“Tohose Were The Days” - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

“Tohose Were The Days”

Ahmet OkanAhmet Okan

Saçların düz olması gerekiyordu.

Haliyle kıvırcık saçlı olanlar için dönemin modası onlar için eziyete dönüşürdü.


Büyük bir itina ile düzleştirilen saçların korunması da bir başka sorundu.

Yazda kışta.

Kışta yağmurdan, yazda terden korunması gerekirdi düzleştirilen saçların.

Saçlar ıslanırsa, düz saçla gidilen bir yere kıvırcık saçla çıkmak mümkündü!

Bu sorun erkekler içindi…

Güzel dönemlerdi…

Bisiklette giderken ayakçalar üzerindeki topuklu ayakkabıların görünmesine dikkat edilirdi.

Bir sandalyede otururken de.

Radyolarda,”Tohose Were The Days” parçasının çaldığı yıllardı ki yıl 1968.

O sıralar Kıbrıs’ta başlayan görüşmeler “ikili” ydi.

Yani “ikili görüşmeler”.

Zaten sorun ne kadar büyüktü ki bu görüşmeler üçlü, dörtlü, beşli, onlu, heyetler halinde yapılacaktı!

Sorunlar küçüktü görüşmeler de iki kişi arasındaydı…

Surlar içi evlerde tuvaletler genellikle alaturkaydı.

Kanalizasyon olmadığından septik kuyuları vardı her evin.

Şimdi de var.

Kanalizasyon olmayan bölgelerde sorunlar eski usulle çözülüyor…

O evlerde “Those Were The Days” şarkısı yükselirdi.

Gençler özellikle geceleyin “Top twenty” ye kilitlenirdi.

“Hey Jude” da o sıralarda listedeydi.

Ahşap radyolar 24 saat çalışır durumda olduğundan lambaları ikide birde yanar, tamircilere götürülürdü çünkü radyosuz ev düşünülemezdi nasıl ki şimdi internetsiz ortamın düşünülemediği gibi…

O dönemlerde o evlerde yetişen gençler gün gelecek memleketin kaderinde söz sahibi olacaklardı.

Ama o yıllarda kimse oturduğu sokağın, doğup büyüdüğü evin özelliklerini, geçmişini, tarihini falan bilmiyordu hatta umursamıyordu bile.

Dahası, Lefkoşa surlar içinde oturmayı eziklik olarak hissettiklerini de söylemek mümkündür.

Lefkoşa dışında yoğun bir şekilde yerleşim başladığında önceleri apartman katları cazip hale gelmişti ki apartmanda oturmak sınıf atlamak gibi görünüyordu!

Tabii ki ikili görüşmelerin sonucu merakla bekleniyordu ama abartılacak bir şey yoktu o dönemlerde, alt tarafı ne gibi büyük sorunlar olabilirdi ki.

Bunun için Efe’nin kahvehanesinde görüşmelerin neticesinden çok tavla maçlarının neticesini almak daha önemliydi.

Nasıl olsa o iki kişi halledecekti!

Dünyada olduğu gibi burada da “Those Were The Days” şarkısı çok beğenilmişti her yerde çalınıyordu.

Şarkının yorumcusu Mary Hopkin tipik bir İngiliz’di, ince vücutlu sapsarı saçlı, sempatik bir kızdı.

Bayrak Radyosu’nda yapılan şarkı yarışmalarında da bu şarkının önemli bir yeri vardı ve en çok istek alanlar arasındaydı.

Şarkının kökeni Rus Romanlardan gelmekteydi, ünlü Kızıl Ordu da seslendiriliyordu bu şarkı ve o dönemlerde sol hareketler başladığından, bir gazete “Kızıllar Moskova” ya diye manşet atacaktı radyolarda Rus şarkısı çalınırken…

Tom Johns’un “Delilah”, The Bee Gees’ın “I’ve Gotta Get A Message To You”, The Equal’ın “Baby Come Back” i o yıllara aitti ve listelerde büyük çekişmeler olurdu.

Bütün zamanların şarkıları sanki o dönemlerde yazılmıştı.

Bizde de bütün zamanların görüşmesi o dönemlerde başlamıştı…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar