UMUDA AÇILAN KAPI: APLIÇ - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Nisan 24, 2024
KıbrısKöşe YazarlarıManşet

UMUDA AÇILAN KAPI: APLIÇ

Şeyh Nazım’dan sonra işler kesatmış Lefke’de.

Şeyhi görmeye gelen yüzlerce mürit döviz bazında yüklü miktarda para bırakırlarmış kasabanın çarşısına.


Şeyh öldükten sonra gelen-giden azalmış.

Eski tenha günlerine dönmüş çarşı.

“Üniversitenin de bir faydası olmadı” diye şikayet ediyor esnaf.

Üniversiteden dolayı sahil şeridi patlamış.

Hemen hergün yeni yerler açılıyormuş.

Ama üniversitenin hazırlık okulu kasabaya açılmasına rağmen öğrenciler derse girip, çıkıyorlar, soluğu sahil şeridinde alıyorlarmış.

“Şimdi kapı açıldı, yüzlerce Rum gelecek, onlara nasıl hizmet vereceksiniz” diye üsteliyoruz ve öğreniyoruz ki aslında oturup da keyifle bir yemek yenecek restoran bile yok.

Restoranlar da sahil şeridinde.

Gelen Rumlar düz geçip gidiyor.

Esnaf da arkalarından bakıyor.

Osmanlı’dan kalma cumbalı hanaylar ne güzel guest house olur.

Birkaç kişi denemiş ama çoğalmamış.

Hanayların ya imar sorunu var ya da miras sorunu.

Ancak güçlü bir otorite bu sorunları çözer ve Lefke merkezi yani kasabayı turizme kazandırabilir.

Henüz böylesi bir otorite ortalıkta yok.

Halbuki tam karşıda Kalopanagiotis köyü var ve nerdeyse her ev bir pansiyona dönüşmüş durumda.

Köyün kış aylarında 150 olan nüfusu yazda 1500’e çıkarmış.

On binlerce turist ziyaretçileri varmış.

Kalopanagiotis köyü ile Lefke merkezi kıyaslamak doğru olmaz.

Birisi Trodos’un derin vadileri üzerine kurulmuş klasik bir dağ köyü.

Lefke ise dağ ile denizin birleştiği cennetten bir kartpostal gibi.

Üstelik portakal ve hurma ağaçları bu eşsiz manzarayı bütünlüyor.

Rum köyü turistlerden nasıl daha fazla para kazanırım diye çabalıyor.

Lefke ise olmayan turistini bekliyor.

Belki de hiç gelmeyecek olan.

***

Lefke merkezin ötesine hiç geçmemiştim.

Üç-beş evden ibaret Aplıç köyü son nokta.

Aslında köy demek doğru değil merkezin bir sokağı gibi.

Bu küçücük yer şimdiden adını Kıbrıs’ın tarihine yazdırdı.

En son açılan geçiş kapısı oldu ve 1974 değil 1963’den beridir kopuk olan  Trodos dağ köyleri ile Lefke’nin irtibatını sağladı.

Açılan geçiş kapısına Rumlar da Aplıç  (Apliki) diyor.

Havadis’den bir ekip Aplıç’tan geçip ilk Rum köyünde nabız yoklamaya karar verdik.

Geçmeye niyet ettik ama biraz uzun sürdü.

Niye uzun sürdü?

Bizim geçiş noktası şantiye alanı.

İş makineleri harıl harıl çalışıyor.

Şubat’a anca bitermiş.

Kamuoyu baskısı nedeniyle kapı açılmış ama alt yapı henüz yapılıyor.

Tabi ki epeyce şikayet var.

Başta tuvalet olmak üzere birçok sorun.

Uzun uzun anlatılanları dinliyoruz.

Ve Alp dağlarını aratmayacak bir güzellikten geçerek Rum geçiş noktasına ulaşıyoruz.

Belli ki benzer sorunlar orada da var.

Kimlik kartlarımız uzun uzun inceleniyor.

Bir polis elinde telefonla bir yerlerle konuşuyor durmadan.

Küçük bir kulübeden bir gümrükçü başını uzatıyor.

“Gümrüğe beyan edeceğiniz bir şey var mı” diye soruyor.

“Buyur bak” diyoruz oralı olmuyor.

Sorumuz üzerine “hafta içi bu bölgede fırın kebabı bulamazsınız” diyor.

Etrafı inceliyoruz, kendi aramızda sohbet ediyoruz ama elinde telefon olan polis hala konuşmaya devam ediyor.

Onların da alt yapıları hazır değilmiş.

Bilgisayar on-line olmadığı için telefonla merkeze soruyorlarmış.

Sabırla bekliyoruz işlemin bitmesini.

Nihayet “geçebilirsiniz” diyorlar.

Ve arabayı Trodos’un zirvesine doğru sürüyoruz.

***

“Eskiden buralar fakirdi. Muhtar fırsat bildi 1500 dönüm arazi kapattı. Çoğu bağlık yer. Parayı muhtar götürüyor…”

Karşıki tepenin üzerine yapılan büyük inşaatın ne olduğunu sorduğumuzda aldığımız ilk yanıt bu oluyor.

Köyün koruma altında olduğunu tek çivi çakmanın bile izne tabi olduğunu biliyoruz.

Ama meğerse muhtar tüm engelleri aşmış, tepenin üzerine büyükçe bir şarap evi konduruyor.

Yaşlıca bir Rum anlatıyor bunları.

Belli ki muhtara tepki var.

Kalopanagiotis köyünün kışlık nüfusu 150 imiş.

Yazda 1500’e çıkarmış.

Ve on binlerce turiste hizmet eden bir sistemleri var.

Derin bir vadinin içine kurulan köyde merkeze inmek için asansör bile var.

Merkezde antik kilise ve müze mevcut.

Bir turisttin günübirlik vakit geçirecek herşey oluşturulmuş.

Tarihi dağ evlerinin önemli bir bölümü guest housea çevrilmiş.

Lefke’nin hanayları karşısında pek cılız görünüyorlar ama ihtiyaç olan turistti de misafir ediyorlar.

Köy, tamamen turizm üzerine şekillenmiş.

Ekilen bağlar, meyve ağaçları ve bal üretimi dahil birçok ürünün hedefi turistler.

Kalopanagiotis “turistten nasıl daha fazla para kazanırım” derdinde.

Lefke ise olmayan turisttin derdini çekiyor.

Sadece umut ederek…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar