Türkiye Cumhuriyeti’nin KKTC’de görünen ve dahi görünmeyen, sayısını kimsenin bilmediği resmi görevlileri (memurları) vardır.
Bir de aralarında gazetecilerin de bulunduğu beslemeleri.
Beslerler, direktifi verirler, anında kamuoyu oluştururlar.
Sayısını kimsenin bilmediği resmi memurlarının (askerleri tenzih ediyorum) önemli bir bölümü, akçalı yani paralı işlerle ilgilenirler.
Klasik deyimle Yardım Heyeti, şimdi ismini değiştirdiler ve sanki de yaptıkları iş farklılaşmış gibi lanse ediyorlar inanın ki yeni isimlerini ezberleyemedim, memleketin her alanında, her sektörde ve her köyde uğraşıp duruyorlar.
İsimleri değişti ama yaptıkları iş değişmedi.
Hala, KKTC’nin bir bakanından fazla icraat yapıyorlar, muhtarları, belediye başkanlarını, kendilerine biat eden sivil toplum örgütlerini kendilerince ihya ediyorlar.
Anlayacağınız isim değişti ama iş değişmedi.
Yok yok, yanlış anlaşılmasın, bu yazının konusu yardım heyeti veya şimdiki uzantıları değildir.
Ben çok öncelerden dert edinmeyi bıraktım.
Öyle ya, sağcısı da solcusu da gelen-giden hükümetler dert edinmiyor, ben niye dertleneyim ki.
Ne halleri varsa görsünler.
***
İşte bu yapının bir de “üst düzeyi” vardır.
Bu üst düzeydeki memurları “paketle var olan memurlar” diye isimlendiririm.
Artık nazikçe söylemi devrededir.
Ekonomik paket demiyorlar. Ekonomik protokol ifadesini uygun görüyorlar.
Biz onları perde önünde çok görmeyiz.
Çünkü bu günlerde besledikleri gazetecileri ve politikacı eskilerini kullanıyorlar.
Söylemek istediklerini, hükümete yaptırmak istediklerini onlara söyletip, hükümetin de yapması için baskı yapıyorlar.
Doğrusu haklarını teslim etmek gerekir bu “üst düzey memurlar” beslemeleri sayesinde özellikle sosyal medyada pek bir gürültü çıkarıyorlar.
Şimdilerde Kıbrıs Türkü Türk Lirası’nın değer kaybetmesinden paraya çok sıkıştı ya.
Bu beslemeler, “orada hazır para var, protokolü uygulayın parayı alın” diye çemkiriyorlar.
Bununla da yetinmeyip, “beceriksizler proje yapmayı bile bilmiyorsunuz sizin yüzünüzden paralar Ankara’ya geri gidiyor” diye hakaret etmeye bile yelteniyorlar.
Hele bu günlerde “Erdoğan bunlara randevu verdi ama hesap soracak, protokolü ne uygulamazsınız diye azarlayacak” şeklinde haberler döşüyorlar.
***
Siz belki de çok farkında değilsiniz ama memleketin yeni sorunu bu üst düzey memurcuklar ve onların beslemeleridir.
Eğer onların istedikleri yapılırsa;
Kıb-Tek derhal özelleştirilecek ve muhtemelen AKSA’ya devredilecek.
Limanlar, ismini dahi bilmediğimiz bir özel şirkete peşkeş çekilecek.
Telefon Dairesi’nin ruhuna fatiha okunacak.
Ve böylece paket lobisinin istedikleri yerine getirilecek.
Var mısınız, yok musunuz?
İşte bütün mesele budur…
