TCMB’nın yeni kararlarının etkileri?  Ve  KKTC Hükümet kurma görevi - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe YazarlarıManşet

TCMB’nın yeni kararlarının etkileri?  Ve  KKTC Hükümet kurma görevi

Onur BormanOnur Borman

TC Merkez Bankası Perşembe günü uzun bir zamandan beri kurları kontrol altına almak için beklenmekte olan faiz yükseltme kararını sonuçta Başkan değişikliği ve yeni kadro ile gerçekleştirdi.

Piyasaların beklentisi biraz daha yüksek olmakla beraber politika faizi ve diğer iki faizde yapılan değişiklikle ilk günden  etkisini birdenbire gösterdi ve kurlarda %10 civarında bir günde düşüş oldu.


Politika faizi %10.25’den %15’e, Bankadan borç verme faizi % 11.75’ten %16.5’a ve GLP(geç likidite penceresi) denen gün sonunda bankalara  MB’dan verilen kredi faiz oranı da % 14.75’ten %19.5’a çıkarıldı.

Yeni Merkez Bankası Başkanı’nın aldığı isabetli karar, TL’sına değer kazandırma ve TL’ye talebi arttırma açısından önemli, dolarizasyonun ters çevrilmesine de bir miktar yardımcı olacağı görülmektedir. Benim de bu konuda bu yıl ve geçen yıllarda oldukça bu yönde yazılarım var. Şartlar bunu gerektiriyordu. Keşke geçmiş yılların yaşanan tecrübelerine dayanarak bu karar daha erken alınabilseydi.

Aslında şimdiki enflasyon ve döviz kur artışlarının bu yıl sağladığı getiri göz önünde tutularak politika faiz oranının bir miktar daha yüksek olması piyasalarda daha olumlu karşılanabilirdi. Esasen bir süre sonra bir miktar daha artış gerekeceği beklentileri yüksektir. Şimdiki ekonomik durumda kaynağa oldukça ihtiyaç varken dış sermaye akımı gelmesi halinde dolara olan talebi azaltır. Ve kurları frenler. Bu da dengeli bir getiriye bağlı.

TL faizleri şimdiye kadar bu yıl gerçekleşen enflasyon oranına göre negatif bir reel faiz getirisi seviyesinde olduğu cihetle, dövize olan talebi arttırmakta TL’den kaçışı hızlandırmakta idi. Çünkü yıllık %10.25 politika faizi karşısında gelinen noktada bu yıl %12’ye yakın enflasyon, ayrıca bu faizden alınan vergi de düştükten sonra hane halkının bankada TL parası  %2-2.5 oranında erimekte idi. Diğer yandan ise Ocak 2020 başından beri 10 ayda sterlin, euro, dolarda TL karşısında ortalama %30 kadar değer artışı oldu. Bu durumda vatandaş haliyle tasarrufunu dövize kaydırmayı tercih etti ve eder. Esasen mevduatların yarısından fazlası dövize dönüşmüştür.

Ayrıca yabancı yatırımcılar için de cazip olmadığı cihetle dünyada dolaşan trilyonlarca dolarlık sermayeden pay da alınamadı. Küçük sayılan çapta giriş çıkışlar dışında sermaye girişi olmadı.

Yeni TCMB Başkanı sadeleşme hamlesi, fiyat istikrarını sağlama, enflasyon, şeffaflık ve öngörülebilirlik ilkelerini uygulayacaklarını da vurguladığı politikayla sorunlara parmak basması hem iç piyasalarda hem de dış piyasalarda olumlu karşılandı. Döviz artışlarının enflasyonu körüklediği ve Para politikasında kararlı duruşla kurlarda düzelme sağlanacağı mesajlarını verdi. Bu mesajlarla dış piyasa uzmanları ve yatırımcıların bazıları teşhislerin doğru olduğu ve sorunların düzeltilmesi için yeni Merkez Bankası Yönetiminin istekli olunduğu şeklinde yorumlandı ki olumludur..

Avrupa para piyasaları analistlerinden ise özetle, kredibilite için faiz artırımlarına devam edilmesi gerekeceği yönünde yorumlar da geldi. Sonuçta piyasalar genelde olumlu yanıtlar verdi ancak bir miktar daha faiz artırımına devam edilebileceği yönünde beklentiler var.

Döviz rezervlerinin bu hafta bir miktar daha arttığı görülüyor. Dövize talebin ters dönmesi, rezervlerin artması, maliyetlerin gerilemesi halinde, finansal istikrar sağlanabilir. Tabii açıklanacak reformist ekonomi politikalarının içeriğinin önemi çok büyük.

Ayrıca Hukuk konusunda yeni çalışmalar olduğu en üst düzey Yetkililer tarafından açıklandı. Bu konu da merak edilmektedir. Çünkü piyasaları en çok etkileyen konular faiz dışında güven, hukuk ve siyasal istikrardır.

Alınacak yeni ekonomik istikrar önlemleri de önemli. Gelecek haftalarda açıklanacak  yeni programlar çerçevesinde gelişmelerin hangi seyirde olacağı belli olacak.

 

KKTC’de Hükümet oluşturulması,

Hükümeti kurma görevi alan UBP Erhan Saner’in 15 gün zarfında Hükümeti kuramadığı cihetle Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a iade ettikten sonra, Cumartesi aynı gün Cumhurbaşkanı görevi Meclis’te UBP’den sonra en çok milletvekiline sahip parti olan CTP genel Başkanı Tufan Erhürman’a verdi. Başkan Tufan Erhürman görevi aldıktan sonra Hükümet kurma gerekliliğini halkın ve ülkenin bir çok sorunları ortada iken ki bunu da açıklamıştır, bu görevi koalisyon Hükümeti kurma yönünde en iyi şekilde değerlendireceği yönünde yaptığı konuşmasında sorumluluk almaktan çekinilmeyeceği mealindeki konuşması, Hükümetin kurulması beklentilerinin karşılanması için siyasal ortamı yakalayabilmesi çok önemlidir.

Tabii ki demecinde CTP Parti Meclisinde değerlendirileceği ve diğer siyasal partilerle yapacağı temaslardan sonra koalisyonda yer alabilecek siyasi partilerin konulara ve çözümlere bakış açısı ile bu yönde yapılacak icraatlarda görüş, niyet ve kapasitenin önemine de vurgu yaparak bu konularda anlaşma sağlanması halinde çok alternatifli koalisyonun Meclis’ten çıkabileceği yönünde görüşleri olmuştur ki haklıdır..  Umarız tüm siyasi partiler mevcut durumda bu sorumluluğu ülke önceliği adına yüklenerek Hükümet boşluğunu doldururlar.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar