TOPRAK ANA AFFET BİZİ - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Köşe Yazarları

TOPRAK ANA AFFET BİZİ

Bedia BalsesBedia Balses

Yeniboğaziçi Belediyesi ülkemize cittaslow kavramını öğreten, kazandıran ve ilk sakin şehir olan Belediyedir. Aslında bu paye ona Cittaslow Başkenliği ünvanını da kazandırmıştı o zaman.  Cittaslow olurken en büyük gücümüz kurulan slowfood birliğimiz  Slowfood Salamis’ti. Kağıt, kalem işi sadece önceliğiydi bu olayın. Aslında bu bir felsefedir. İnsanca yaşam felsefesi.  Kimisi burun kıvırdı buna kimisi ise sadece siyasi güç sğlamak için kullandı.

Dünyadaki örneklerine bakacak olursak doğal tohumlara sahip çıkan, köylüyü, işçiyi destekleyen, insanların canlıların yüksek kazancından öteye yaşamak için tarım yaptığı, kimyasala, GDO’ya karşı olan bir duruş bu. Yani bizim 40 yıl önceki aç gözlü olmaktan uzak halimizi hedefliyor. Hani bahçelerimizi kanserlere neden olan ilaçlarla çekinmeden ilaçlamazken, hani tohumları şeytanlaştırmamışken, hani köylünün masum, temiz, dürüst mahsulleriyle beslenirken, yani bu kadar kirlenmemişken olan yaşamımızı hedefliyor bu felsefe kısaca.


Cittaslow oldu Yeniboğaziçi, Slowfood oldu ve ne oldu? Yine masa başında, yine siyasi değişimle sekteye uğradı.  Cittaslowun başına ona inanmayan insanlar gelirse insanlık için tek bir adım atılamaz. Sadece bir yerin başkanı yapar. Bizim bölgemizde de ne yazık ki cittaslow hala kendini arıyor. 4 yıl boyunca Slowfood birliği ile nerdeyse çalışmamış, bunun bir felsefe, insani bir oluşum olduğunu unutan bir yönetim olmuştur.  Bu bir yarış değildir.  İnsanlık için, çocuklarımız, bölgemiz için ufacık bir adım bile kaç tane insan hayatına dokunacaktır, keşke bunun bilincinde olsak.

toprak ana günü

Geçtiğimiz hafta tüm dünyada cittaslow oluşumlarında TOPRAK ANA’YA SAYGI günü düzenlendi. Tam da gökten yağan rahmet Ciklos mevkiinde çocukları yutarken ve toprağın, balçığın altında hayalleri , umutları tükenirken… Slowfood birliğimizi kurduktan sonra başkanlığı devrettiğim ve bu yolda neredeyse bir nefer bir don Kişot gibi çalışan arkadaşım Umut Kurşun aradı bu etkinlik için. Benden yeniden, yani 4 yıldan fazla bir süreden sonra Slowfood için birşeyler söylememi istedi. İçim boşalmıştı sanki. Bu felsfeyi, insanların attığı her iyi niyetli adımı siyasetin pis çarkları içinde yitirmiş birisi ne diyebilirdi ki? Yıllarca verdiğimiz mücadelenin aslında bu ülkede bir hiç olduğunu, pek çok kişinin doğayı, insanı, sanatı bir sıçrama aracı olarak gördüğünü, bu oluşumları da kendilerine rant sağladığını bizzat öğrenmiş birisi olarak konuşmak içimden geçmedi.  “Ne konuşacağım” dedim arkdaşıma. “Daha geçen gün bu ülkede 4 tane genci yutmadı mı toprak, su…” İnsan eli ile yapılan hatalar kaç tane insan yaşamına mal olmamış mıydı?

Umut Kurşun “Toprak Ana’dan özür dileyebilirsin” dedi.

Bu cümle o an beni bir kurşun gibi vurmuştu sanki. İçimdeki sözcükler değil sadece, o saklı isyan da su yüzüne çıkmıştı. Bu düzenin çarkına çomak sokmak için kendinde güç bulan o insan yeniden saklandığı yerden kafasını uzatmıştı. Yorgunluklar, yıpanmalar, insanlara olan güvensizlik, yarışlar, kavgalar arasında  her şeye rağmen insanlık için kendime hala bir umut ışığı taşıyordum.

“Tamam” dedim. “Konuşacağım”. Toprak Ana’ya saygı gecesi düzenledi Slowfood Salamis Birliği o gece. 4 yıldan sonra ilk kez belki de bu kadar barışçı ve doğru bir düzelmdeydi. Bu da Yeniboğaziçi Belediyesi’nin cittaslowa inanan başkanı Mustafa Zurnacılar’ın destekleri sonucunda oldu. Oluşum için ilk adımlar atıldı. O gece tohumlarla ilgili müthiş bir film göseriminin sonrasında kürsüde konuştum. Bu 4 yıllık bir dönemin özetiydi belki de. Daha çok hepimizi, bölgeyi temize çekmek gibiydi.  Sevgisizliğimizle, yarışımızla, hadsizliğimizle, bitmek bilmez para hırsımızla toprak anaya ihanet ediyorduk. Toprak anaya tohum verdiğimizde bize yiyecek sunuyordu, ekmek veriyordu. Yaşam sağlıyordu. Nefesti, yağmurdu, gezmeydi, umuttu, hayaldi, gelecekti. Biz ise tanrı gibi ona hükmetmeye çalışıyorduk. Tohumları kopyalayıp doğanın dengesini bozuyorduk. Hastalıklara insanlarımızı kurban veriyor ama bundan da ders almıyorduk.

Bu dağınık bir dönemin, karışık bir dönemin bir iç dökümüdür. Ülkenin siyasi pislenmişliği altında kalan iyi niyetli çalışmaların bir isyanıdır.

Güzel günlere olan umudumun cılız da olsa bir filiz vediğini görüyorum.

Toprak anaya özür borcumuzu ona layık birer insan olarak yaşamakla gerçekleştirebileceğimizi biliyorum.  İnsanlıktan, atalarımızdan, toprak anadan bu sevgisiz dünyanın bir ferdi olarak özür diliyorum.

(9 Aralık 2019 tarihli yazımı hala güncelliğini koruduğu için paylaşmak istedim)


toprak ana günü

SLOWFOOD SALAMİS BİRLİĞİ BASIN BİLDİRİSİ: 10 ARALIK TERRA MEDRA TOPRAK ANA GÜNÜ

“Toprak Ana (Terra Madre) günü geleneksel yemeklerin çeşitliliği ve geleneksel üretim üzerine farkındalık yaratmak ve gelecek nesillere daha sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırmak amacıyla” Slow Food tarafından organize edilen bir gün.  Aynı zamanda slow food hareketinin doğum günü sayılıyor, tohumumuza, yerel gıda ve kültürümüze, bioçeşitliliğimize, suyumuza sahip çıkmak için pozitif küreselleşmeyi öne çıkaran Slow Food hareketinin farkındalık yaratmak amacıyla  dünyada 2009 yılında kutlanmaya başladığı bu günde biz de bu hareketin bir parçası olmak için Cittaslow  Sakin Şehir ünvanlı ilk  sakin şehir Yeniboğaziçi’de son sekiz  yıldır kutlamaktayız.Bu yıl ise bizim için daha anlamlı  yerel tohumlarımızı koruma  mücadelemizde bize destek veren çevreci tohum ve toprak  dostu  rahmetli REŞAT BERGEN (RICHARD) abimizi anarak ve  onun adını Yeniboğaziçi Belediyesi Tohum Bahçesine veriyor ve tohumlarını yaşatıyoruz .

Carlo Petrini liderliğindeki Slow Food hareketi dünyada tek tip beslenme modeline karşı yerel tatları, geleneksel ürünleri yaşatmaya çalışıyor. Amaçları çok basit ama çok önemli, dünyada aç insan kalmasın, üretici ürettiğinin karşılığını alsın. Toprağa, çevreye zarar verilmesin. İyi, temiz ve adil gıda sistemi için, geleceğimiz için biyoçeşitlilik korunsun. Gelecek kuşaklar da dünyanın zenginliğinden yararlansın.

Terra madre yani TOPRAK ANA Toprak ve ana sözcüklerinin birarada kullanılması rastlantısal bir söz öbeği oluşturmuyor. Her iki kavram da beslenmemizin temelini oluşturan ögelerin izdüşümü .Geçmişte kışın tükettiğimiz ürünleri yazdan; katkısız ve doğal kaynaklardan üreten analarımızın çabalarını yeniden düşünmemizin ve değerlendirmemizin yollarını açıyor.

toprak ana günü

Slow Food Salamis Birliği ve Cittaslow Yeniboğaziçi olarak savunduğumuz; Cittaslow kavramı, yaşamın zevk alınabilecek hızda ve aynı zamanda da sağlıklı ve sakin yaşanmasıdır.

Sakin, huzurlu ve kaliteli yaşamın temeli ise ileriki yıllarımızda da çocuklarımızla, torunlarımızla beraber sağlıklı yaşamaktan, sağlıklı beslenmeden, sağlıklı gıdadan geçer. Sağlıklı gıda ise ne yediğimizi bilmek, ne yediğimizi bilmek ise yediğimizin hangi tohumdan üretildiğinden ve kimin hangi şartlarda nasıl ürettiğinden geçmektedir. Bu nedenle yerel çapta küçük üreticilerin desteklendiği yerel pazarlar, yerel tohumlardan üretilen gerçek doğal gıda ve yerel tatlar  her zaman hedefimizdir.

 

Umut KURŞUN

Slow Food Salamis Lideri

Slow Food Salamis

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar