Amerika’da bir üniversite tarafından yapılan bir ankette siyasetin insanlara zarar verdiği ortaya çıktı.
Sonuçları özetleyelim:
Siyaset stres yapıyor,
Uykusuzluğa ve yorgunluğa neden oluyor,
Bazılarının üzerinde intihar etme eğilimi doğuruyor,
Sol görüşlü olanlarda daha çok olumsuz etki yaratıyor,
Kimileri kendi görüşlerinin dışındaki görüşlere ve eleştirilere karşı adeta “deliriyor.”
…
Amerika’da durum budur, diğer ülkelerde nedir bilmiyoruz…
…
Geçmişten günümüze bakılacak olursa bizim coğrafyamızda durum tam tersidir.
Burada siyaset bir baht kapısı olarak görülür.
Meseleyi böyle gören bir ahalide intihar etme eğilimi doğar mı, ya da siyasetten kim delirir?
Seçimi kazanan birinin seçim gecesi evine gidin cümbür cemaat bayram yapar haldedir; masalar düzülür, kutlamalar yapılır; tebrikler kabul edilir.
Amerika’dakinin aksine ters etkiler mevcuttur.
Siyaset hayat kurtardığı (!) için ömür boyu maddi mutluluk getirir.
Siyasetle uğraşanlar vekil, bakan olmasalar bile, destekçisi oldukları yerlerden nemalandıklarından, uyarsa müdür, müsteşar falan olduklarından yaşam kaynağı gibidir siyaset; böyleleri hayata daha fazla sarılırlar!
Dışarda kalanlar resmen siyasetle uğraşmasalar bile dolaylı olarak uğraşmaktadırlar; herkesin siyasetin tepesinde yer alanlarla ilgisi vardır, bunlar aile ilişkileri, dostluk, arkadaşlık ve komşuluk ilişkileridir, bu nedenle çoluğunun çocuğunun geleceğini mamur etmede bu ilişkiler etkilidir, binaenaleyh siyaset herkese maddi manevi yaşam alanı açmaktadır!
Tuhaf görünse de durum budur.
Hangi araştırma yapılırsa yapılsın sonuçlar bundan farksız olamaz…
…
Efendim,
Amerika’da siyaset uykusuzluğa neden olurmuş.
Tam aksine, kelleyi yastığa vuran huzur içinde uyur burada…
…
Bu yüzden mütemadiyen siyasi partiler kurulur.
Nüfusun az oluşu hiç önemli değildir.
Birkaç vekillik parti olmak ya da hiç olmamak da önemli değildir.
Önemli olan siyaset yapmaktır!
O kadar ki sadece siyasi örgütlenmeler değil, sendikalar, dernekler, birlikler, cemiyetler, sivil insiyatifler de siyaset yapmaktadırlar.
Bunun yanında bakkal çakkal, tornacı, kamyon şoförü, berber, makinist, kasap ve bilumum meslek sahipleri dolaylı da olsa siyasetle uğraşmaktadırlar çünkü siyaset burada her şey demektir.
Öyle ki sırasında siyasetçi kasaba, kasap siyasetçiye muhtaç olduğundan, ki ciddi bir muhtaçlıktır bu, ister istemez kasabın ve siyasetçinin yolu bir yerde kesişmektedir.
Gazeteciler, yazarlar, sanatçılar… Bunlar da siyasetsiz yapamazlar; siyasilerle içli dışlı sayılırlar…
…
Haliyle Amerikalılar gibi ne çıldıranı, ne delireni, ne intihar edeni bulmak mümkün.
Amerika’da siyasetten sağlığını kaybeden bir kişi, burada sağlığına kavuşabilir; neşeli ve mutlu bir hayat sürebilir hatta yedi ciddini ihya edebilir.
Siyaset yapmak o kadar yararlıdır bu ülkede…
