Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvurup, Kozanköy’deki arazisini geri isteyen ve burada ölmek istediğini belirterek inşaat yapmaya başlayan Rum Nikolas Skuridis meselesi resmen siyasi şova dönüştürüldü.
EOKA’cıymış…
Olabilir.
Adam 78 yaşında.
Geç onu…
Bu TMK’yı sen kurmadın mı..?
Başkanı Ayfer Erkmen söylüyor, bugüne kadar 1110 karar almışlar, bunun yüzde 97.7’sinde tazminat olarak çözüme varılmış. Yani yüklü tazminatlar ödenmiş.
Dahası, bu Komisyon’un şartlarının içinde iade de var. Bu mülk, geçmişte birisine verilmediği ve üzerinde herhangi bir inkişaf olmadığı için Komite, kendi kurallarının 8 (1) maddesi tahtında hareket ediyor.
Üstelik askeri makamların da onayı alınarak verilmiş bu iade kararı…
Ne yapacak size bu Rum…?
Bu kadar mı kendinize güvenmezsiniz…
Bu kadar mı devletinize, güvenlik makamlarınıza güvenmezsiniz…
1960’larda yaşamıyoruz.
KKTC dediğinizde ağzınız dolar da, içinde bir Rum’un yaşamasından mı korkarsınız..?
Adam söylüyor; “Korkmuyorum…Gittiğimde, güven olduğunu gördüm, neden gitmeyeyim?”
İşte fırsat. Gösterin insanlığı, kuzeyde rahatça yaşayabileceğini. Bir ülkenin tanıtımı için bundan büyük fırsat olur mu..?
Ya güneyde yaşayan Türkler..?
Onlar nasıl yaşıyor..?
Hiç birinden güvenlikle ilgili ciddi bir şikayet duymadım.
Neden çağdaş olamıyoruz?
Neden artık insani konularda mantıklı olamıyoruz?
Aslında halka sorsanız, büyük bir çoğunluğun itirazı olmayacağından eminim.
Kimse kendi halkı, kendi ülkesi için böylesine faşist bir görüntü vermek istemez.
Irkçı mıyız biz? Haşa… Kıbrıs Türkünün böyle bir özelliği asla yok!
Çağdışı ideolojilerden çıkar sağlayanların işi bu.
Onları da anlıyorum…
Kendileri gibi düşünenlerden ancak bu suretle oy alabildikleri için habire kaşıyacaklar. Böyle bir örnek onlar için bulunmaz fırsat.
Bir tanesi diyor ki, “Uluslararası mevzuata göre, Rum tarafının tazminat veya mal talebinde bulunma hakkı yoktur”…
E, öyleyse nasıl çıktı milyon dolarlık tazminatlar “uluslararası” bir mahkemeden, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden..?
Ya Türkiye nasıl oldu da onca tazminatı ödedi? Yine aynı Türkiye TMK’nın kurulmasına nasıl onay verdi..?
Yani, uluslararası hukukta yeri yoksa…
Gidin yahu işinize…
Bu kafalardan güneyde de bol miktarda var.
Onun için adam olmaz bu ada.
Onun için çözüm sağlanmaz…
Ta ki bu sömürücülük, bu provokatif çıkarcılık bu adada prim yapmasın…
Bu arada hepsini anladım da, bir dünya adamı diye bildiğim Ersin Tatar nasıl bu işe tav oldu onu anlayamadım…
YERİN KULAĞI VAR
UBP-HP KOALİSYONU:
Havadis tv’de konuğum olan UBP millevekili Aytaç Çaluda’nın program sırasında söylediği, “vatandaş mevcut hükümetten memnun değil, UBP-HP koalisyonu halkın beklentisidir. İki parti arasında resmi bir temas olmasa da, Meclis içinde bir uyum var” sözleri daha önce de gündeme gelen UBP-HP koalisyon tartışmalarını alevlendirecek mi acaba? HP Başkanı Özersay bu iddiları net bir şekilde reddetmişti. Peki Çaluda’ya bunu, hem de tv ekranlarından söyleten ne?
GİRNE’DE CTP’YE TDP DESTEĞİ:
CTP’nin Lefkoşa’da TDP adayı Harmancı’ya destek açıklamasına karşın Girne’de TDP’nin, CTP adayı Karaman için sessiz kalması çok eleştirilmişti. Ancak önceki gün Birol Karaman’ın TDP İlçe binasını ziyareti sırasında Başkan Cemal Özyiğit’in Karaman’a barışı temsil eden zeytin fidanı vermesi, iki partinin Girne’de uzlaştığı yorumlarına neden oldu. Zaten doğrusu da buydu…
DURAKLAR ONUN:
Bilmem fark ettiniz mi? Girne’deki otobüs ve minübüsler için belediye tarafından yapılan durakların neredeyse tümünde bağımsız aday Sümer Aygın’a ait seçim afişleri yer alıyor. Belli ki Aygın akıllı davranıp böyle bir adım atmış. Hergün yüzlerce insanın inip bindiği duraklarda sadece Sümer Aygın’ın posterlerini görüyorlar. Gerçekten kurnazca düşünülmüş bir tanıtım oldu…
SON PİŞMANLIK:
Birçok parti kendi adayları dışında yine kendi partisinden bağımsız adaylarla bu seçimlere gidiyor. Belli ki özellikle CTP ve UBP’de aday seçiminde bazı startejik hatalar yapılmış. Bu hatalar bu partilerin dört yılına neden olabilir. Yapılan yanlış seçimler parti oylarının bölünmesine ve bir başka adayın kazanmasına neden olabilir. Ama artık çok geç, son pişmanlıklar fayda etmiyor…
EKTİĞİNİ BİÇİYOR:
22 Ocak olaylarının baş kahramanlarından Büyükkonuk Belediye Başkanı Ahmet Sennaroğlu, o gün ektiği nefret tohumlarını bugün biçiyor. İddiaya göre bölge vekilleri ve bölgenin etkili isimleri Sennaroğlu yerine, bağımsız aday Metin Gökalp’e destek vermeye hazırlanıyorlar. 22 Ocak olaylarındaki duruşu ve açıklamalarıyla tepki görmesine ve bu tavrı nedeniyle beldenin festivali boykot edilmesine rağmen UBP yönetimi, Sennaroğlu’nu yeniden aday gösterdi.
NEREDE O ESKİ SEÇİMLER:
Yıllardır bu ülkede onlarca seçim gördük geçirdik ama, bu kadar heyecansız, bu kadar toplumdan uzak bir seçim hiç geçirmedik. Şunun şurasında sandığa iki hafta kaldı ama ne sokaklarda, ne de adaylarda o eski heyaecan yok. Yayınlanan anketler de bunu gösteriyor. Kimi ankette birinci sırada görünen aday, bir diğerinde potaya bile giremiyor. Korkarım artık seçimleri kimse ciddiye almıyor.
ZİRVEDEKİLER
Erçin Şahmaran (Kıbrıs Postası): Demokrasi sırf sandık mıdır? Siyasetçiler, hukuk dahil herşeyden üstün mü? Bu yaklaşımın mantığını anlamak zor. Hükümet partileri dokunulmazlık konusunda,
Hüseyin Özgürgün’e niyetlendi, Aytaç Çaluda’da durdu. Sonuç ne olur bilemem, ama zaman aşımı olmadan, tüm dosyalar aynı niyetle temizlenmeli”…
DİPTEKİLER
Kriminallere Cesaret Veriyoruz: Adamlar kiralık arabayı çalmış, evrak sahtelemiş, gemiye koyup KKTC’ye gelmişler. Şimdi böyle bir eylemi başka bir ülke için planlayabilir misiniz? Mesela, Avrupa’nın herhangi bir kentine? Yapamazsınız. Neden KKTC? Çünkü bu tür kriminaller burada rahat olacaklarını biliyorlar artık. Ne feci bir imaj… Kara paracısı için de, uyuşturucu baronu için de, adi hırsızı için de böyle. Yıllar önce evimiz soyulduğunda bir polis söylemişti; ‘Bunlar çetedir, Pazartesi gemisiyle gelir, Salı günkü gemiyle giderler” diye. Bu kadar basit…
