Uçurum Göründü! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 18, 2024
Köşe Yazarları

Uçurum Göründü!

Halimiz harap!

Durumlar gün geçtikçe kötüye gidiyor. Her alanda…


Trafik cinayetlerinde “vahim ötesi” günlerden geçiyoruz. Arpa boyu yol gidilememenin verdiği sıkıntı, kendini ölümle sonuçlanan çarpışmalar ile gösteriyor.

Türkiye Cumhuriyeti (Yardım Heyeti), her ne kadar adını değiştirmiş olsa da planlamaya aldığı yardımları vermekten ısrarla kaçınıyor. Yakında yayınlayacağı “Ekonomi Durum Raporu” kitapçığında: “PROJE YOK, PARALAR GERİ DÖNDÜ!” diyecek. Herkes de inanıp, veryansın edecek…

“Tembel, besleme Kıbrıslılar, gönderdiklerimizi yemesini bile beceremiyorlar!” diye, sesler yükselecek ayyuka! Hoş, Kıbrıslılar da bu zırvalığa inanıp, gaza gelecekler ve kendi kendilerine sövecekler.

Sakın bu oyunlara gelmeyelim!

Halbuki gerçek bu değil! En azından, çok iyi bildiğim bir konuda: “PROJE ÇOK, AMA PARA YOK!” durumu ile karşılaşıldı. Birlikte götürülen projeler masalara sığmadı. Trafik Bakanının, bu konuda ne düşündüğünü çok merak ediyorum…

“Ekonomik Paket”, “Yapısal Dönüşüm Programı” gibi isimler de verilen, fakat içerisinde hükümet programlarından farklı olarak, sadece ÖZELLEŞTİRME/PEŞKEŞLEŞTİRME bulunan ve kamu kaynaklarının, özele devrini öngören “Yıkım Paket”i, imzalansa ne olacak? İmzalanmasa ne olacak? İmzalı idi de ne oldu? Denktaş, dün yaptığı açıklamada, para gelmemesinin nedenini; “Erdoğana sorun!” demedi mi? Neden hala paketlere bel bağlanıyor da, kendi yağımızla kendi ciğerimizi kavurmaya çalışmıyoruz?

İş cinayetleri almış başını gidiyor… Karşılığında laftan, şovdan, tartışmadan, gösterişten başka ne tedbir alınıyor? Gören, bilen, duyan var mı? Nerede seçim öncesi vaatler? Sözler? Kandırmacalar?

Hiçbir farkınız yokmuş meğer! Geç oldu biraz ama, artık anladık.

Yıkım paketi, kamu “deformu”, hakların budanması, Dünya Bankası tavsiyeleri derken, sıra geldi okuduğumuz kitaplara da karışmaya… Ceza Yasası’nda; 1933 veya 1955 yılı yapılan değişiklikler ile kişilerin hak ve özgürlüklerini kısıtlamaya…

Hangi kitabı, kimin okuyacağına, kim karar verecek? Kitabın sakıncalı ya da tehlikeli olduğunun kriteri nedir? Kimin hangi kitabı okuduğu nereden biliniyor? Oluşturulmuş bir liste ya da katalog mevcut mu? Bunu kimler takip ediyor? Talimat nereden veriliyor?

Aklım karıştı, düşüncelerim bulandı. Çalışma masamda çok tehlikeli bir kitap duruyor şu anda…

Yaklaşık İ.Ö 500 yılında, Sun Tzu tarafından yazılan; Savaş Sanatı!

Konu başlıklarına baksalar, okuyanı idam ile yargılayacaklar!!! Plan yapma, Savaşı sürdürme, Savaşta strateji, Taktik, Enerji, Gücün kullanımı, Ordunun manevrası, Taktik değiştirme, Ordunun ilerlemesi, Arazi faktörü, Arazide dokuz konum, Ateşle saldırı, Casusluk ve istihbarat gibi korkunç ürkütücü konular var.

Okumanın kime ne zararı var? İnsan, düşmanını öğrenmek için de okuyabilir. Hem de onun kaynaklarından. Bunun sakıncalı olduğuna hangi üstün beyin karar verebilir ki?

Kimsiniz siz???

Çok kötü çok!

Çok çok kötü günlere doğru yelken açtık!

Bizi yönettiklerini zanneden “yöneticiler” sus pus olmuş.

Annem ya kızarsa diyorlar!

Sevsinler sizin hukukçuluğunuzu! Saklayın da lazım edince kullanırsınız!

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar