4’lü Koalisyonun hala daha ARAZİ PEŞKEŞİ yüzünden ve “bazılarının haberi olmayışından” bozulduğuna inanan varsa, bu yazıyı okuyunca inanmaktan vaz geçecek. Çünkü bu mevzuata göre bu işlerden ilk onların haberi olması gerekiyordu!
“Milli Cephe Hükümeti” veya “Dün Dündür Hükümetini” kurmak için eski hükümeti sonlandıran:
“Bizim dönemimizde bakan yakınlarına arazi verilmeyecek” rahatlığı ile yaşadıklarını söylüyor.
“Biz bu sözleri halka vererek geldik” diyor.
Ve devam ediyor:
“Serdar bey bizim hükümet döneminde de arazi kiralamaya devam etmiş. Kime? Oğluna, kızına. Bizim hayır dediğimiz her arazi, Maliye Bakanlığı yetkileri ile kiralanmış.
Bu sadece beni rahatsız etmiyor. Etmemeli. CTP ve TDP de güven sorunu yaşıyor. Neden sadece beni rahatsız etsin ki? Bu etik bir duruş.
Başbakan bile kendi döneminde kiralama olmadığını sanıyor. Sanıyor diyorum çünkü kiralanmış. Ortaklıkla bağdaşmayan, eski alışkanlıkların devam ettiği bir süreç yaşadık. Bu noktadan sonra devam edemezdik.” diye de sonlandırıyor açıklamalarını.
Kimse inanmasa da hükümeti bozma nedeni olarak, Özersay’ın ortaya koyduğu gerekçe, bu idi. Haberinin olmadığını iddia ediyor.
Nasıl haberi olmaz ki? Mümkün değil. İlk önce kendisinin haberi olmalıydı. Bu işler laf ile yürümez. Her konuda yasalar, tüzükler, emirnameler var. Bu konuda yer alan mevzuattaki “komisyonda” ağırlık kendi bakanlıklarında. Ulaştırma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığında.
Alıntıladığım Yasa ve Tüzük çok açık. Komisyonun kimlerden oluştuğuna bakar mısınız?
Tabii bu gücünüzün farkında olmanız gerekiyor. Elinizdeki gücün farkında değilseniz, o gücü kullanmanız da mümkün olmaz. Liyakat derken mangalda kül bırakmıyordunuz ya hani! Demek ki; gözünüz, kulağınız, eliniz, ayağınız olacak kişileri, çeşmelerin başlarındaki vanaları açıp kapatacak ehillikte seçememişiniz ve kendi kalenize gol yemişsiniz!
Hem de tam doksandan!
Herhangi bir TAŞINMAZ MAL kiralanmadan önce, ilk olarak KİRA BEDELİ tespit edilmiyor mu? Kirası tespit edilmeyen bir taşınmaz kiralanabilir mi? Bu kira takdirini yapacak olan heyette sizin liyakatlı ve ehil personelinize, taşıdığınız korkunuzdan, tereddütünüzden bahsedip de “aman ha, falanca şirketin, falanca şahsın TAŞINMAZ MALI, bizden habersiz size gelirse haberimiz olsun. Sakın ha kira takdirinde bulunmayınız!!!” demek yok mu???
Hukukçu/hukukçuların bunu bilmesi, takip etmesi, denetlemesi gerekmez mi?
“Et de elinizde bıçak da” ama haberiniz olmadı ha?
İlgili Yasa’da 3’e karşı 2 çoğunluktasınız.
İlgili Tüzük’te ise 5’e karşı 3 çoğunluktasınız. Tüzük üstelik, GÖZLEMCİ diye gözünüze de sokmuş. Neyi GÖZLEYECEKTİNİZ ki?
İşte “bu gibi” olmaması gereken ve ağlaşmanıza neden olan işleri engelleyecekti GÖZLEMCİ!
Ama niyet o değildi ki, maksat dostlar alış verişte görsün!
Göklerden ve yükseklerden “tak” diye talimat geldi, siz de “şak” diye uyguladınız!
Mesele bu kadar basit.
Yayınladığım Yasa ve Tüzük kesilip saklanmalı masa camınızın altında. Yeni dönemde, eski yol arkadaşlarınızla başarıdan başarıya koşarken bu mevzuat size lazım edecek.
Naçizane bir katkıcığım olsun “iyi yöneticilere(!)”.
Kimseyi kandırmanız mümkün değil. Kendi kontrol alanlarınızda bile burnunuzun ucunu görmekten aciz iken, devleti mi yönetmeyi düşünüyorsunuz siz?
