Yasadışı kürtaj davasında tarafların yaptığı istinaf başvurularının görüşülmesine başlandı
Devrim DEMİR
Girne’deki Ada Hospital’de bazı hamileliklerin yasal olmayan şekilde sonlandırılması olayıyla ilgili olan ve kamuoyunda, “kürtaj davası” olarak adlandırılıp büyük yankı uyandıran 6 sanığın yargılanıp, 3 sanığın beraat, 3 sanığın ise mahkûm edildiği davanın istinafı dün görüşülmeye başlandı.
Davanın Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülen duruşmaları sırasında mahkemenin aldığı ara kararlara ve sanıklarla ilgili alınan ana karara yapılan itirazları içeren istinaf başvurularını görüşecek olan Ahmet Kalkan başkanlığında, Peri Hakkı ve Bertan Özerdağ’dan oluşan Yüksek Mahkeme heyeti dün ilk oturumu yaptı.
3 beraat 3 mahkûmiyet kararı çıkmıştı
Girne Ağır Ceza Heyeti, Dr Fahri Karagözlü’yü 5 yıl, Dr. Rasiha Serdaroğlu’nu 4 yıl ve hemşire Ayşegül İşbilen’i de 3 yıl hapse mahkûm ederken, olayların yaşandığı hastanenin sahipleri olan Dr. Mehmet Ali Tunçbilek ve Dr. Verda Özkent Tunçbilek ile ameliyat hemşiresi Taner Okburan hakkında mahkeme beraat kararı vermişti.
Avukatlar ve savcılık hazır bulundu
Mahkumiyetleri devam eden Fahri Karagözlü, Rasiha Serdaroğlu ve Ayşegül İşbilen mahkemeye tutuklu getirilirken, beraat kararıyla serbest kalan Mehmet Ali Tunçbilek, Verda Tunçbilek ile Taner Okburan ise dışarıdan gelerek mahkemede hazır bulundu.
Mehmet Ali Tunçbilek’i Avukat Serhan Çınar,Verda Tunçbilek’i Avukat Mustafa Şener, Ayşegül İşbilen ve Taner Okburan’ı Avukat Emre Kadri, Fahri Karagözlü’yü Avukat Güneş Menteş ve Rasiha Serdaroğlu’nu Avukat Tahir Seroydaş ile Avukat Ömer Başay temsil ederken, KKTC Başsavcılık adına ise Kıdemi Savcı Erdinç Akyener de mahkemede hazır bulundu.
İlk hitaba iddia makamı yaptı
İtiraz dosyalarının belirlenmesinin ardından ilk hitaba iddia makamı adına davayı yürüten Kıdemli Savcı Erdinç Akyener başladı. Akyener, süreçle ilgili bilgilere değindi, yürütülen soruşturma detaylarını hatırlattı. Sanık Fahri Karagözlü, Taner Okburan, Rasiha Serdaroğlu ve Ayşegül İşbilen’in cinayet suçundan itham edildiklerini anımsatan Akyener, bu sanıkların ‘adam öldürme’ suçundan beraat ettirilmesinin hatalı bir karar olduğunu savundu.
Savcı Akyener, Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nin, dinlenen tanıkların verdiği şahadete gerekli itibarın verilmediğini dile getirdi. Sanıkların tümünün verdiği gönüllü ifadelerin avukatları huzurunda alındığını da dikkat çeken Akyener, Taner Okburan’ın ilk tutuklandığı zaman poliste, avukatı huzurunda verdiği ifadede fetüsleri hatırlamadığını ancak davanın sonunda mahkemede verdiği yeminsiz beyanda söz konusu fetüsleri hatırladığını, 34 haftalık bebeğin ölü olduğuna dair bilgi verdiğine dikkat çekti.
Akyener, aynı şekilde sanık Ayşegül İşbilen’in ise polise ifade vermediğini fakat yeminsiz beyanında ise olayı hatırladığına değindi. Hastanede tutulan kayıtların farklı şekilde yazıldığını, hatta bazı kayıtların hiç olmadığını vurgulayan Kıdemli Savcı Akyner, “Örneğin M.A. isimli bir fetüs annesinin ameliyatı ‘owerkist’ olarak yazıldı, N.D isimli bir diğer fetüs annesinin ise operasyonunun kaydı ve 34 haftalık bebekle ilgili ise hiçbir kayıt yoktur” dedi.
Davaya 31 Ekim’de devam edilecek
Davayı dinleyen Yüksek Mahkeme Heyeti Başkanı Ahmet Kalkan, mesai saatinin dolmasının ardından, Kıdemli Savcı Erdinç Akyener’in geriye kalan hitabını dinlemek üzere oturumu 31 Ekim 2017 tarihine ertelediğini açıkladı.
