ŞÜKRANINIZI SUNMA ZAMANIDIR - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Köşe Yazarları

ŞÜKRANINIZI SUNMA ZAMANIDIR

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Başımızı devekuşu gibi kuma sokmuş olsak da “oralarımızı” ayazından ve belalarından kurtarmanın mümkün olmadığı bir bölgede yaşıyoruz!

Tutun ki her an patlamaya hazır bir bombanın üzerinde tedirgin bekleyişlerle “dur bakalım ne olacak” şüphelerinde oturuyoruz!


KIBRIS adası bu yönü ile bir kez  daha  “Ortadoğu’da, Doğu Akdeniz’de, Asya Avrupa kıtalarına açılan kapılarıyla ne kadar önemli bir konumda olduğunun ispatını çakıyor..”

Zaten bu nedenledir ki bu adada “tarihi boyunca hiçbir devrede kalıcılığıyla salt bir “Kıbrıs halkı” ve “milleti” hiç olmadı!

“Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler” olgusu ise “Latinlerin” kendilerini Helen, Türklerin de Osmanlı Türkiye’sinin adadaki uzantıları olarak benimsemeleriyle kaim oldu..

BU tarihi süreç hiç önemli değildir ama. Önemli olan “halkların” kendilerini var oldukları dolayısıyla “ırksal kültürleri” ve “dinleriyle” nesilden nesile taşırlarken sahip oldukları topraklarında özgür ve egemen yaşamalarıdır.

Kİ ne diyordu Ecevit? “Toprak ekenin su kullananındır..” Zaten vatan dediğiniz, özgürlük egemenlik dediğiniz de bu değil midir?

NİTEKİM bugün bölgemizde akan kanlar, yakılan ateşlerin nedeni de hepten “toprak sahipliği” dolayısıyla “ulus Devlet egemenliği” üzerinde oluşmuyor mu? Daha çok yaşam kaynaklarına sahip olmak için  savaşılmıyor mu?

VE Kıbrıs’taki Türk Rum halklarının  dertleri de bunlar değiller mi?

Tutundukları topraklardaki mücadeleleri;  özgür ve egemen olurlarken  gelecek nesillerine huzur ve barışın yanı sıra bereketli topraklar bırakmaları  kaygılarından kaynaklanmıyor mu?

…KISACA:  Yazık ki bütünselliğince bir “dünya insanlığı”  yaratılamadı.. Fakat bir dünya barışı yaratılması uğruna “dünya savaşları” da oldu  “uluslar arası ittifaklar da “BM’ler gibi dünya örgütleri” de…

Bunları neden anımsıyor neden düşünüyorum? Anastasiadis’li Rum tarafına şunu söylemek için:

 

Dünyayı göremeyen gözleriniz her halde içinde olduğumuz Ortadoğu ile Doğu Akdeniz coğrafyalarını görebilmektedir!

TEK  kelimeyle yazayım: Bu Pazar kiliseye gittiğinizde… 46 yıldır bu adada…  Böylesi savaşlar ve  ateşler  çemberi ortalarında  kalmış olmanıza (ve  olmamıza karşın,)  biz Kıbrıs Türk ve Rum halklarına 1974’den beridir   barış ve huzuru sağlayan Türkiye’ye şükranlarınızı sunun ve barışçı çözümün kıymetini bilin…                                                                                 *****

YÜKSEL Kİ YERİN BU YER DEĞİLDİR!..

…EVVEL Allah gelecek üç dört yıl sonra “narenciye” diye bir sorunumuz kalmayacak.. Çünkü 60 bin dönümden 30 bin dönüm kaldı!

…ZANNEDERSEM  benzer bir tecellide “Hayvancılık sorunumuz” da kalmayacak! Dolayısıyla “arpa” derdi olmayacağından, ekimi azalacak, bir süre sonra da hayvanı kalmayan memlekette arpanın ne işi var denilerek, “kuraklık primleri” kaldırılırken, devlet büyük oranda tasarruf yapacak!..

…MEYVE  TC’den ithal edilmekte.. Yanına sebzeyi de koyarsanız doğrusu ya bir taşla iki kuş vurursunuz. Hem ekilebilen toprakları boşuna yormaz hem de sürekli ilaçlamalarla insanları zehirlemekten kurtulurken, devlet denetimlerinin de  yükünü epey hafifletirsiniz!..

…ZATEN harup ağaçları kalmadı, eken de yok toplayan da!  Araya şöyle zeytin ağaçlarını da sıkıştırıp hallettiniz mi? Yemeyin de yanında yatın!

ÇÜNKÜ:   “Boş toprak ve  topraklar öylesine çoğalacak ki “dönümüyle” değil “buradan oraya” göz kararıyla satılacaklar!

Ve bir gün KKTC’de ekilip biçilecek tek karış toprak kalmazken, gündüzleri güneşi, akşamları ay’ı göreceğiniz bir küçük delik bile kalmamacasına memleket müteahhitlerin sayesinde apartumanlar diyarı olacak!  Zaten:

İŞİTTİK  ki  aylarca süren çalışmalar sonucunda yürürlüğe girmesi gereken “İmar Planı” Tatar hükümetinin şerhinden sonra bu kez de rölantiye alınarak 6 ay daha uzatıldı..” Yani Temmuz ayında yürürlüğe girecek!

…İŞTE yukarıda yazdığım bu Tarım sektöründeki  büyük reform uygulaması sonucu yitip giden narenciyenin.. Artık kimseye hayrı dokunmayan hayvan besiciliğinin.. Dolayısıyla ekilmesine gerek kalmayan arpanın…

Demek ki henüz 6 ayları daha varmış ki bu sürede boşlukta bırakacakları topraklar, İnşaat Sektörünün emrine amade kılınacaklar…

Ve KKTC göklere yükselen apartuman dairelerini, villalarını Ruslara, Yahudilere eğer yedikleri kazıklardan sonra kalmışsa satın alacak, İngilizlere satarak!.. Hep beraber  KKTC’i göklere yükselteceğiz!

*****

Dr. KÜÇÜK’Ü RAHMETLE ANIYORUM               

Sadece ölüm yıldönümlerinde değil.. Her vesileyle her hatırlayışımda,  “Köşemden” sevgi ve saygılarımla andığım.. Gazetesi Halkın Sesi’ndeki “Köşemden”  yıllarca yazdığım, “Türk toplumunun ilk büyük lideri.. Rahmetlik Dr. Fazıl Küçük’ü ölümünün 36. Yılında bir kez daha sevgi ve saygımla anarım.

BİZLER Kıbrıs Türk halkı bu “liderlerimizin” sayelerinde var olduk.  Ki onlar üç büyük silahşörlerdi..  “Dr. Fazıl Küçük, Rauf Raif Denktaş ve Osman Örek…

Dahası bu toplum bu liderleriyle güldü. Bu liderleriyle ağladı. Ve bu liderleriyle savaştı. Özgürlük ve egemenliğini bu liderleriyle kazandı bu liderleriyle “devlet” oldu… Allah bu liderlerimizi gani gani rahmet etsin..

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar