Sökmez: İntihar girişimi yardım arayışı olabilir - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
ManşetSağlıkYaşam

Sökmez: İntihar girişimi yardım arayışı olabilir

SÖYLENENLERİ DİKKATE ALIN: İntihar eden her 10 kişiden yaklaşık 8’inin intihar etmeden önce intihardan dolaylı ya da doğrudan bahsettiğinin görüldüğünü vurgulan Sökmez, bu nedenle kişilerin her sözü dikkate alınması ve gerekli tedbirlerin mutlaka alınması gerektiğini belirtti

LİSE DÖNEMİNE DİKKAT: Sökmez: Özellikle lise döneminde gelişimsel özelliklere bağlı olarak öğrencilerde intihar riskinin artığını belirten Sökmez, 16-18 yaş aralığında intihar girişimlerinin daha çok görüldüğünü vurguladı.


UYUŞTURUCU RİSKİ ARTITIYOR: İntiharın nedenlerine arasında “ümitsizlik”, “iş ve evde yinelenen başarısızlık algısı”, “umutsuzluk”, “çaresizlik” ve “değersizlik” duyguları var.  Bunların yanında  “alkol ve uyuşturucu madde kullanımı” intihar riskini artırıyor

Eniz ORAKCIOĞLU

Ülkemizde son zamanlarda artan intihar vakaları tüm toplumu endişelendirirken, bu olayların önüne geçilebilmesi mümkün. ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Program Koordinatörü Doç. Dr. Aslı Bugay Sökmez, Havadise konuşarak intihar nedenlerine ve intiharı düşünen bir kişiye nasıl yaklaşılabileceği konularına dikkat çekti.

Sökmez, İntiharların yaklaşık yüzde 80’inin doğrudan bir ruhsal hastalıkla ilişkisi olduğunu vurgulayarak, özellikle Majör depresyon, bipolar affektif bozukluk ve psikotik bozukluklarda intihar oranın yüksek olduğunu söyledi.

“İntihar eden 10 kişiden 8’i  önce intihardan bahseder”

ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Program Koordinatörü Doç. Dr. Aslı Bugay Sökmez, “Blöf yapıyor, inanmayın abartıyor veya dalga geçiyor demeyin!” diyerek,  intihar edecek kişinin bir süredir intihardan bahsedip eyleme henüz geçmemiş olmasının yanıltıcı olabileceğini aktardı. İntihar eden her 10 kişiden yaklaşık 8’inin intihar etmeden önce intihardan dolaylı ya da doğrudan bahsettiğinin görüldüğünü vurgulayan Sökmez, bu nedenle kişilerin her sözü dikkate alınması ve gerekli tedbirlerin mutlaka alınması gerektiğini belirtti.

“Vakaların yüzde 80’ i ruhsal hastalıklarla ilişkili”

“İntihardan bahseden intihar etmez” diye yanlış bir düşünceye kapılmamak gerektiğinin altını çizen Sökmez, intihardan bahseden birinin bu eğiliminin sır olarak saklanmaması gerektiğini kaydetti. Kişinin mutlaka profesyonel bir uzmana yönlendirilmesi gerektiğini de aktaran Sökmez,  bu noktada öncelikle psikiyatristten görüş alınmasının öneminden bahsetti. intiharların yaklaşık yüzde 80’inin doğrudan bir ruhsal hastalıkla ilişkisi bulunduğuna dikkat çeken Sökmez, özellikle, majör depresyon, bipolar affektif bozukluk ve psikotik bozukluklarda intihar oranın yüksek olduğunu söyledi.

“Lise dönemi riskli”

Özellikle lise döneminde gelişimsel özelliklere bağlı olarak öğrencilerde intihar riskinin artığını belirten Sökmez, 16-18 yaş aralığında intihar girişimlerinin en yüksek noktaya ulaştığını söyledi.  Sökme,  okullarda görev alan psikolojik danışmanlar öğrencilerle yaptıkları görüşmeleri gizlilik ilkesine bağlı olarak yürüttüklerini ve danışma sürecinin içeriğini danışanın onayı olmadıkça kimse ile paylaşmadıklarını ifade etti. Ancak bireyin kendine ya da bir başkasına zarar verme potansiyeli taşıdığı noktada gizlilik ilkesinin bozulduğunu vurgulayan Sökmez, okul psikolojik danışmanların aileleri ve okul yönetimini bu konuda bilgilendirmesinin ve gerekli yönlendirmeleri yapmasının birçok gencin hayatını kurtardığını aktardı. Sökmez, bu noktada intihar eğilimini fark etme ve doğru yerlere bireyi yönlendirme noktasında psikolojik danışmanlara önemli sorumluluk düştüğüne dikkat çekti.

“Alkol ve uyuşturucu intihar riskini artırıyor”

İntiharın nedenlerine baktığımızda en önemli nedenlerden birinin “ümitsizlik” olduğu belirten Sökmez, “Bireyin çözüm bulma becerilerinin sınırlı olması olayları çözümsüz olarak algılamasına neden olabilmektedir. Aslında bu nedenle çocuklara daha küçük yaştan aktif çözüm bulma becerilerin öğretilmesi ilerisi için koruyucu bir faktör olarak görülmektedir.

Ayrıca, işte ya da evlilikte yinelenen başarısızlık algısı, umutsuzluk, çaresizlik ve değersizlik duyguları, alkolizm ve uyuşturucu madde kullanımı intihar riskini arttırmaktadır.

İntihar her zaman yaşamı sonlandırma istediği ile değil, çoğu zaman bir “yardım arama” davranışı olarak karşımıza çıkmaktadır. Sorunlarına çözüm bulamayan ve çözüm bulabileceğine inancı kalmayan kişilerin ”her yolu denedim son çare intihar” ifadeleri intiharı sorunlarını çözmek için çare olarak gördüklerini göstermektedir” dedi.

Türkiye ve Kıbrıs’ta intiharlar azaldı

Dünya Sağlık Örgütü 2011 verilerine göre intiharın en yüksek olduğu ülkeler incelendiğinde ilk üç sırada Litvanya, Günay Kore ve Guyana bulunduğunu aktaran Doç. Dr. Sökmez, 2018’de ise bu sıralamanın Litvanya Rusya ve Guyana olduğunu kaydetti. Bu ülkelerdeki intihar nedenlerine bakıldığında madde kullanımı ve alkolün önemli bir yüzdeye sahip olduğunun görüldüğünü vurgulayan Sökmez,  “2011 yılındaki listede Türkiye 79’uncu sırada,  Kıbrıs Cumhuriyeti ise 81’inci sırada yer almaktadır. 2018’de ise Türkiye 94, Kıbrıs Cumhuriyeti 121’inci sıraya gerilemiştir. Ancak kültürümüzde genellikle intihar “utançla” ilişkilendirildiğinden saklamakta ve örtbas edilmektedir, bu nedenle de rapor edilmeyen birçok intiharın da bu sayıları etkileyebileceği düşünülmektedir” şeklinde konuştu.

“Nedenlerde ilk sırada hastalık”

Türkiye’de intihar nedenleri incelendiğinde ilk sırada yüzde 31,5 ile hastalık olduğunu aktara Sökmez, bunu yüzde 26,5 ile aile içi geçimsizliğin ve yüzde 14,6 ile geçim zorluğunun takip etiğini kaydetti. Sökmez, diğer nedenleri şu şekilde sıraladı; “Romantik ilişki  ve istediği ile evlenememe (%13), ticari başarısızlık (%6), öğrenim başarısızlığı (%4.1 ) ve diğer nedenler (%3.9) diye verilere yansımaktadır”

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2014 yılına ilişkin intihar istatistiklerine göre erkeklerin kadınların 3 katı kadar daha fazla intihar etiğini vurgulayan Sökmez, Buna göre, intihar edenlerin yüzde 74,3’ünün erkek, yüzde 25,7’sinin kadın olduğu rapor edildiğini belirti

“Yargılamadan dinleyin”

İntiharla ilgili konuşan veya “intihar edeceğim” diyen kişilerin yargılamadan dinlenmesi gerektiğinin altını çizen Sökmez, bu kişilerin en son isteyeceği şeyin yargılanmak, utandırılmak ve dışlanmak olduğunu söyledi. “İntiharı kendi başınıza önleyebileceğinizi düşünmeyin” diyen Sökmez, kişileri profesyonel birine yönlendirmek gerektiğini sözlerine ekledi.

Sökmez, sözlerine şu şekilde devam etti; “İntihar riskinin ruh hastalıkları ile yüksek ilişkisi nedeniyle önce psikiyatrist tanısı çok elzem.Bu kişilerin aktif problem çözme becerileri sınırlı olabilir. Bunu gidermek için psikiyatrist tanısından sonra psikiyatrist onayı ile bir psikolojik danışmanla danışanın aktif baş etme becerilerini geliştirmesi önerilmektedir.  Ayrıca, bireyin intihar riskini tetikleyen yalnızlık duygusuna tekrar kapılmasını önlemek için bireye psikolojik danışman tarafından sosyal becerilerin öğretilmesi ilerde tekrar benzer duygulara kapılmasına engel olacaktır.

Yardım arama becerileri geliştirilmeli. Erkeklerde intihar oranın kadınlardan daha yüksek olmasının önemli bir nedeni olarak yardım arama becerilerinin sınırlı olduğu söylenebilir. Özellikle de psikolojik yardım arama tutumları incelendiğinde erkeklerin kadınlara göre olumsuz tutumda olduğu görülmektedir. Bunun yerine erkeklerde madde kullanımı ve alkol tüketimi daha yüksektir. Bu da intihar riskini arttırmaktadır.

Toplumsal farkındalık ve psiko-sosyal destek sağlayın. Araştırmalar yalnızlığın intihar riskini arttırdığını göstermektedir. Bu nedenle intihar eğilimi olan bireyler için psiko-sosyal destek sağlamak intihardan koruyucu bir güce sahiptir” dedi.

Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar