Merkezi Cezaevi’nde akıl almaz işkence iddiası: Öfke kontrolünden yoksun bir gardiyanın kadınlar koğuşunu basarak iki kadın mahkûmu saçından tutup kafalarını duvara vurdu. Bir erkek mahkûmu üzerine işeyene kadar dövdü
“BAŞINI DUVARA VURDU”: Dayak ve işkenceyi nöbet süresinin eğlencesi haline getirdiği, öfke kontrolünden yoksun olduğu iddia edilen erkek gardiyanın, kadınlar koğuşunun yatakhanesine girerek biri 20 diğeri 21 yaşında olan iki kadın mahkûmun saçlarından tutup başlarını duvara vurduğu öne sürüldü
“İLK VUKAATI DEĞİL”: Gardiyanın kadınlar koğuşunda sergilediği vahşetin ilk vukuatı olmadığı ileri sürüldü. İddiaya göre, bir süre önce duvara merdiven dayayarak cezaevinden kaçan ve daha sonra bulunarak geri getirilen Gökhan Takımcılar’a da aynı gardiyan, üzerine işeyene kadar işkence yaptı
“GENÇLERE GÖZDAĞI”: Gardiyanın yeni atanan gardiyanları da kendisine benzetmek için özel ritüeller düzenlediği akıl almaz iddialar arasında. İddiaya göre, bu ritüellerde güçsüz olduğu tespit edilen bir mahkûm seçilerek gelişigüzel, üzerine işeyene kadar dövülüyor. İddiaya göre bunu yapan gardiyan “milli” oluyor
“KAYITLARI SİLDİLER”: İddiaya göre, işkence öncesi cezaevinde kamera devreden çıkarılıyor, bu sebeple gardiyanın kadınlar koğuşuna girdiği dakikalar güvenlik kameralarının kayıtlarında yok. Yaşananlardan rahatsız olan dürüst gardiyanların konuyu İçişleri Bakanlığı’na taşıdığı, ancak cezaevinin kameralarında bu yönde kayıt bulunamadığı öne sürüldü
Bilmem, reddetti
“HIRPALAMADAN DÖV”: Merkezi Cezaevi Müdürü Metin Bilmem’in konudan haberdar olduğu ancak kamuoyuna yansımaması için bilmezden geldiği öne sürüldü. İddiaya göre, Bilmem, şiddete yönelen gardiyanlara zaman zaman “Dövün ama fazla hırpalamayın” şeklinde nasihatlerde bulundu. Havadis’in sorularını yanıtlayan Bilmem, iddiaları reddetti
HAVADİS ÖZEL
Havadis, Merkezi Cezaevi’nde yaşandığı iddia edilen “işkence” skandalının sır perdelerini araladı.
Havadis’e konuşan güvenilir kaynaklar ve olaylara tanık olduklarını iddia eden kişiler, Merkezi Cezaevi’nde uzun yıllardır görev yapan bir erkek gardiyanın, görev hayatı boyunca mahkûmlara sayısız işkence uyguladığını öne sürdü.
İddialara göre, “işkenceci gardiyanın”, asaleti henüz verilmemiş olan bazı gardiyanlara da işkence tekniklerini “sizi milli yapacağım’’ diyerek öğretmeye çalıştı.
“Yatakhanede işkence” iddiası
Cezaevinde, “işkenceci gardiyan” olarak anılan gardiyanın iddialara göre, son skandal olayı ise erkek gardiyanların girmesinin yasak olduğu kadın mahkûm koğuşunun yatakhanelerinde gerçekleşti.
İddialara göre gardiyan, 2 kadın mahkûma, kafalarını duvara vurarak şiddet uyguladı.
Üstelik bu olaya başka bir kadın gardiyanın da yardımcı olduğu ileri sürüldü.
“Yetkililer göz yumuyor”
İddialara göre yıllardır mahkûm ve tutuklulara işkence yapmasına rağmen hakkında tek bir soruşturma açılmayan gardiyanın yaptıklarından cezaevi müdürü başta olmak üzere, bakanlık yetkililerinin dahi haberi var.
İddialar kan donduran cinsten
Havadis’in kaynaklarının iddiasına göre kadın mahkûmların işkenceye uğramaları olayı söz konusu gardiyanın ne ilk ne de son vukuatı.
Kaynaklarımız bir darp olayını şöyle anlattı: “Gökhan Takımcılar adlı mahkûm, 14 Şubat 2019 tarihinde cezaevinden firar etti. Takımcılar, yakalanıp tekrar cezaevine getirildiğinde gardiyan, ‘Sizi milli yapacağım’ diyerek yanına asaleti henüz verilmeyen bazı gardiyanları da aldı ve mahkûmun yanına gitti. İşkenceci gardiyan, mahkûmu ciddi şekilde dövdü, ardından yanındaki gardiyanlardan mahkûmu dövmesini istedi. Aralarından biri buna itiraz etti ve ortamdan ayrıldı. Daha sonra bu gardiyan sırf ‘işkenceye hayır’ dediği için diğerleri tarafından dışlandı.
Firar girişiminde bulunan mahkûmlar için uygulanan hücre hapsi ya da görüş yasağı gibi bazı cezalar vardır. Bunlar Disiplin Kurulu’nca kararlaştırılır. Bu mahkûm hakkında da Disiplin Kurulu toplandı ve karar aşamasında kurul üyelerinden biri, dayak olayı ile ilgili aldığı duyumlardan dolayı mahkûmun hücrede kalmasının daha fazla dayak yemesine yol açacağı düşüncesini dile getirdi ve hücre cezasına itiraz etti. Bunun üzerine cezaevi müdürü, “böyle bir şey yok” dedi. Kurul üyesi, mahkûmun kurulun huzuruna çıkıp işkenceye maruz kalmadığını kendisinin söylemesini istedi. Mahkûm kurul üyelerinin huzuruna getirildi ve mahkûmun huzura gelmesini isteyen o kurul üyesi gördüğü manzaradan sonra hücre cezasını asla onaylamadığını söyleyerek karşı çıktı. Çünkü mahkûmun boynunda ve kollarında morluklar vardı ve idrarını üzerine yapmış bir haldeydi. O mahkûm, o kurulda, 3 ay süre ile ziyaretçi yasağı ve haberleşme yasağı cezası aldı. Sözünü ettiğimiz kurul üyesinin tüm çabalarına rağmen bu gardiyanın hakkında da soruşturma açılmadı.”
“Ne ilk ne de son vukuatı”
İddiaya göre, sözü edilen gardiyanın cezaevindeki sayısız vukuatından biri de, kadınlar koğuşundaki bir başka kadın gardiyanın da desteğiyle gerçekleştirdiği dayak olayı.
Kaynaklarımız bu olayı da şöyle anlattı: “Cezaevi kurallarına göre erkek gardiyanların, bastırılması gereken bir isyan ya da kadın gardiyanların olağanüstü bir durumda yardıma ihtiyaç duyması gibi çok elzem olayların dışında kadınlar koğuşuna girmeleri yasaktır. Bu sözünü ettiğimiz gardiyan, başka bir kadın gardiyanın desteğiyle kadın mahkûmların yatakhanesine girdi. Yaşlarını 19 ve 20 olarak tahmin ettiğimiz 2 kadın mahkûmu öldüresiye dövdü. Bu olay dövülen mahkûmların kadın olması sebebiyle biraz yankı uyandırır gibi oldu ve bakanlıktan bazı yetkililer, cezaevine geldi. Kadın mahkûmlar önce şikâyetçi olmalarına rağmen, sonrasında şikâyetlerini geri çekmek durumunda kaldılar, çünkü korkutuldular. İşin en ilginç tarafı da işkenceci gardiyanın kadın mahkûmların bölümüne girdiğini gösteren kamera kayıtlarının ortadan yok olması. Bu da gösteriyor ki, içerde bu gardiyanı destekleyen ve suçlarını örtbas eden başka suç ortakları da var.”
‘’Sizi milli yapacağım’’
İddialara göre öfke kontrolü olmayan ve görevini kötüye kullanan gardiyan, asaleti henüz onaylanmamış gardiyanlara da kendi uygulamalarını öğretmeye çalışıyor. Reddeden olduğunda da ortamdan dışlanması için diğer gardiyanlar arasında örgütlenmeyi sağlıyor.
Bir diğer kan donduran iddia ise gardiyanın, yeni gelen gardiyanlara “sizi milli yapacağım, gerçek bir gardiyan olacaksınız’’ diyerek seçtiği mahkûmları dövdürmesi ve nasıl işkence edileceğini mahkûmlar üzerinde uygulama yaparak anlatması.
“Cezaevi müdürüne dahi saldırdı”
Havadis’in kaynaklarının iddiasına göre, “işkenceci gardiyan”, önceki yıllarda da cezaevi müdürüne bakanlık müsteşarının önünde fiziksel saldırı da bulundu, küfürler savurdu.
Havadis’e konuşan kaynaklar, gardiyanın “görevini kötüye kullanmak” ve “işkence” suçlarından yargılanması ve açığa alınması gerektiğini ifade etti.
“Hakkında açılan tek bir soruşturma yok”
Kaynaklarımız iddialarına, yıllardır yaşanan bu olaylardan tüm cezaevi personelinin, cezaevi müdürünün ve hatta bakanlık yetkililerin dahi haberi olduğu halde tek bir soruşturma açılmadığını da ekliyor.
Soruşturma açılması durumunda bunların dışında sümenaltı edilmiş daha birçok skandalın ortaya çıkacağı, özellikle cezaevi müdürünün soruşturma açılmaması konusunda çaba gösterdiği de iddia ediliyor.
Bilmem: Ben kontrol ettim darp yoktu
Merkezi Cezaevi Müdürü Metin Bilmem, Havadis’e yaptığı açıklamada, Gökhan Takımcılar’ın şiddet gördüğü ve işkenceye maruz kaldığı yönündeki iddiaların kendisine de ulaştıdığını söyledi.
Bilmem, iddialar üzerine Takımcılar’ı çağırdığını ve kontrol ettiğini, ancak vücudunda darp izine rastlamadığını dile getirdi.
Havadis’in “mahkûmun doktor kontrolünden geçirilmesini sağladınız mı?”sorusunu Bilmem, “Hayır. Ben kontrol ettim. Tamamdı bu sebeple doktora göndermedim” diye yanıtladı.
“Kızların olayı eski”
Merkezi Cezaevi Müdürü Metin Bilmem, “öfke kontrolünden yoksun erkek gardiyanın, kadınlar koğuşunun yatakhanesine girerek biri 20 diğeri 21 yaşında olan iki kadın mahkûmu da dövdüğü” iddialarına ise “Kızların olayı eski. Ama o iddialar da doğru değil. Kızlar doktor kontrolünden geçirildi. Herhangi bir dayak izine rastlanılmadı” diye yanıt verdi.
