SİYAH BEYAZ FİLM GİBİ BİRAZ- PANDALAR - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

SİYAH BEYAZ FİLM GİBİ BİRAZ- PANDALAR

Türkay Öyken

Siyahlı beyazlı, pofuduk, tombik sevimli sevimli bir hayvan. Güzel haber şu ki uluslararası güvenilir bir kuruluşa göre ‘nesilleri tehlikede’ sınıfından çıkarıldırlar. Yani çoğalmaya başladılar diyebiliriz! Onları sevimli kılan özelliklerin en başında tabii ki görünüşleri var, ancak onların bize sevimli gelmesinin nedenleri arasında daha pek çok özellik sayılabilir. Dilerseniz sizlere dünyanın en sevimli ve şapşal canlısı pandalar hakkında sizi sıkmadan bir takım önemli bilgiler vereyim…

Düşünüldüğünün aksine pandalar üstünde bir araştırma yapabilmek oldukça zordur. Bu yüzden kaynaklarda onlarla ilgili az bilgi vardır. Çok kısa bir süreye kadar nesilleri tehlike altında olduğu için bu değerli hayvanlar koruma altındadır. Dünya’nın en önemli doğa koruma kuruluşlarından olan ‘Dünya Doğayı Koruma Vakfı’ kısaca WWF pandaların yok olmasını önlemek adına çalışmalar sürdürüyor. Ve sizlerde bileceksiniz ki bu sevimli pandalar uzun yıllardır WWF vakfının sembolüdür.


Şöyle bir dünyaya bakacak olursak, UNESCO, Çin’in dağlarında dünyada üzerindeki dev pandaların üçte birine ev sahipliği yapan dev panda barınağını Dünya Mirası Alanları listesine ekledi! Genellikle dev pandalar Çin’de bulunan bambu ormanlarında hayatlarını sürdürür. Şunu rahatlık ile söyleyebilirim ki bu bölgeler biyoçeşitlilik bakımından dünyanın en zengin bölgeleri arasında yer almaktadır. Nesli yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olan çoğu hayvan ile bitki türleri bu bölgede barınır. Bu bakımdan Çin’n Yangtze Havzası’nda bulunan bu ormanlar kesinlikle korunmalıdır.

Çin’de yaşamakta olan pandalar günümüzde yaklaşık olarak yalnızca 1600 tanedir. Ne kadar az değil mi??? dediğinizi duyuyor gibiyim… Bu sebeple son zamanlarda haberlede çıkan Çin’de bulunan bambu ormanlarının tahrip edilmesi, pandaların yaşamını büyük oranda tehdit ediyor. Pandalar için bugüne dek 50 doğal alan kurulmuş ve koruma altında tutulmuşlardır. Özellikle Çin’de bulunan dev pandalar dünya üzerindeki en fazla yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalan hayvanlardır.

 

 

 

Yukarıda da bahsettiğim gibi pandaların yok olmasının önemli bir nedeni de bambu ağaçlarından para kazanmak için bambuların bulunduğu alanları yok etmektir. Yurt dışında bu ağaçları para için kesen birçok insan vardır. Bu ağaç türü üzerinden milyarlarca dolar para kazanılmaktadır.

Oysa ki pandalar bambular olmadan hayatta kalamaz! Bir türü tehlikeye atmak para için yapılacak bir şey midir? Aynı durumu insanlar yaşasaydı ne olurdu? Yorum size kalmış…

