Toplumun çıkarları için gerçekçi olmaya ihtiyacımız var... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Köşe Yazarları

Toplumun çıkarları için gerçekçi olmaya ihtiyacımız var…

Geçtiğimiz hafta içinde CTP milletvekili Birikim Özgür, Gazze konusundaki yazısında, Yaser Arafat’ın rahmetli Denktaş’a “Benim gömülecek toprağım yok. Senin Türkiye’n, devletin  var” şeklindeki sözlerini hatırlatıyordu…
Özgür, Kıbrıs Türklerinin hedefinin kalkınma olması gerektiğini, bunun yolunun da kalkınmadan geçtiğini vurgularken, enerji potansiyeline ulaşmanın önemine dikkat çekiyor, Filistinlilerin ellerindeki enerjiden kazanç elde etmelerinin engellenmesini örnek gösteriyor…
Olayın Gazze boyutu ya da Kıbrıs meselesi boyutu ayrı konu.
Benim burada dikkatimi çeken, ülkenin geleceği için ortaya koyduğu rasyonel düşünce…
Düşüncelerinde, artık var olmayan ideolojilere bağnazca bağlılık yok,
“Her şeyi verelim, yeter ki çözüm olsun” aymazlığı yok,
Türkiye’nin  Kıbrıs Türkleri için ifade ettiği önemi inkar etmek yok…
Ya ne var; Kıbrıs’ın gerçeklerine bir dünyalı gözüyle bakmak var.
Akılcı, ayakları yere basan bir bakışla…
Onun için de, şu mevcut durumumuzda, her şeyi bir yana bırakıp, kalkınmak, ekonomiyi büyütmek, daha iddialı bir vizyona sahip olmak gerektiğinden söz ediyor.
Diğer yandan, Türkiye’den su gelmesini bile “işgal” olarak niteleyenler var hala…
İşte bağnazlık.
Söyledikleri de şu; “Biz entegrasyonu Güney’le yapacağız”…
Tamam, yapalım…
Ama nasıl..?
Biz istiyoruz demekle olmadığı açık. İşte 2004 referandumu, işte halihazırda süren müzakere süreci ve o süreçte karşı tarafın da işi yokuşa sürme taktikleri…
İlanihaye çözümü beklemek, beklerken de geri kalmışlığımızı sürdürmek rasyonel midir? Yoksa kastedilen, “bitelim, mahvolalım ve Rum’a muhtaç olalım” mıdır?
Bence yıllar yılı, körü körüne her sorunu “çözüm”e havale etme hayalciliği, milliyetçi geçinen ama aslında çıkarcı kesimleri beslemiştir.  Onların “Kalkınma yerine, seçim kazanma” mentalitesine fırsat vermiştir…
Tam 40 yıl… 74 öncesini saymıyorum; 40 yılda hem kendi üretimimize, hem de Türkiye’den gelen paraya rağmen, hala daha gelecek nesillere borç bırakır durumdaysak, bu, iktidarları gereği gibi zorlamayışımızdandır. Toplumsal bir hedefimiz olmayışındandır.
Ülkenin refahı, geleceği konusunda tek bir hedefe odaklanmayışımızdandır. Doğru taleplerde bulunmayışımızdandır… Hedefi  sadece “çözüm” olarak belirleyen iktidarlar da gördük. Öyle de bir yere varılmıyor.
Her zaman söylenen bir sözdür, “muhalifler birbirlerinden beslenirler” diye. Bir taraf “Biz devlet değiliz; bu devlet ortadan kalkacak; Türkiye ne seni ne paranı” derken, bu görüşün karşısında görünerek politika yapanlar da hem kaynak temininde zorluk yaşamadılar, hem de o kaynakları kendi gelecekleri doğrultusunda  kullandılar…
İşte bu nedenledir ki, Özgür’ü ve sayıları giderek artan, onun gibi düşünen gençleri okurken, gerçekten ümitleniyorum. Ama bence seslerini biraz daha yükseltmeliler… Yükseltmeliler ki, politikayı şahsi çıkarları için yapanlar da deşifre olsunlar…

 


 

YERİN KULAĞI VAR


KAMPANYA, “SN. BAŞBAKAN AÇIKLAMA YAPIN”:
Kani kanol, Cumartesi günü internette bir imza kampanyası başlattı. Konu, Bakan Hamit Bakırcı’nın, bir taşocağı işletmecisinin parasıyla, eşi ve müdürleriyle birlikte yaptıkları Marsilya seyahatinin üstünden  on günden fazla geçmesine rağmen, hükümetten açıklama gelmemesi. Gerekçe şöyle: Bu ‘anormal’ devlette, her yapanın yanına kaldığı, bal tutanın parmağını yaladığı bir düzende yaşamaktan bıktık usandık. Asaplarımız bozuldu. Enayi yerine konmaktan gına geldi… En doğal hakkımızı kullanmak ve tepkimizi ortaya koymak istiyoruz”. İmza kampanyası’nda Başbakan’a hitaben iki kelime var; “Açıklama Yapın”… Sizler de imzalamak isterseniz, adres aşağıda; kopyalayın yapıştırın.
https://www.change.org/tr/kampanyalar/kktc-ba%C5%9Fbakan%C4%B1-a%C3%A7%C4%B1klama-yap%C4%B1n?share_id=WwPalJKzgX&utm_campaign=autopublish&utm_medium=facebook&utm_source=share_petition

BUGÜN AÇIKLAMA YAPAR MI ACABA:
Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı’nın, özel bir şirketin daveti ile ailece gerçekleştirdiği Marsilya ziyareti günlerce gazetelerde yer aldı.  Araya giren bayram tatili nedeniyle iddialarla ilgili açıklamalarını bugüne bıraktığını umduğumuz Sayın Bakırcı’nın da, neler söyleyeceğini toplum olarak çok merak ediyoruz…

İÇ POLİTİKAYA MALZEME OLDU:
Kooperatif Merkez Bankası soygunuyla ilgili karmaşa sürerken, Başbakan’a Polis Genel Müdürü tarafından verilen bilgi notunun, basınla paylaşılması hoş olmadı. Kendisine bağlı bir birim ile yaşadığı sorunları fırsat bilerek, gizli kalması gereken bilgileri basına servis etmesi, “olayın iç politik malzeme olarak kullanılması” yorumlarına neden oldu…  

DİYET ÖDEME ZAMANI:
Mağusa  Belediye Başkanlığı seçimlerinde bağımsız aday İsmail Arter’e destek veren UBP İlçe Başkanı Resmiye Canaltay ile DPUG’den Ahmet Kaşif’in, Belediye’ye koymak istedikleri 3’er danışman sorun olmuş. İddiaya göre seçimlerde Arter’e verdikleri desteğin karşılığı olarak talep ettikleri istihdamlar nedeniyle, Arter’in oldukça sıkıştığı ve istihdamlara karşı şimdilik direndiği söyleniyor… 

KABAK TADI VERDİ:
Hafta sonu yine ülkenin önemli bir bölümü karanlıkta kaldı. Bayramdan beridir neredeyse her gün birkaç saat kesilen elektrikler, vatandaşı isyan noktasına getirdi. Sorunun Kıb-Tek’ten mi, AKSA’dan mı kaynaklandığı vatandaşı ilgilendirmiyor. Enerjiden sorumlu Bakan çıkıp bu topluma açıklama yapmak zorundadır. Kesintilerden usanan vatandaşlar, “Bu iş artık kabak tadı vermeye başladı, beceremiyorlarsa bırakıp gitsinler” diye tepki gösteriyor…  

MAĞUSALI DA “VATANDAŞ GÜNÜ” İSTİYOR:
İki dönemdir Mağusa UBP Belediye Meclis üyesi olan ve Asbaşkanlık görevini kazanamayan üye’nin, kendi işyerinin çevrede yarattığı kirlilik nedeniyle bölge halkı tarafından sürekli Belediye’ye şikayet edildiği iddia edildi. Mağusa’dan arayan bir okur, “Çevreye bu kadar duyarsız birisinin, bırakın belediye asbaşkanlık görevine getirilmesini, seçimi bile kazanmaması gerekirdi” değerlendirmesinde bulundu. Bölge sakinleri, söz konusu üye için Arter’e  bir türlü ulaşamadıklarını, Lefkoşa’da olduğu gibi, Mağusa’da da “vatandaş günü” yapılmasını istediklerini iletmemizi rica ettiler… 

 

ZİRVEDEKİLER
Murat Kanatlı: Belediyede sert önlemler alma zamanının geldiğini ifade eden LTB Meclis Üyesi Kanatlı, “Canı acıyan acıyacak, bu nedenle yapılacak işlemlerle ilgili haksızlık yapıldı diye bağıranlara tek onları dinleyerek destek vermeyin, gerisini sorgulayın çünkü belli ki bu dönemde çok kişi bağıracak… İşlem listesi önümüzde, süreç başlamak üzere… Kimin nasıl tepki vereceğini göreceğiz” şeklinde konuştu. Aynen öyle, artık yapanın yanına kar kalmamalı, hesap sorulmalı…

DİPTEKİLER
Özkan Yorgancıoğlu: KKTC Başbakanı Yorgancıoğlu, kendisine bağlı polisin verdiği raporu basına sızdırarak etik olmayan bir davranış sergiledi. Ayrıca, yine kendisine bağlı Kooperatif Merkez Bankası soygunu konusunda, polis raporunun aksine,  banka yöneticileri ile ilgili tek söz söylememesi biraz ayıp kaçtı sanırım…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar