TC’de demokratikleşme paketi KKTC’de korku - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Köşe Yazarları

TC’de demokratikleşme paketi KKTC’de korku

İSTANBUL- İstanbul’dayız… Bu akşam döneceğiz.

Havadis Gazetesi’nden benimle birlikte Hasan Hastürer ve Mustafa Özsoy da burada.
Gündem Türkiye’de bizim çok dışımızda.
Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, “Prangalarımızdan kurtuluyoruz” diyerek, uzun süre gündemden düşmeyecek bir tartışmanın fitilini ateşledi.
Öyle ya da böyle…
“Siyasi irade bizde” diyen Erdoğan…
Çok cesur adımlar atıyor.
Çok ciddi tepkiler olsa da…
Muhalefet ayağa kalksa da…
Kimseyi memnun etme gaylesi olmadan, “irade” ortaya koyuyor.
Neden?
Demokratikleşme adına…
Halktan aldığı desteğe güvenerek.
Tabuların üzerine giderek…


Erdoğan bıçağa yumruk vururken…
Türkiye “demokratikleşme paketi” adı altında…
“Prangalarımızdan kurtuluyoruz” diyerek, bıçağa yumruk vuran bir  Başbakan’a sahip.
Son dönemlerde, KKTC’de çok ciddi bir tepki var Başbakan Erdoğan’a…
Özellikle AK Parti’nin “gizli ajandası” dediğimiz “İslam’ı, Laikliğin önüne koyma” çabalarının KKTC’ye de yansımaları hepimizi çileden çıkarıyor.
“Erdoğan bıçağa yumruğu vuruyor  ve siyasi desteğine güvenerek adımlar atıyor” dedim ya…
Bizim sorunumuz da burada başlıyor.

Halk iradesidir önemli olan
Siyasi partiler sandıklardan güç alır.
Sandıklardan aldığı gücü de siyasetine, icraatına yansıtır.
Bizde durum nedir?
Halktan irade alınır…
Sonra ekonomik gerçeklerle Türkiye’ye devredilir.
Hatta daha da ileri gidilir.
Halktan alınan destekle “statüko bekçiliğine” soyunulur.

Beklenen nedir?
Bir kamyon laf ettik.
Oysa sadede gelmem gerekir hemen…
Beklenen nedir?
KKTC’de de demokratikleşmedir.
KKTC’de demokratikleşmek demek, “Türkiye’dekileri kopyalamak” anlamı taşımaz.
CTP’nin bir duruşu vardır.
Bu duruş halktan kabul görmüştür.
Yapılması gereken nedir?
Yani Başbakan ve ekibi ne yapmalıdır.
Vakit kaybetmeden, halktan oy alma nedeni olan politikaları hayata geçirmelidir.
Anayasa’da değişiklikler için atılan adımlar…
Seçim ve Halkoylaması Yasası…
Siyasi Partiler Yasası…
MECLİS İçtüzüğü’nün değişimi…
Kamu Reformu…
e-Devlet…
Hepsi…
Ama yetmez.
Kıbrıs Türkü için “demokratikleşme” iradenin siyasi iktidarda olması demektir.
Bunun için de siyasilerin cesur olmaları gerekmektedir.
Siyasiler cesur olacak…
“İrade bizde değil” diyenler de bu politikalara katlanacak.
Statükoya sahip çıkmayacak.
Doğruyu savunacak…
Zümresel çıkarlar değil, toplumsal çıkarlar öne çıkacak.

Liderlik şart
Bunların yaşanabilmesi için lider cesur olacak.
Lider, koltukta biraz daha kalma adına tavizkar olmayacak.
Lider yürüyecek…
Adım atacak…
Yol alacak.
Eleştirilecek…
Tehdit edilecek…
Partisinin oyları azalacak, gerekirse bir sonraki seçimde muhalefete düşecek.
Ama lider kitlenin önüne geçecek…
Yoksa her “statükosuna sahip çıkana” taviz verilecekse…
Daha çok sandıklara gideriz, iradeyi teslim ederiz…
Sonra yitip giden yıllarımıza ağlarız…
Son sözüm budur:
“Kendi ülkesinde, halktan aldığı siyasi değişimle, kendisine destek veren kitlelerin istediği noktalarda demokrasi adımları atan” Türkiye, KKTC halkının da bir iradesi olduğunu unutmayacak.
Ama bunun üzerine politik üretecek siyasi liderlik de KKTC’de halkın önüne geçecek…
Ekibi ile…
Peki biz hangi noktadayız?
Soru budur.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar