AKP iktidarının ilk yıllarında Türkiye, KOMŞULARLA SIFIR PROBLEM siyasetiyle, Kıbrıs ve Kürt Sorunlarında yeni açılımlarla, çevresinde yeni bir siyasetin işaretlerini veriyordu.
Bu siyasetlere ek olarak AB ile yakınlaşma ve AB ‘ye tam üye olma politikaları hem ülke içerisinde, hem de dışta desteklerini arttırıyordu.
AKP nın iktidarının ilk yıllarında Parti, birçok farklı görüşü içinde barındıran ve Türkiye’de değişiklik isteyen bir koalisyon görünümündeydi. Parti içerisinde değişik görüşlerin önderleri, ortak bir hedef doğrultusunda çalışma becerisini gösterebilecek kucaklayıcı bir siyaset izlediler.
2007-2014 yılları arasında Abdullah Gül Cumhurbaşkanlığı görevine seçilir. Bu yıllar arasında, AKP iktidarı adım adım farklılaşarak, içindeki koalisyonun çözülmesine ve tek görüşün egemenliğinin pekişmesine doğru ilerler.
2009 ‘da Davos Çıkışı ve 2010’da Mavi Marmara olayı ile, Türkiye ve İsrail’in arası açılır.
Mısır’da dinci Mursi önderliğindeki Müslüman Kardeşler Örgütü, hem ülke içerisinde hem de Batılı ülkeler arasında tepki çekerken, 2013 yılında dönemin Genelkurmay Başkanı Abdülfettah SİSİ tarafından devrilir.
Erdoğan Yönetimi bu darbeye karşı en sert muhalefeti yapar.Sisi rejimini tanımayacağını ilan eder. Mısır ile tüm ilişkiler askıya alınır.
Türkiye, Suriye ilişkilerine gelince:
İki ülke Ekim 2009’da karşılıklı olarak tüm pasaportlara vize serbestisi anlaşması yapmışlardı.
9 Aralık 2015 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti’nin anlaşmayı tek taraflı iptal etmesiyle, 17 Aralık 2015’te Suriye Arap Cumhuriyeti de anlaşmayı iptal ettiğini duyurdu.
Mısır ile ilişkilerin bozulması, Türkiye’nin Suidi Arabistan ve BAE ile ilişkilerinin bozulmasını ve bölgede İYİCE YALNIZLAŞMASINI getirdi.
Doğu Akdeniz’de, İSRAİL, KIBRIS, YUNANİSTAN’ın yakınlaşması, Mısır’ın da adım adım bu ittifaka katılması, Türkiye’yi enerji oyununun dışına itmenin yanı sıra, Türkiye-ABD ve Türkiye –AB ilişkilerini de , olumsuz bir çizgiye getirdi.
Son iki yıldır, Türkiye adım adım bozulan bu ilişkilerini yeniden kurmaya yöneldi. Suidi Arabistan ve BAE ile yeniden ilişkiler başladı.
İsrail ile yakınlaşmada olumlu adımlar atılırken, Erdoğan Katar’da Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile tokalaşarak yeni bir dönemin işaretlerini verdi.
Türkiye, Şimdi de eskiden kardeşim dediği Suriye lideri ESAD’la yeniden temas olanaklarını zorlamaya başladı.
Bölünmüş, parçalanmış bir ülke haline getirilen Suriye ile, bu ülkede değişik gruplarla ittifak içerisinde olan, Kürt gruplarla savaşan Türkiye tekrar ilişki kurma noktasında çok zorlanacaklardır. Ancak gerek Suriye gerekse Türkiye, içinde bulundukları yalnızlıktan kurtulmak için uzlaşmak zorundadırlar.
Türkiye’nin bölgesel yalnızlaşması Kıbrıs sorununu da alabildiğine zehirledi.
Uzlaşmadan çatışmaya ve yeniden uzlaşma çalışmalarına yönelimin Türkiye’ye bölgesel kayıpları , son manevralarla kolay kolay telafi edilebilecek mi, önümüzdeki günlerde bunu göreceğiz.