Ülkemizde Son Günlerde Yaratılmaya Çalışılan Gerginlikler - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

Ülkemizde Son Günlerde Yaratılmaya Çalışılan Gerginlikler

Onur Borman

Uzun bir süreden beri Hükümetin icraatsızlıklarına karşı genelde halk nezdinde yaşanmakta olan memnuniyetsizlikler ve ülkede gittikçe yığılan sorunlara yönelik gündemi ani olarak değiştirecek zoraki olaylar yaratılmaya çalışıldığı gözlemlenmektedir.

Özellikle bu dönemde Hükümetin bazı Bakan’larının  Devletimizin statüsü ile ilgili beyanlarını arttırdıkları izlenmektedir. Aklına gelen istediği modeli gece yatıp sabah zikretmektedir.  Bakan’ların kendi şahsi fikirleriyle Devletimizin statüsüyle ilgili  tartışma ortamı yaratması konunun hassasiyetiyle bağdaşır mı? Bu konu Bakanları çok aştığı gibi Hükümetin yetkilerini de aşan bir konudur.


Devletin statüsünü tartışmak, Devletin bütün yetkili organlarının, başta Cumhurbaşkanı, Meclis ve Hükümetin bir bütün olarak ve halkın görüşleri doğrultusunda birlikte müşterek olarak ele alınabilecek çok ciddi bir konudur.. Halkın ve Ülkenin geleceğidir. Her aklına gelenin istediği zaman tartışacağı ve halkı huzursuz edeceği bir konu değildir. Her yetkili kendi görevini layıkıyla yerine getirmesi gerekirken lüzumsuz gündem yaratılmaktadır.

Ne milliyetçilikle ne de sorumlu ve ciddi bir devlet anlayışı ile bağdaşmamaktadır..Bu dönemde KKTC’nin uluslararası platformlarda haklarını savunmak, gaye KKTC’nin tanınması ise diplomatik mücadele verilmesine yönelik çalışmaların ilgili Bakanlığınca yoğunlaştırılmasına programlanması gerekirken tam tersine  Ülkemiz menfaatlerine   darbe vuracak ayrılıkçı beyanatların yükseltilmesi, KKTC devletine ve halkına zarar verici gereksiz çıkışlardır. Bu makamların görevi olan uluslararası diplomatik ilişkilerin geliştirilmesi iken, izolasyonların kaldırılması ve KKTC’nin yaşatılması esas iken, hem uluslararası ilişkiler gerdirilmekte hem de aynı devletin Cumhurbaşkanı hedef alınmaktadır. Devletimiz ve halkımız dünya nezdinde gereksiz şiddet taraftarı ve uzlaşmaz bir toplum olarak lanse edilmektedir.

Üstelik gereksiz yere BM kuruluşlarıyla da gerginliğe girilmesi pek akılcı  değildir. 1974 barış harekâtından sonra bir anlaşma ile başlatılan ve 45 yıldır devam eden 300 kişi bile olmayan maronitlere gelen yardımlardan 3 kuruşluk vergi alınmasının, bu topluma dışta para ile ölçülemeyecek zarar vereceği görülemiyor mu? Barışcıl Toplumumuzu hak etmediği ithamlara maruz bırakmak, Ülkemizde yaşayan büyük çoğunluğu yaşlı insanlarla uğraşmak bize yakışır mı? Satıyorlarmış nedir satış? değer mi? Rekabet mi yaratacak? vazgeçelim bu küçük şeylerle uğraşmaktan ..  Olsa ne olacak? Aldığı parayı yine bizim tarafta kullanmayacak mı? Bolibif yerine süt alır..

Bir Bakan Monako modeli veya Cebelitarık modeli derken, aynı günlerde bir başka Bakan Tayvan modeli demektedir ki hem çok farklı yapıdadırlar, hem de halkı şaşırtmaktadırlar.  Daha önce de Singapur, hatta Barbados diyenler bile oldu!!  Ne istediğini bilmeyen çocukların bağırışı gibi dünya bizi seyrediyor. Bakanları her gün yeni devlet statüsünü konuşurken Başbakan ve Hükümet bir bütün olarak ne düşünmektedir acaba? Hangi ciddi bir devlette bu olabilir? Bu konu bir Milli Politika meselesidir. Milli bir politika çizildi mi? Her gün başka görüşlerle ortaya çıkışların, halkı tedirgin ettiğinin farkındalar mı?

İkinci önemli konu. Halkımıza ve KKTC’ye zarar veren İkinci ve çok önemli husus şimdi durduk yerde ülkede yaratılmak istenen gerek iç ve gerekse dış politikada gereksiz  sertlik, bölücülük, gerginlik, hakaret, vatan hainliğine varacak ithamlarla dolu üsluplar. Neye hizmet edecek?

Crans Montana’da Türk tarafının gösterdiği başarı karşı tarafın reddiyle başarısızlığa uğradı. Teferuata girmeye gerek yok. İktidar muhalefet hepsi Crans Montana’da idi. Niye o zaman şimdiki bu söylemler dile bile getirilmedi? Hatta Başbakan Özgürgün hatırladığım kadarı ile müzakere sürecindeki gelişmeler hakkında olumlu beyanatlar da vermişti? Geldikten sonra da siyasi partilerle yapılan toplantı sonlarında birlik beraberlik ifadeleri oldu. Şimdi ne değişti de eski defterler gündeme geldi? Hakikaten düşündürücü..

Bu konuda bir çok yorumlara karşı kanaatime göre, Türkiye Dışişleri Bakanlığının, KKTC Dışişleri Bakanının bu fikirleriyle hemfikir olduğuna kesinlikle inanmıyorum. Çünkü hem Crans Montana’da Dışişleri Bakanı Sayın M. Çavuşoğlunun ve ekibinin uzlaşı için gösterdiği samimi gayreti ve 2 yılı aşkın müzakereler boyunca KKTC Cumhurbaşkanı’na verdikleri  her türlü desteği ve olumlu diplomatik atakları ve Cumhurbaşkanıyla olan işbirliğini hepimiz gördük. Hatta Montana’da Türkiye Başbakanının da istendiği anda hemen toplantıya gelebileceği mesajları da verildi.  Ve halâ Sayın M. Çavuşoğlu’nun  diplomatik temasları ve şimdi şu sıralar verdiği beyanatlar ve Türkiye Hükümetinin bu konuda göstermekte olduğu çabalar ortadadır.

O zaman bu çıkışlar nerden kaynaklanır dersek seçime yakın düşen halk desteğinin icraatlar yerine başka konularla gündem yapılması ise,  böyle hassas bir konuda çok yanlış yapılmaktadır.. Ancak insanlar herşeyi okuyor görüyor artık. Bir pencereden bakmıyor. Kapalı dönemlerdeki taktiklere prim vermiyor. Bu bir gerçek.

50 yıllık Kıbrıs müzakere sürecinin ‘maskaralık ‘ olarak değerlendirilmesi  ise, gelmiş geçmiş ve bu konuda çalışmış herkese ve ‘milli politika’ olarak benimsenerek, yıllardan beri toplantılarda Türk Toplumunun haklarını kapsayan vazgeçilmez kriterlerimiz için verilen mücadeleye ve benimsenmiş milli politikalarımıza hakaret değil midir?

Kıbrıs konusunda müzakerelerin bittiği  veya kesildiği bir dönemde gelecek için ne yapılması gerektiği hususunda Cumhurbaşkanı ile işbirliği yapılacağı doğal olarak beklenirken  gereksiz cephe yaratılmaya çalışılması, dışa karşı Türk tarafına çok zarar vericidir kanaatindeyim.

Kıbrıs konusunun geldiği bu safhada Cumhurbaşkanı ile ülke geleceği için işbirliği içinde çalışılması ve en üst düzeyde Cumhurbaşkanı- Hükümet- Meclis üçlüsünde konunun Meclis’te tartışılarak gelecekle ilgili politika tespitinde bir bütünlük gösterilmesi beklenmektedir. İnşallah aklı selim galip gelir ve bu tür kişisel çıkışlarla halk boşuna meşgul edilmez.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar