetler çok yüksektir. Maliyetlerin yüksek oluşu, Türkiye’de Rusya krizinin doğması hali ile KKTC’deki tüm insanlar gibi tarım sektörünü de etkiledi ancak geçmiş dönemde bakanlık alternatif çözüm üretemedi. Aksine sektördeki tüm mali sorunların çözülmesi için ihtiyaç duyulan kaynak 56 milyon TL’den 100 milyon TL’ye çıktı. Bu kaynak bulunmazsa da çok daha büyük sıkıntılar olacak” dedi.

Bu kaynağın nasıl yaratılacağına ilişkin sorumluluğun da hükümette olduğunu söyleyen Alioğlu, yeni hükümetten beklentilerinin sorunların çözümü için biran önce harekete geçmeleri olduğunu söyledi.

Cypruvex siyasi güdümden uzaklaştırılması gerektiğini kaydeden Ali Alioğlu, ürüne pazar da bulunması gerektiğini belirtti.

Ali Alioğlu, Türkiye’den getirilen suyun ne kadarının nerede kullanılacağı ve fiyatı hakkında da bilgilendirilmediklerini dile getiren Alioğlu, suyun sabit tüm üreticilere eşit ve tonunun 30-40 kuruşa verilmesi gerektiğini söyledi.

Narenciye üreticisinin 2014-2015 DGD’nin yüzde 67’sini alamadığını kaydeden Alioğlu, devletten 4 Milyon 690 bin TL DGD, 2015 yılından kalma 150 bin TL de akaryakıt desteği alacakları olduğunu söyledi.

Ali Alioğlu, “Narenciye üzerinde bir proje üretilmelidir ve bu ülkede üretim yapılacaksa ilgili paydaşlarla işbirliği yapılmalı, kısa, orta ve uzun vadede projeler yapılmalıdır” dedi.

Kelle: Bahanelere tahammül kalmadı

Çiftçiler Birliği Başkanı Hüseyin Çavuş Kelle, 2015 yılı DGD kaleminden 15 milyon TL,  1 milyon 500 bin TL mazot desteği, 2016 Nisan ayında ödenen DGD’nin yüzde 50’si 16 milyon TL ve 2016 yılı mazot hak edişi olan 5 milyon 500 bin TL olmak üzere çiftçinin devletten toplamda 38 milyon TL alacağı olduğunu  söyledi.

Kelle, hükümet kurup, bozmanın siyasilere verilmiş bir hak olduğunu ancak bu hakkın vatandaşı, üreticiyi mağdur etmeden kullanmanın önemli olduğunu söyledi. Hükümetlerin diğerinin devamı olduğunu söyleyen Kelle, “temennimiz yeni hükümet yetkililerinin hızlı şekilde görevlerinin başına geçmesi ve bu hükümetin icraat yapan hükümet modeli olmasıdır. Çünkü hem vatandaş hem de üretici kesimi artık ne müzakere kelimesini ne de mazeret duymak istiyor” dedi.

Kuraklık konusunda da üreticinin nasıl tazmin edileceğinin belirlenip açıklanması gerektiğini söyleyen Kelle, “kuraklığın ilan edilmesi gereklidir. Ayrıca hayvancının bu kuraklığı en hafif nasıl atlatabileceği yönünde çalışma yapılması, yeni üretim yılına nasıl daha iyi başlanacağı noktasında çalışma yapılmalıdır” diye konuştu.

Hüseyin Çavuş Kelle,  Toprak ürünleri Kurumu’nun da bir an önce yeniden işlev hale getirilmesi gerektiğini belirtti.