Bilindiği üzere pandaları sıradan bir ayıdan ayıran temel özellik sahip oldukları siyah-beyaz renkler. Bana soracak olursanız bende ki yerleri apayrı. Biz insanoğlu gibi günden güne yok olma tehlikesi altındalar. Aslında pandaları, nadir kalmış güzel insanlara benzetiyorum ben… Günümüzde bulması zor… Bulunca da korunması gerekenlerden… Yine işin içine farkındalık giriyor… Neyse konumuza dönelim. Birçok hayvan türünün deri ya da tüy rengi yaşadığı ortama uygun özellik göstermesiyle alakalıdır. Pandaların da karlı zamanlarda kış uykusuna yatarken kamufle olmaları ve onlar için tehlike teşkil eden vahşi hayvanlardan saklanmak amaçlı baş ve karın bölgeleri beyazdır. Kol ve bacak bölgelerinin siyahları da yaz aylarında bambu gölgesinde pineklerken onları kamufle etmede işe yarıyor. Kulakları ise diğer hayvanlara mesaj veriyor! Pandaları diğer ayılardan ayıran önemli özelliklerden biri “bambu”. Evet onlar da aslında ayıgiller familyasına aitler ancak etçil değil otçullar. Beslenme ihtiyaçlarını yaşam alanlarında sıkça bulunan bambu ile gidermeyi tercih etmişler. Bu sebepten dolayı  pandalara “bambu ayısı” da denilmektedir. Peki, bambu onları yeterince besleyebiliyor mu dersiniz?  Günlük protein ve enerjiyi az miktarda aldıkları için günlerinin neredeyse yarısını bambu tüketerek geçirirler. İşte tembel olmalarının bir sebebi. Peki bu panda bambudan başka bir şey yemez mi? Yer, bambu bulamadığında ölü bitkiler ya da ormanda bulabildiği artıklarla beslenmeye çalışır, ne yapsın hayvancıklar. Genelde et tüketmeyi tercih etmiyorlar bu yüzden biz de onların yanındayken kendimizi güvenli hissedip onlara sempati duyuyor olabiliriz.

 

Anne pandalar diğer canlılara göre yavrularıyla inanılmaz biçimde ilgileniyorlarmış, şevkatliymişler. İşte bu yönüyle de insana benzetilebilir aslında.

Ancak ilginç bir söylenti de yok değil! Anne panda dünyaya iki yavru getirmişse diğerini ölüme terk edebiliyormuş. Bilim adamları bunun nedenini hala açıklığa kavuşturamamış ancak sizce ne olabilir? Sahiplenememe ya da bencillik mi dersiniz?

Pandalar aslında son dönemde her yerdeler, hiç dikkat ettiniz mi? Ama sadece bir giysi deseni üzerinde olması, akıllı telefon kapağında resminin olması ya da bir anahtarlık bir bardak şeklini almasından bahsetmiyorum. Burada bahsetmek istediğim pandalar sevimli ve şapşik halleriyle adlandıramadığımız aşırı sevinçli duygu hallerimizi adlandırmak konusunda bizlere yardımcı oluyorlar artık. Dedim ya artık böyle duyguları bulmak çok zor. Bulunca hemen farkına varınız bana sorarsanız. Pandalar çok güzel ve zor bulunan hayvanlar  diyorum da bazılarınız inanmıyorsunuz veya inanmak istemiyorsunuz… Birçok sanatçı ve senarist pandaları sanatında metafor ve ya sembol olarak kullanmış ve bu durum daha devam edeceğe benziyor. Mesela bir animasyon filmi olan “Kung Fu Panda”. Bu animasyon, çocukluk hayali kung fu dövüşçüsü olmaktan geçen bir pandanın maceralarını anlatıyor. Bakınız panda ve onun yaşam felsefesine tamamen zıt olan bir sanat “kung fu”. İşte ironinin güzelliği. Bu macerada pandanın diğer dostlarını  yılan (yani sinsi ve tehlikeli bir hayvan) kaplan (fazlasıyla vahşi ve korkutucu), maymun (gayet çevik ve şaşırtıcı) ve turna (uçan hayvan) oluşturuyor. Hepsinin bir savaşçı olabilmek için bir özelliği var ancak her zaman tembel, şişman ve üşengenç olan pandadan savaşçı olmasını beklemek sadece bir hayaldir, öyle değil mi? Değil, filmi güzelleştiren kilit nokta işte bu maceraperest pandadır. Kung Fu Panda serisinin sevilme nedenlerinden biri de bu.

Eee, başka türlü olması beklenemezdi çünkü dünyanın en sevimli, en şapşik canlısı pandadır, öyle değil mi?

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar