Birileri tehlikeli bir oyun oynuyor.
Halk sağlığını tehlikeye atacak şekilde hem de.
Sıkı bir karantina sürecinden geçmişken ve hiç olmazsa bela virüs buralardan temizlenmişken önce kumar baronlarının baskısı, sonra da turizmcilerin battık-mahvolduk çığlıkları üzerine ülkeye girişler başladı.
Türkiye’den getirilecek PCR testlerinde hile-hurda olacağını herkes biliyordu, herkes girişte uygulanacak PCR testinin sonucu çıkana kadar gelenleri alıkoymak gerektiğini de biliyordu.
Ama biat ettikleri yerlerin emirlerini yerine getirmek varken bu bildiklerine kulak astılar.
Ülkeye virüsü taşıdılar.
Taşımakla da kalmayıp hızla yayılmasını sağladılar.
İzole olması gerekenleri kontrol etmediler.
Virüslü dolaşmalarına göz yumdular.
“Sert tedbirler alacağız” dediler ama yapmadılar.
Ve nihayette virüs bizim buralarda da dolaşır oldu.
Hem de çok tehlikeli bir şekilde.
***
Adaya virüsle gelenlerin geliş amaçlarına pek bakılmıyor.
Turizm veya kumar için gelenlerin yerleri belli de “iş aramak” için gelenleri kim kontrol ediyor.
“İş aramak” için gelenler zaten PCR testi sonuçlarını beklemeden tabana kuvvet dolaşmaya başlıyorlar.
Ve virüslüler, virüslerini yaymaya başlıyor.
Covid öncesi de bu ülkenin en önemli sorunlarından biriydi.
Sırtına çantasını yükleyenlerin, ellerini kollarını sallayarak KKTC’ye serbestçe girmesi.
“Cebinde kaç para vardır, nerede kalacaksın” sorularının sorulmaması.
Bu soruları soracak olan görevlilerin engellenmesi.
Yetkililerin baskı altına alınıp giriş kapılarında gerekli kontrollerin yaptırılmaması.
***
Ama artık yeter sanırım.
Girişlerde sıkı kontrol uygulanması gerekir.
Ülkedeki olağanüstü koşullar sadece covid açısından değil her açıdan sıkı tedbirlerin uygulanmasını şart koşuyor.
Aksi ülkeye gelmesini çok istediğimiz öğrencileri kaybedeceğiz.
Güvenli ada imajımız her geçen gün yok ediliyor.
