Ne tuhaf değil mi? Bir vakitler,AB’nin babası Almanya, Türkiye’nin AB’ne yakınlaştırılması konusunda Güney Kıbrıs kartını kullanarak aleyhte politika yapıyordu;şimdilerde terör-Orta Doğu-Mülteci-enerji vs gibi değişen dinamiklerden,dengelerden dolayı Güney Kıbrıs’a 5 chapterin açılması için baskı yapıyor.
Halbuki,Kıbrıslı Rumlar,2004’te referanduma hayır diyerek; gelecekte AB kalkanı ve gücüyle başta Türkiye’yi ve bizi sıkıştırarak kendileri için daha iyi bir anlaşmaya ulaşabileceklerini düşünmüştü ama zaman onların aleyhine çalıştı.
Şimdilerde, kalkan olarak önüne aldıkları,güç olarak içine girdikleri AB, onları ezmeye,hırpalamaya başladı.
Bunun 2 sebebi var.Biri,Türkiye’nin zaman içinde ekonomi-politiği gücünün global ve bölgesel düzeyde artması; öteki de BATI İTTİFAKI’nın Türkiye ile global ve bölgesel çıkarlarındaki karşılıklı bağımlılığının artması.
Hep diyorum ki; evren ve dünya yeni kurulsa ve bir millete dünya haritasında hangi lokasyonda yaşama talebi sorulsa ;tartışmasız bu lokasyon tercihi TÜRKİYE COĞRAFYASI olur.Türkiye,Doğu-BATI ve Kuzey-Güney’in kesiştiği muhteşem bir stratejik ve jeopolitik köprüdür.
Sonuçta,şimdilerde büyük BATI İTTİFAKI AB-ABD ve Türkiye nin karşılıklı bağımlılığa dayalı büyük bölgesel ve global çıkarları,Rumlar’ın artık Kıbrıs sorunu ile kontrol edemeyeceği noktaya gelmiştir.
Özellikle Anastasiadis, bir gün bu çıkarlardan ve ihtiyaçlardan dolayı bir gecede askıdaki chapterlerin de açılabileceğini ve kabak gibi ortada kalabileceğini anlamıştır.Anastasiadis,bu korku ve baskıyı iliklerine kadar hissediyor.
O yüzden,epey bir süreden beri ısrarla hep şunu söylüyorum. Anastasiadis çok akıllı bir adamdır ve göreve geldiğinden beri Kıbrıs sorununda Rumların zoraki tercihleri “SECOND BEST ” senaryosuna,son yaşananlardan sonra daha da bir asılmaya devam edecektir.
Çünkü, Anastasaidis biliyor ki; bekleyerek gelecekte kendileri için “second best” senaryosundan bile daha kötü bir çözüm ortaya çıkabilir.
Dolayısıyla, Anastasiadis,muhtemelen Mayıs’taki seçimlerden sonra müzakerelerle ilgili geri dönülmez adımlar atmak zorunda kalacaktır.Çok büyük olasılıkla,”yönetim-güç paylaşımı,ekonomi,AB ve mülkiyet ” konularında o güne kadar varılacak olan yakınlaşmaların ortak deklerasyonu ile açıklanmasına karşı çıkmayacaktır.
Bu ortak deklerasyonla muhtemelen referandumun yapılacağı dönem kabaca deklere edilecek ve bu şekilde Kıbrıs sorununda son viraja girilecektir.Bu son virajda, hem 4 başlıkta nihai pazarlıklar, hem de toprak ve garanti-güvenlik başlıkları görüşülecek ve öngörülen referandum tarihinden önce iki lider toplumun önüne yeni bir anlaşma koyacaktır.
Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber > Köşe Yazarları > TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİNDE DEĞİŞEN DİNAMİKLER ve RUMLARIN POZİSYONU
Tepki göster
0
Bayıldım
0
Huzurlu
0
Hahaha
0
Üzüldüm
0
Hayran Kaldım
0
Facia