UBP nereye koşuyor?.. - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Köşe Yazarları

UBP nereye koşuyor?..

CTP’de seçim ve seçim sonrası yaşananlar, Havadis Gazetesi’nin kamuoyunun bilgisine getirdiği “rapor” tartışmaları sürerken, etrafta olup bitenlere biraz uzak kaldık gibi geliyor bana…
Örneğin, UBP’de İrsen Küçük’le başlayan değişim! Ve bu değişimin sonucunda, seçimlerde ödenen ağır bedel…
İrsen Küçük sonrası UBP içerisinde yaşananlar kapalı kapılar ardında oynanıyor. Dört yıla yakın süreyle adına “YENİ UBP” denilen, ancak sadece Derviş Eroğlu’nun parti üzerindeki hakimiyetini bitirmeye yönelik politikalar, 28 Temmuz seçimlerinde sandıkta kaldı. Sandıkta kalmasının nedeni sadece Eroğlu’nun kendisi değildi. Tersine, Eroğlu zihniyetinden hiçbir farkı olmayan, halka farklı hiçbir şey vermeyen politikalar izlenmesindendi.
Farkı fark ettiremediği için de dört yıllık Küçük iktidarı yerle bir oldu ve UBP, Eroğlu’na gösterdiği “vefasızlığın” bedelini fena ödedi. Küçük ve ona yakın kişilerin tasfiyesiyle birlikte UBP’de ipler, artık tamamen sarayın eline geçti. Aslında senaryo seçim öncesinde hazırlanmıştı. Tüm seçim bölgelerinde Eroğlu ekibine muhalif olan, ancak listelerde bulunanların, Tahsin Ertuğruloğlu gibi bir kaçı hariç, diğerlerinin tasfiyesi gerçekleşti. Seçim sonuçları göstermişti ki, Eroğlu’nun üstünü çizdiği isimlerin parti içerisinde politika yapmaları, hele de kazanmaları imkansızdı. Gücü gören ve daha ilk günden “bükemedikleri bileği öpmek” için sıraya giren UBP’li vekiller, parti içerisindeki geleceklerini korumak adına “ruhani” liderleri Eroğlu etrafında birleşmenin tek kurtuluşları olduğunu anlayıp, secdeye durmuşlardı. Eroğlu için bundan sonrası artık çok kolaydı. Küçük ve ekibini büyük ölçüde tavsiye etmiş, “emanetçi” olarak da Özgürgün üzerinde karar kılmıştı. Özgürgün ya Eroğlu’nun dediklerini yapacak veya ilk kurultayda “emaneti” devredecekti. Özgürgün, sadakatini ispatlamak için öncelikle, son seçimlerde Küçük ve ekibinin tasfiye edilmesinde önemli rol oynayan ve seçimlerde açık açık DP-UG için çalışan isimleri UBP Parti Meclisi’ne almakla işe başladı. Ardından seçim yenilgisini ve seçimlerde harcanan paraların tek sorumlusu olarak İrsen Küçük’ü suçlayacak bir senaryo hayata geçirildi. Daha 3-5 ay öncesinde İrsen Bey’in yanında görünebilmek için takla atanlar, koro halinde “başımıza gelenlerin tek sorumlusu İrsen Küçük’tür” şarkısını söylemeye başladılar. “Kurtuluşun tek yolu DP ile birleşmektir” ile de zirve yaptılar… Peki ama İrsen Bey ve ekibinin hiç mi suçu yok? Onu tartışmak bile abes. 4 yıl boyunca yapılanlar, mutlaka siyaset tarihindeki yerini almıştır. KKTC tarihini en kötü hükümeti, Kıbrıs Türkü’nün onurunun yerlerde süründürüldüğü bu dönem ve sorumlularını savunmak imkansız. Ancak bu yapılanların tek sorumlusu olarak İrsen Küçük müydü? Bugün bu türküyü söyleyenler o rezil kararların altında imzası olanlar değil miydi? Şimdi hepsi “sütten çıkmış ak kaşık”… Artık UBP her şeyiyle Eroğlu’nun emrine girmiştir. Eroğlu’na yaranmak için atmadıkları takla, yapmayacakları şey yoktur. Örneğin UBP’nin 38. yaşını kutlama etkinliklerinde yaşananlar, Eroğlu’na yakın kişilerin parti içerisinde gördükleri itibar, UG’liler ile “ver takke, al külah” muhabbetleri ve son olarak da, Mağusa İlçe Başkanlığı için Hüseyin Özgürgün’ün, “benim adayım” dediği Resmiye Canaltay olayı… Birçoğumuz oturmadığımız o koltukların zevkini alamayacağız belki ama bu yaşananları gördükten sonra, ne tatlı bir şey olduğunu anlayabiliriz…
Kimse merak etmesin UBP’de bugünlerde her şey güllük gülistanlık, yeter ki Derviş Bey’i kızdıracak bir şey yapmasınlar…

YERİN KULAĞI VAR
MAĞUSA İLÇE BAŞKANI KİM OLUYOR: Halen boşta bulunan UBP Mağusa İlçe Başkanlığı için Ersan Saner ve Dursun Oğuz’un isimleri gündeme gelmişti. Ancak UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün’ün aklındaki ismin Resmiye Canaltay oluğu iddia edildi. Özgürgün İlçe Başkanlığı’na Resmiye Canaltay’ı getirip, Derviş Eroğlu ile parti arasındaki buzları eritmeyi düşünüyormuş…
STATÜYE DİKKAT: Nami-Mavroyannis görüşmeleri basına düştükten sonra teyid edildi. Başbakan, bu tür sosyal içerikli görüşmelerin yararından sözetti. Ancak yine de akıllara takılan bir nokta var. Dışilişkilerde bir “muadil” olma konusu vardır ki, bu temaslarda böyle bir eşitlik yok. Nami Dışişleri Bakanı, Mavroyannis görüşmeci. Görüşülsün görüşülmesine de, statüye de halel gelmesin. Hani geçtiğimiz ay gazeteci Yusuf Kanlı’nın bir yazısı vardı. Rum Görüşmeci’nin, Osman Ertuğ’a muamelesiyle ilgili. Özellikle hassas olunması gerekir diye düşünürüm…


KOMİTE ÇALIŞMALARI GEÇEN DÖNEMKİ GİBİ OLMASIN: Meclis bugün, “2013 Yılında Polis Örgütünde Yapılan Terfiler İle İlgili Meclis Araştırma Komitesi”ne, “Avrupa Birliği Uyum Yasa Tasarılarını Görüşmek Üzere Oluşturulan Geçici ve Özel Komitesi”ne ve “Kesin Hesap Yasa Tasarıları ile Sayıştay Denetim Raporlarını Görüşmek Üzere Oluşturulan Geçici ve Özel Komitesi”ne başkan ve başkan vekili seçecek. Dileyelim ki, kurulan komiteler verimli çalışsın, bir önceki dönemde olduğu gibi hepsi yarım kalmasın. Sahi ne olduydu o Afet Hanım’ın KTHY raporu?..

EKİNLER BOY VERDİ: Cumhurbaşkanı Eroğlu, bir TV programında İrsen Küçük’le ilgili olarak; “Siyasette bir kural vardır. Ne ekersen onu biçersin. Ne verirsen onu alırsın. Halkına ne verdiysen seçimde onu toplarsın” değerlendirmesinde bulunmuş. Yaklaşık 30 yıllık bir siyasi geçmişe sahip Sayın Eroğlu, bunu iyi bilir. Önemli olan seçim öncesi seçmeni memnun etmek. Karşılıklı basit bir çıkar ilişkisi. Bunun da toplumsal çıkarla hiç bir alakası yok.

HÜKÜMET 2015’E KADAR RAHAT: Cumhurbaşkanı Eroğlu koalisyon hükümetinin başlangıçtaki iyi niyetini sürdürmeye devam etmesi halinde 5 yılı tamamlayabileceğini de söylemiş ve eklemiş “Ama ortaklar arasında huzursuzluk başlarsa halkın tahammülü de sonra erer”… Bunu Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi yani 2014 sonları için bir tüyo olarak görmek mi gerekir acaba..?

ÜLKE DİBE VURUR: Kıb-Tek yönetiminin kurumu kurtarmak adına kaçınılmaz olarak gördüğü zam kararına ülkenin tüm bölgelerinden tepkiler yağıyor. Mevcut faturaları ödemekte zorlanan vatandaş ve esnaf, yapılacak zam ile ülkenin tamamen biteceğini savunuyor. Başbakan’ın dünkü “yakıt fiyatları da artıyor” şeklindeki açıklaması zammın yolda olduğunu gösterse de, bir kez daha düşünsünler diyoruz. Zira çıkacakları yolun geri dönüşü yok…

İÇERİDE NE KONUŞUYORLAR: CTP-DP hükümeti alışılmış Bakanlar Kurulu toplantılarından birisini daha yapmış. Yapmış diyorum çünkü, beşinci mi altıncı kez mi toplandılar, hatırladığım kadarıyla biri hariç, hiçbir Bakanlar Kurulu sonrası herhangi bir açıklama yapmadılar. Peki ama bunlar dört saate yakın içeride ne konuştular? Hiç mi bir karar üretmediler, yoksa açıklanması mı sakıncalı…

 

ZİRVEDEKİLER
KTTO: “Elektrik zammı ne Kıb-Tek’i, ne de ekonomiyi kurtarır” denilen Ticaret Odası açıklamasında, elektrik faturalarını ödeyen yurttaşlar ve işletmelerin suç işlemiş gibi sürekli zamlarla cezalandırıldığı vurgulandı ve “Faturalarını ödemeyen işletme, belediye ve devlet kurumlarına karşı herhangi bir önlem alınmamasını anlamak mümkün değildir” denildi. Aklın yolu birdir derler ama herkesin gördüğünü Kıb-Tek yönetimi nasıl göremiyor anlamış değilim…

DİPTEKİLER
Hüseyin Özgürgün: UBP Genel Başkanı Özgürgün, partinin politikalarında yenilenme ihtiyacının bulunmadığını kaydederek, köklü bir parti olan UBP’nin politikalarının yılların eleğinden geçtiğini, şu an için değişikliğe ihtiyaç olmadığını söylemiş. UBP’nin politikası mı varmış ki, değiştirilmesi tartışılıyor. Ganimet düzeni üzerine kurulmuş ve seçim zamanları yandaşlara peşkeş çekilen ihalelerle bugünlere gelmiş bir politik anlayış… Siz olsanız değiştirir miydiniz..?

 

Zeytin ağaçlarının çiçek açtığı dönem meydana gelen dolu yağışı ve ardından etkili olan aşırı sıcaklar zaten verimsiz üretim döneminde olan zeytinde rekolteyi iyice düşürdü

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar