Ucuz patates bu yıl hayal - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
KıbrısManşet

Ucuz patates bu yıl hayal

TOHUM AZ GELDİ: Özbilenler: Geçen yıl Toprak Ürünleri Kurumu geçmiş yıllardan farklı olarak daha düşük bir miktar olan 5 yüz elli ton tohum getirdi. Yani az getirdi. Üstüne üstlük, hiç de alım yapmadı.

KAÇAK PATATES: Özbilenler: Piyasadaki küçük eğri büğrü patates Güney Kıbrıs’tan kaçak yollarla geliyor. Bizde bazı üreticiler azar miktarlarda söktükleri patatesleri hiçbir ayırım yapmaksızın marketlere vermektedirler. Üreticiler şu sıralar bir süre daha beklemeyi tercih ediyorlar


10 TL’NİN ALTINA DÜŞMEYECEK: Özbilenler: TÜK, Aralık ayı ekimleri için 350 ton spoda,  70 ton da başka bir tür tohum sipariş etiği söyleniyor. Eğer tohum açığı giderilmezse Kıbrıs patatesin fiyatı hiçbir şekilde 10 liranın altına düşmeyecektir

KIŞ PATATESİ GİDİYOR: Özbilenler: Şimdi sökülecek patatesin, Yeşil Hat Tüzüğü üzerinden İngiltere’ye ihraç edilmesi yönünde temaslar yapılıyor. Bu konuda benim bilgilerime başvuruldu. Kilosu 6 lira civarında patates ihracı gerçekleşecek

 

Yaşamakta olduğumuz patates sorununun nereden ve nasıl kaynaklandığını, dahası bu sorunun kış döneminde de devam edip etmeyeceğini öğrenmek üzere iş insanı Ünsal Özbilenler ile bir söyleşi yapıyoruz. Özbilenler, KKTC’den başta patates, kolakas olmak üzere pek çok tarım ürününü yurt dışına özellikle Avrupa’ya ihraç eden bir girişimci. Patates konusunda Kıbrıs’ta en ciddi otoritelerden birisi. Geçmiş yıllarda, KKTC’deki patates üreticileri ile sözleşmeli ekim organizasyonları yapıp ürünleri yurt dışına ihraç eden Özbilenler, bir sezonda gerçekleştirdiği ihracat miktarı olarak 6 bin tona kadar ulaşmış.  Ancak KKTC’de karşılaştığı bürokratik engeller ve kuralsızlıklar sonucu işini Güney Kıbrıs’a kaydırmış ve orada halen patates ekim organizasyonları depolama ve ihracat işleri ile uğraşıyor.

Ünsal Özbilenler’e hepimizin birbirimize sorduğumuz soruyu soruyoruz. “Nerede ise sabitleşmiş bir fiyatla 2-3 lira kilosu civarında alabildiğimiz patatesler, birkaç günde hızlı bir fiyat artışına uğradı, hatta 24 lira kilosuna kadar ulaştı ve arkasından ortadan kayboldu. Şimdi ise, Türkiye’den patates getirilmeye başlandı. Ne oldu bize? Biz bu sorunu neden yaşadık?”

Süreç gelişimi, “balık baştan kokar” deyişine uygun olarak gelişti. Ülkemizde patates tohumu temini  ekimi ve satışı  kararlarının tekeli, nedense (TÜK) Toprak Ürünleri Kurumu’dur. İsteyen, istediği kadar domates, patlıcan, soğan kolokas ekebilir ama patates ekemez. Patates ekmek isteyen TÜK’e başvurur izin ve tohum ister, kurum ise Avrupa’dan tohum temin eder ve ekmesi için üreticiye satar. Mesela siz ayni tohumu daha ucuza bulup getirtmek isterseniz size “hayır” der. “Sen bana istediğini söyle ben getireyim” der. “Bana 100 ton getirir misiniz?” Dediğiniz zaman ise 100 ton çoktur 20 getirelim” der. Buna gerekçe olarak da çıkan ürünü alma garantisi vermelerini gösterirler. Böylelikle kontrol tamamen kuruma ve bağlı olduğu bakanlığın eline geçmiş olur. Ve şöyle bir kirli rant ilişkisi ortaya çıkar: Bakanlıktaki siyasiler, çiftçilere karşı nüfuzlarını oy elde etme yönünde kullanırlar, çiftçileri temsil eden üretici birlikleri yöneticileri de bu oy gücünü siyasilere karşı ekonomik menfaat yönünde kullanırlar. Bu döngü böyle sürer gider.

Peki geçen yıl ne oldu?”

Geçen yıl Toprak Ürünleri Kurumu geçmiş yıllardan farklı olarak daha düşük bir miktar olan 5 yüz elli ton tohum getirdi. Yani az getirdi. Üstüne üstlük, hiç de alım yapmadı.

Kurum geçen yıl üreticilerden hiç mi patates alımı yapmadı?”

Hayır hiç alım yapmadı dahası iç ve dış satımı ile de hiç ilgilenmedi. Geçmişte kurum üreticiden ürünü örneğin bir lira kilosu alır, satıştan sonra kar yaparsam ayrıca size bonus da vereceğim derdi. Çiftçiler ise satış belgelerini kooperatiflere göstererek kredi kullanır ve işlerini görürlerdi. Bu yıl kurum alım yapmayınca tüccarlar bir lira 20 kuruşa kilosu birkaç aylık çekler vererek çıkan ürünü alıp depoladılar. Çiftçiler de ellerindeki çekleri piyasada kırdırarak nakit ihtiyaçlarını karşıladılar. Herkes memnun gibi bir durum ortaya çıktı. Öngöremedikleri şey şu oldu; Az tohum getirdikleri için çıkan ürün yetersizdi ve bu miktarın bin- bin 400 ton kadarı Güney Kıbrıs’a satılmıştı. Geçen yıl bu rakam 3 bin ton civarındaydı. Güney’e daha az miktarda satışın nedeni, tüccarın, Kuzey’de azlıktan dolayı fiyatın iç piyasada ihraç fiyatlarının da üzerine çıkabileceği öngörüsüydü. Öte yandan nüfus artışından dolayı talebin yükselebileceği de tüccar tarafından dikkate alındı. Ancak Toprak Ürünleri Kurumu bu olasılıkları değerlendiremedi ve sürecin tamamen dışında kaldı. Yaşanan spekülatif fiyatlara rağmen azlığından dolayı patates erken sürede tükenince, bu defa kurum, Türkiye’den yüz ton patates ithaline karar verdi. Gelen 25 ton ise zaten iki günde tükendi.

Peki şu sıralar marketlerde küçük boy eğri büğrü adeta ıskarta denebilecek patatesler 11.90, 12.90 lira kilo fiyatlarla satılmaktadır. Bunlar yeni ürünün ıskartaları mıdır? İyi durumdaki patatesler saklanıyor mu?” 

Ünsal Özbilenler bu patateslerin Güney Kıbrıs’tan kaçak yollarla geldiğini söylüyor. “Bu patatesler, bizde üretilmiş patatesler değildir. Bu patateslerin menşei Güney Kıbrıs’tır. Bizde bazı üreticiler azar miktarlarda söktükleri patatesleri hiçbir ayırım yapmaksızın marketlere vermektedirler. Yani küçük, büyük ıskarta ayrımı yapılmıyor. Üreticiler şu sıralar bir süre daha beklemeyi tercih ediyorlar. Henüz piyasaya vermiyorlar.

Yaşadığımız patates travmasını bir kenara koyup Ünsal Özbilen’e gelecekle ilgili bir soru soruyoruz. Mart-Nisan aylarında piyasaya çıkacak ilkbahar patatesi için ne tür bir hazırlık yapılıyor? Yeteri kadar üretim yapıp patatesin ucuzlaması sağlanacak mı? Bunu bekleyebilir miyiz?”

Ünsal Özbilenler bu soruya bizi karamsarlığa itecek bir cevap veriyor. Kurumun Aralık ayı ekimleri için getirmeyi planladığı tohum miktarının 350 tonla sınırlı olduğunu söylüyor. Parmak patates yapımında kullanılabilecek 70 tonluk sponda olmayan başka bir tür tohumun da sipariş edildiğini söylüyor. “Bu miktar geçen yıl getirilen miktarın nerede ise yarısı kadar. Bir hesap hatası olmuş olmasın” diye uyarıda bulunuyoruz.

Özbilenler söylediğinde ısrar ediyor. “Ben söylediğim bu rakamları Avrupa’daki satıcı firmadan da onaylattım” diyor. Kurumun ithal edeceği tohum miktarını neden azalttığını merak edip soruyoruz. Özbilenler bu soruya şu cevabı veriyor: “Kurum açısından konu mali imkansızlıklar sorunudur. Gayrı resmi olarak bana verilen cevap paramız bu kadardır olmuştur.”

O zaman akla şöyle bir soru geliyor: İlkbahar ve yaz aylarında biz yerli patatesi kilosu 15 lira civarında mı alacağız?”

Eğer tohum açığının giderilmesi için özel sektöre tohum ithalatı için izin verilmezse, Kıbrıs patatesi dediğimiz patatesin fiyatı hiçbir şekilde 10 liranın altına düşmeyecektir. Ve bu sorun ithalatla da çözülemeyecektir çünkü gelecek olan ithal patatesler haşlama türü patatesler olup bizim damak zevkimize ve ihtiyaçlarımıza uygun olmayacaktır.

Bu günlerde sökümüne başlanan patateslerin toplam rekoltesinin ne kadar olmasını bekliyorsunuz?”

Ünsal Özbilenler bu soruya kesin bir cevap verme olanağının olmadığını söylüyor ve şöyle ekliyor: “Edindiğim izlenim, bu rakamın 2 bin, 2 bin 500 ton civarında olacağı yönündedir.” Bu rakamlar ihtiyacın oldukça altında görünüyor. Bu son yaşadığımız krizde piyasaya verilen patates miktarının ne olduğunu soruyoruz. “yaklaşık 6 bin ton” cevabını alıyoruz. Şimdi çıkacak patates miktarının kriz dönemi miktarının yaklaşık yarısı kadar olduğunu öğreniyoruz. Eyvah.. daha büyük bir patates krizi yaşanacak diye düşünüyoruz. Ünsal Özbilenler bizi daha da büyük bir hayrete düşürecek bir bilgi daha veriyor. “Bu günlerde, Yeşilhat Tüzüğü üzerinden İngiltere’ye patates ihracı yapılması yönünde temaslar yapılıyor. Bu konuda benim bilgilerime başvuruldu. Kilosu 6 lira civarında bir rakamdan patates ihracı gerçekleşecek.”

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar